BEREKETLENSİN HÜZNÜM
Yağmur, rahmetti; bereketti topraklarımda.
Yağmur; gökkuşağının bekçisiydi semada.
Yağmur; şahitti başlangıçların ve bitişlerinin en sessiz anına.
Yağmurda biterdi çoğu sevdalar. Gözyaşlarına eş tutulurdu. Hatta ağlayamadığın anlarda senin için ağlardı. Sel olup sevgilinin yollarını bağlamaya çalışırdı. Her ne kadar o anlamasa da ve kızsa da pantolonunu çamur ettiği için. Bir ben bir de yağmur bilirdi.
Yağmur gibi sokulurdu sızlayan yüreğine buğulu gözleri. Sahipsiz bir damla gibi sığınacak bucak arardı. Gözyaşlarımın düştüğü çukurda bir süre sonra kırmızı güller açardı. Yağmurdan sonra suya kanmış topraktan fışkıran bitkiler yerine.
Kar tanelerinin beyazlığı vardı ya yağmurun da sessiz duruşu sadık dost gibi olurdu. Saklardı bütün sırlarını. Akıp giderken. Hayalimin yedi renginin bekçisiydi.
Yalnızlığını cama vuran damlalarıyla bozar; derdine çare bulamasa da gözyaşlarıyla dinlerdi seni.
Çocukluğumun yağmurlarını özlerim şimdilerde. Sokakların çukur kısmına dolardı. Sebepsizce çıktığım –aslında yağmurda ıslanmaktır niyetim- tekme sallayarak sıçramasını izlerdim sağa sola. Bazen de bir araba benden önce davranır bütün öfkesiyle tekerler çukura girer boşaltırdı bütün nefretini insanın üstüne.
Gidişine tek tanıktı yağmur. Mevsimlerden neydi? Aylardan hangisiydi? Günlerden, saatlerden neyi gösterirdi hatırlamıyorum.
Aslında gidişini de hatırlamıyorum. Sadece bir yağmur yağıyordu. Mevsimlerden yağmurdu, aylardan yine yağmur. Günlerden ve saatlerden de yağmur damlıyordu.
Yağmurda git bereketlensin hüznüm.
Yağmurda git gökkuşağını boynuna takayım.
Yağmurda git sel gibi akıp tez dönesin diye.
M.Ö./2008
kahramanmaraş
YORUMLAR
Yağmurda git bereketlensin hüznüm.
Yağmurda git gökkuşağını boynuna takayım.
Yağmurda git sel gibi akıp tez dönesin diye.
Harika bir yağmur yazısı oldu.Ben de özledim eski yağmurları,yağmurlar altında ıslanmayı.Artık yağmurlar bile eskisi gibi yağmıyor, onları bile küstürmeyi becerdik.
Sevgi ve selâmlarımla...