- 513 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hadi Yin Gariii..!
Rafet El Roman’in, macera dolu Amerika şarkısı cahil bizleri eğiten bir algı operasyonuydu. Pantelon. Sanatçının adı bile dönüştürülmüş.
Amerika’ya gitmek kolay mı? Amaç, Amerika’nın gökdelenlerle dolu zengin, süper özgürlük ülkesi olduğu, Memolarin yani bizlerin az gelişmiş köylüler olduğumuz aşağılaması kompleksinin yerleştirilmesi. Sen de böyle arabaya binip kot pantelonla (?!) hız yapar, karılı kızlı ortamlarda macera yaşarsan bize benzersin… Hani tam olmazsın zaten de, biraz belki…
SENELERDİR FİLMLERLE, ŞARKILARLA, ROMANLARLA, MODALARLA yapılan bu… Hem dizi sat hem halkı formatla. Bu dizi format olarak aynı, sanatçılar bizden. Yani yabancı olduğunu anlama. Sizden biri; ama içerik istedikleri gibi… Ana babaya saygısızlık, bağırıp çağırma, bencillik, dünyaya getirildi diye her şeyi doğal hakkı sanma, odasını çöp ev yapma özgürlüğü. Bütün değerlerimizi de çöplüğe çevirme.
”Uyu yavrum ninni / Uyutayım seni /Seksi meksi filmlerle büyüteyim seni.” diye bir şarkısı vardı Melike Demirağ’ın. Farklı kültürleri eritip, kumandayla yönetilen tek tip mal insan modeli yaratmak… Aynı nakarat hep ayni ayni…
BİR ZENCİNİN FRANSIZCA KONUŞMASI, İngilizce yazılı tişört giymesi bize garip gelir ama bizimki normal geliyor. Gitgide alıştırmak, normalleştirmek, yerli olanı dışlatmak, insanları kendi kültürüne yabancılaştırmak…
Afrikalıya: Sen yamyamsın, at o dattiri düttürü kiyafeti, bunu giy! Hâlbuki ne güzel dal d… özgür geziyordu. Öyle doğayla iç içe senden daha mutluydu. Senin türlü teknolojik aletlerle çocuğuna veremediğin mutluluğu, o bir tahta parçasından at yaparak veriyordu belki; o da öyle olsundu. Medeniyet götürmek sana mı kaldı? Medeniyet getireceğim derken götürdüklerinin hesabını verebilecek misin? Onları yakalayıp köle olarak çalıştırmak veya ülkelerini işgal edip onlara rahatça sömürebileceğin küçük bir Muz Cumhuriyeti kurmak, sonra onu istediğin gibi yemek, biraz başkaldırdıklarında sahte örgütlerle onları birbirine kırdırmak, ayrıştırmak mıydı medeniyet?
Ya biz? Senelerdir üzerinde ”Fuck you” yazan ne tişörtler giydik. Halk ve sanat müziğimizi hangi genç dinliyor? Bayramlarımızı kim bayram gibi yaşıyor? Yüzyıllardan süzülerek gelen değerlerimizi gittikçe kaybettiğimiz bir gerçek.
DİNLER ARASI DİYALOG ADI ALTINDA İSLAM’I DÖNÜŞTÜRMEK de aynı projenin ürünü değil mi? La ilahe illallah, deyin yeter… Muhammeden Resulullah, demeyin… O zaman terörist olursunuz! Paris’ten servis ettiğimiz modaya uyun. Çünkü biz medeni kıyafet giyiyoruz. Kıyafet yönetmeliğinden şikâyet ederken, uymamak için disipline gitmeyi göze alırken; kıçı başı yırtık, pencereli kot modasına tıpış tıpış uymuyor muyuz?
Prensesi öpen öpene, hâlâ da uyanacağı yok. Patatesimizi al, zehirli cips yap yine bize sat. Hadi yin gaarii..!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.