ESKİ ALIŞKANLIĞIN SENİN BIRAKMAK
Yıllardır birlikte öyle mutluyduk ki; aklıma gelmiyordu hayatın acı yüzü. Ben mutluluktan gökyüzünde ebem kuşağı çizerken, yeryüzünde mutsuzluğun silindiğine inanıyordum galiba.
Yokluğunda anladım mutsuzluğun ne beter olduğunu. Her doğan günün umutsuz acı dolu uzun bir zaman dilimi olduğunu.Hergün hasretinin daha çok artarak taaa içimi en derinlerimi kavurduğunu. Unutmuşum yıllarca aşk acısının ne menem bir şey olduğunu. Yine sen aynı bahanelerle(yıllar önce de görmüştüm ben bu filmi) aynı acıları yaşatmıştın bana, yaşanan onca mutluluğa rağmen bir kalemde fırlatıp atmıştın beni ve aşkımızı.
Sana ne kadar kolay geliyordu bu çekip gitmeler, arkanda acılardan boğulan birini bırakmak. Böyle gitmeler senin eski alışkanlığındı öyle ya. Yarabbi ellerim semada ne çok yalvarmıştım, ilk terkettiğinde beni, aynı acıları bana bir daha yaşatma ne olur diye.
Günlerdir hep düşüncelerim içime yılan kaçmışta beni zehirliyor gibi. Nasıl dayanacağımı bilmiyorum. Bir sevgi nasıl böyle kısa zamanda biter. Oysa kendisi demişti bir keresinde sevgi hemen biten bir şey değil diye. Hangi bir sözlerini silebilirim ki; aklımdan. Hep sevdamızla gurur duymuştuk oysa, zamanın günübirlik sevgileri gibi değil, böyle sağlam temelleri olan bir sevda mezara kadar gider diye düşünüyorduk. Sırasında kederi paylaştık, sırasında sevinci, hüznü, en güzel şarkıları birlikte dinledik, en güzel şiirleri birbirimize fısıldadık, sevdiğimiz kitapları birbirimize önerdik, izlemekten keyif aldığımız bir televizyon programını diğerimizinde izlemesi için birbirimize mesaj atardık, onun yazdığı yazıları okumanın keyfi bu dünyanın en iyi yazarının eserlerinden bile yeğ gelirdi bana, kaçamak öpüşlerimizin şimdi içimi burkan tadı bile hala dudaklarımda, bana dokunuşlarından duyduğum haz, ona sevdiği şeyleri hazırlarken ki duyduğum sevinç, artık gözyaşlarımı durduramaz oldum, nasıl içimdeki isyanı bastıramıyorsam, Yüreğim çığlık çığlık atıyor. Acı öyle bir kor ki; tüm benliğimi dağlıyor. Cehennem bu olsa gerek diyorum. Yaşamın en acı yüzü bu, ölümden beter.
Allahım nasıl unuturum ben onca yaşanmışlığı, bana sevgi dolu sözlerini; aşkım, canım, balım, ceylanım derdi. Ben sensiz yaşayamam ölürüm, senden başkasıyla asla evlenemem sadece senle mutlu olabilirim derdi. Ne çok yalan söylemiş bana, ben ne çok hazırmışım bu yalanlara inanmaya.
Artık hayata ait inancımı kaybettim, insanlara olan inancımı kaybettim. Yaşadığım hergün büyük azap oluyor. Yalvarıyorum Allah’ım şu an tek sığınağım sensin. Ne olur acılarımı dindir, beni hemen yanına al.