O ESKİ RAMAZANLARIN VEFALI İFTAR SOFRALARI !..
Onbir ayın sultanı Ramazan yaklaştığı zaman Ocağımızda bir telaş başlardı. Daha bir hafta öncesinden Ocağımızın duvarlarını mis gibi koksun diye badana eder, kapıları, camları, mutfağımızı pırıl pırıl eder, masa örtülerini evlerimize götürür yıkatır, esnaflarımızdan yardım alarak halılar, seccadelerle Ocağımızın salonunu mescide çevirirdik.
Aramızda teravi kıldıracak arkadaşlarımızdan birini hoca olarak görevlendirdik. 1980’li Lahey yıllarında o kadar çok olmasak da mescidimizi dolduracak ülküdaşlarımız ve bize destek veren değerli büyüklerimiz yeterliydi. O kadar içten, yürekten ülküdaşlardık ki; her an, her zaman birbirimizle irtibatlı idik. Nereye gitsek bir minübüs bulur, toplanırdık. O yıllarda Federasyonumuzu henüz kurmamış, HOLLANDA ÜLKÜCÜ İŞÇİLER MERKEZİ adında bir ana merkezimiz vardı Rotterdam şehrinde. Her hafta seminerlere veya genel merkez toplantılarına katılırdık. O zaman Lahey’deki ocağımızda sekreter, genel mekezimizde de genel başkan yardımcısıydım.
Hufkade’deki 3 katlı binamıza taşındığımız senesi ülkemizde 12 Eylül cehennemi yeni olmuştu. İhtilalin kasıp kavurduğu kabus dolu günlerdi. İnsanlarımız arasında korku salınıyordu Ocağımıza gelen insanlarımızın gelmemmesi için dedi kodular yayılıyor, ocağa gidenleri filme aldıkları bile söyleiyordu! Sütü bozuk Evren’in köpekleri boş durmuyordu. Toplantılarımızda bile konuşurken teyibi açıyorduk konuşmalarımızı dinlerlerse parazit yapsın diye. Ama buna rağmen yüreği iman dolu Bozkurtlar olarak bizler hiç mi, hiç korkmadık. Yolumuza, davasına inanmış samimi ülküdaşlarımızla devam ettik.
İşte böyle zor ortamlarda ramazanları çok güzel yaşadık biz.
Evlerimizden getirdiğimiz yemeklerimizle iftar sofrasını hep birlikte, neşe ve huzur içinde kurar iftarı huşu içinde beklerdik. Ama içimizin rahat olmadığı acı bir durum vardı. Başbuğumuz ve ülküdaşlarımızın pek çoğu içerde olmadık işkencelere maruz kalıyor, iftar sofralarında kuru bir dilim ekmek ve suyla iftar ediyorlardı. Suçsuz yere idamlıkla yargılanların kararları çıktıkca kahrımızdan iftar lokmaları boğazımızdan geçmiyordu!
İftarlarımıza davet ettiklerimiz geldiğinde az da olsa morel buluyor, o insanlara ülkücülüğün nasıl kutsal, ulvi bir dava olduğunu anlatıyorduk. İftardan önce mutlaka kısa seminer verilirdi.
Anavatanımızda iftar vaktinde atılan topun ardından mübarek nefesler ezanı okuduğunda çocuklar ’top atıldııııııı’ çığlığı ile evlerine koşarak iftar açma sevinci ile mutlu ve huzurlu oluşları aklıma gelirdi ve gözlerim nemlenirdi. Bizlerde aynı heyacanı yaşamak için müezzinimiz iftar vakti geldiği an ezanı o yanık sesi ile okurken kendimizden geçerdik. Ezanın ardından iftar duası ve ’ Bismillah’ ile ya hurma veya bir yudum buz gibi suyla orucumuzu açardık!
Yemeklerin ardından sofra duası ve en demli mis gibi Anadolu, memleket kokulu çayları yudumlardık.
Çaylı, kahveli sohbetlerimiz sahura kadar devam ederdi. O kadar çok mutluyduk ki!.. Ülküdaşlık, gardaşlık, vefalılık buydu!
Köşe, bucakta unutulmuş hiç bir arkadaşımız olmazdı! Hiç bir arkadaşımızın gönlünü kırmak aklımızın ucundan bile geçmezdi. Birbirimize öyle sarılırdık ki; bir dava arkadaşını unutmanın ihanetle eşdeğer olduğunu bilirdik! Başbuğ bize böyle öğüt vermişti!
Ah o yıllar!
Beni ağlatmak için mi aklıma düşürdün o yılları mübarek Ramazan?!
Şimdi bakıyorumda o muhteşem ÜLKÜDAŞLIK İFTAR SOFRALARI yok gibi! Şimdiki İftar sofraları bizim zamanlarımızdakine nazaran daha şaşalı, daha kalabalık ama ruh yok! ’İftar verdik’ diye iftar sofraları var!
Yıllarca o ocakların tütmesi için didinip çalışmış, tarihe adları geçecek ülküdalkarım unutulduktan sonra neye yarar bu şaşalı iftarlar? Ocakların kutsal meşalesini söndürmemek için çocuklarının, hanımının velhasıl ailesinin zamanlarını bir kenara koyup ’ Aman Ocağımızın ateşi sönmesin!’ diyen, gecesini gündüzünü verenlerin unutulmuşluğu ÜLKÜDAŞLIK HUKUKUNA SIĞAR MI?
’Nereden nereye geldik’ demeden de edemiyorum.
Ben bunları niye yazdım?
Hiç, öylesine yazdım!.
Yüreğinde Ülküdaşlığı bitmemiş, Ülkü Yolunun devlerine selam olsun!..
Zafer Direniş
...
09 Temmuz 2014 Çarşamba 14.55 Lahey
YORUMLAR
Eskilere gittim kankam harika anlatım dizelere işlemiş yüreğine sağlık kalemin daim olsun selam ve saygılar
direniş
Varolasın
Selamlarımın çokluğu ile.. uzaklardan..