- 2344 Okunma
- 27 Yorum
- 0 Beğeni
GÖZÜNÜZE GÖZLÜK ,BAŞINIZA TARAK (!)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İnsanın beş duyusundan hangisi önemsizdir ki ; göz, kulak, burun, dil ve tenimiz.
Her biri ile ilgili, çok değişik acılı sorunlar yaşamıştır her insan şüphesiz.
Ama bu duyu organlarımızdan en önemlisi bana göre, dış dünya ile doğrudan iletişim sağlamamıza yarayan gözümüzdür . Bir an için göremediğinizi düşünün.Gözleri kapalı evinizin içinde dolaşmayı deneyin !
Görme organımız bazen doğuştan kusurlu olabildiği gibi , ilerleyen yaşlarda da görme kusurları oluşmaya başlar...Benimki kusur sayılırsa şayet,okuma gözlüğü kullanıyorum. Yoksa kitap ,gazete ,okumaz isem oturup klavyenin başına bir şeyler yazmaz isem ; nesnelere bakışta sorun yaşadığım henüz söylenemez.
Kaç yıldır kullandığım gözlüğüm yıprandı.Yenisini alayım dedim, işçi statüsünde emekli olduğum için, S.S.K. güvencem var (!)
Sağlık karnemi de yanıma alarak , bir hafta önce Antalya Atatürk Devlet Hastanesi’ne gittim.Keşke gitmez olaydım,göz polikliniğinde muayene olmak için .
Görevli memur; ’ Göz için muayene olmak istiyorsanız, önceden sıra alacaksınız ! ’ dedi.Sıranın nereden alınacağı sordum ,elime matbu hazırlanmış bi kâğıt tutuşturarak, ’ Al buyur bak , burada işte hepisi yazıyor!’ dedi.
Zaman ayırıp ,hastaneye kadar gelmişken gerisingeri eve dönmek zorunda kaldım.ARTIK ÇAĞ ATLADIĞIMIZ İÇİN poliklinik randevuları E -Devlet’in E sistemine göre alınıyor!Maşallah maşallah ; Allah’ım nazarlardan saklasın yarabbim , artık kuyrukta beklemek yok (!) Önceden verilen saatte kaçıncı poliklinikte muayene olacağım ... Hmmm ,siz öyle sanın !
Telefonla randevu almak , İnternet ile randevu almak , SMS yoluyla randevu almak !Seçenek hayli bol ...Bol olmasına bol da ; bedenimize nasıl uyduracağız bakalım...
Önce bir kaç gün telefonla randevu almayı denedim,her seferinde poliklinikler için muayene sırasının dolduğu söylendi...Allah allah , yahu bu milletin tümü kör mü,
ne zaman muayene sırası gelecek !Bari dedim , geceden randevu alayım; bu kez telefona yanıt veren telesekreter de kapalıydı.
Durun bakayım, bir de SMS yoluyla deneyelim; belki daha çabuk olur...
Emek emek yazdım verilen formdaki gibi; gönder düğmesine bastım ; ’ Mesaj gönderme işleminiz başarısızdır! ’ diye ekranda sonucu hemen gördüm (!) İki yolu denedikten sonra,üçüncüsünün ne olacağı belli değil mi ?
Yıpranmış gözlüğüm dün kırıldı.
Artık,bir de görme kusuru daha da ilerlemiş birisi olsa idim ne olurdu acaba ?
Dersimi çalışamazdım ,istediğime kavuşamazdım ,dertlerimden sıvışamazdım !
Eh artık siz bana bu yaşta bu çileyi çektirdiniz ! Ben size çektirmez miyim ?!
Merakla bekliyorum, ne zaman muayene sırası gelecek.
Anlaşılan o ki ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI ZENGİNLEŞMEDEN PARASI OLMAYANA
SIRA YOK, SIRA DAYAĞI gibi zulüm VAR ! Yalnız gözlük iken derdim , sinirimden midem de bozuldu !
Bu sorunu ben şimdi gözünüze sokmayayım da nerenize sokayım ? Ha, söyleyin birinci elden yetkili ağızlar !
Gözünüze gözlük, başınıza tarak ...
Şaban AKTAŞ
16.05.2008
YORUMLAR
GÜLDÜŞ-II / BAŞLIKLI YAZIMDAN ALINTI OLUP; OLAYIN AKİBETİNİN NASIL SONLANDIĞI AÇISINDAN BİLGİ OLARAK :
Önceki gün akşam üstü gül diyarı Isparta’ya gittim, dün akşam üstü döndüm.Bedava tarafından ulaşım , hanımın akrabası taksici Yaşar, oğlu Sefa, hanımı Emine ve benim hanım hep birlikte gittik, bir gece kayınpederin misafiri olduk .Serin mi serin bir gece de olsa yayla havasında uykumu derin mi derin aldım.
Sabah erkenden S.S.K .Hastanesine gittim.Aylardır Antalya’da alamadığım randevudan dolayı, gözlük için muayene olamamıştım, hani GÖZÜNÜZE GÖZLÜK BAŞINIZA TARAK adlı yazımda geniş geniş anlatmıştım neler olup bittiğini, tam bir sinir harbiydi yaşadıklarım.
Neyse Isparta’da kimse randevu alacaksın demedi, hemen poliklinikte gözlerimizin derecesini ölçtüler, ardından reçetemi yazdılar, on dakika bile sürmedi, işim bitti.Yeni görme gözlüğüme kavuştum.
Bu arada + 1,5 tan 2 ye çıkmış görme derecem, yaşım Elli dört olunca, bayan doktor;
-Sizin gözleriniz bu yaş için son derece normal !
dedi.
Reçeteyle gözlükçüye gittim;
Saat On dörtte gelin,hazır olur!
dediler, normal cam yerine organik cam taktırdım.Bu iş için On Y.T.L. fark ödedim.Ödediğime değdi, neden derseniz, daha eczanenin merdiveninden inerken belliğime yerleştirmek istediğim gözlük kutusu elimden kaydı ,merdivenlerden aşağı doğru yuvarlanırken uyduruk ucuz plâstik kutu açıldı, gözlük bir yana , kutu bir yana , e canım keyfine mi organik cam takdırdım,kırılmadı tabiki, test edildi ve kalitesi onaylandı böylece, iki yılık da garanti belgesi verdiler, yeni kanuna göre iki yılda bir gözlük çerçevesi, altı ayda bir camlarını değiştirme hakkı varmış...Eh, her şey zamanla yoluna girecek inşallah...
Bu arada özel hastaneye gidip de On. Y.T.L. muayene ücreti ödememek beni nasıl sevindirdi emekli birisi olarak, bilemezsiniz...Eh kuruşlar kolay mı kazanılıyor...
KURUŞUN KIYMETİNİ BİLMEYEN LİRAYI BULAMAZ !
Değerli dostum şairliğinizin yanında bu kadar güzel düz yazı yazabilmenizde büyük yetenek.
İyi ki okudum yazınızı. Usta yazar Aziz Nesin in öykülerindeki tadı aldım.
Anlatımdaki gerçeklik ve espri katılmış ama katıksız bir eleştiri olan yazınızı çok beğendim. Maalesef toplumumuzda işsizlik,eğitimde karmaşa,rüşivet,yolsuzluk,adam kayırma gibi genel sorunların yanında bahsettiğiniz sağlık sorunu çok büyük bir dert birde yıllarca emeğiyle geçimini sağlayan işçi,memur,serbest çalışan vb. emekçiler emekli olunca zaten 2. sınıf statüsünden bu kez 3. sınıf statüsüne düşüyorlar ne yazık ki. Hele bazan haberlerde gördüğümüz veya yaşamda karşılaştığımız emeklilerin ,muhtaçların maaş kuyruklarındaki görüntüler ülkemiz adına ne kadar da utanç verici...
Bir Aziz Nesin öyküsü kadar güzel bulduğum yazınızdan doalyı tebriklerimi iletiyorum.
Ben de son söz olarak bu konuyla ilgili tüm yetkili ve etkililere sesleniyorum:
Gözünüze gözlük, başınıza tarak....
Bu gün dayanamadım özel bir Hasteneye gittim; 10.YTL muayene parası aldıklarını söylediler.S.S.K. ile yaptıkları anlaşma o şekilde imiş.Vazgeçtim.!0 .YTL az para mı, her gelenden alınca bir yılda ne tutar !Sosyal güvenlik bu mu?
Vazgeçtim muayene olmaktan; yetkililer suça iştirak etmekten vazgeçene kadar muayene olmayacağım...
Şaban Aktaş tarafından 6/7/2008 9:54:41 PM zamanında düzenlenmiştir.
MUHTEŞEM
GÖZÜNÜZE GÖZLÜK ,BAŞINIZA TARAK (!)
İnsanın beş duyusundan hangisi önemsizdir ki ; göz, kulak, burun, dil ve tenimiz.
Her biri ile ilgili, çok değişik acılı sorunlar yaşamıştır her insan şüphesiz.
Ama bu duyu organlarımızdan en önemlisi bana göre, dış dünya ile doğrudan iletişim sağlamamıza yarayan gözümüzdür . Bir an için göremediğinizi düşünün.Gözleri kapalı evinizin içinde dolaşmayı deneyin !
Görme organımız bazen doğuştan kusurlu olabildiği gibi , ilerleyen yaşlarda da görme kusurları oluşmaya başlar...Benimki kusur sayılırsa şayet,okuma gözlüğü kullanıyorum. Yoksa kitap ,gazete ,okumaz isem oturup klavyenin başına bir şeyler yazmaz isem ; nesnelere bakışta sorun yaşadığım henüz söylenemez.
Kaç yıldır kullandığım gözlüğüm yıprandı.Yenisini alayım dedim, işçi statüsünde emekli olduğum için, S.S.K. güvencem var (!)
Sağlık karnemi de yanıma alarak , bir hafta önce Antalya Atatürk Devlet Hastanesi’ne gittim.Keşke gitmez olaydım,göz polikliniğinde muayene olmak için .
Görevli memur; ’ Göz için muayene olmak istiyorsanız, önceden sıra alacaksınız ! ’ dedi.Sıranın nereden alınacağı sordum ,elime matbu hazırlanmış bi kâğıt tutuşturarak, ’ Al buyur bak , burada işte hepisi yazıyor!’ dedi.
Zaman ayırıp ,hastaneye kadar gelmişken gerisingeri eve dönmek zorunda kaldım.ARTIK ÇAĞ ATLADIĞIMIZ İÇİN poliklinik randevuları E -Devlet’in E sistemine göre alınıyor!Maşallah maşallah ; Allah’ım nazarlardan saklasın yarabbim , artık kuyrukta beklemek yok (!) Önceden verilen saatte kaçıncı poliklinikte muayene olacağım ... Hmmm ,siz öyle sanın !
Telefonla randevu almak , İnternet ile randevu almak , SMS yoluyla randevu almak !Seçenek hayli bol ...Bol olmasına bol da ; bedenimize nasıl uyduracağız bakalım...
Önce bir kaç gün telefonla randevu almayı denedim,her seferinde poliklinikler için muayene sırasının dolduğu söylendi...Allah allah , yahu bu milletin tümü kör mü,
ne zaman muayene sırası gelecek !Bari dedim , geceden randevu alayım; bu kez telefona yanıt veren telesekreter de kapalıydı.
Durun bakayım, bir de SMS yoluyla deneyelim; belki daha çabuk olur...
Emek emek yazdım verilen formdaki gibi; gönder düğmesine bastım ; ’ Mesaj gönderme işleminiz başarısızdır! ’ diye ekranda sonucu hemen gördüm (!) İki yolu denedikten sonra,üçüncüsünün ne olacağı belli değil mi ?
Yıpranmış gözlüğüm dün kırıldı.
Artık,bir de görme kusuru daha da ilerlemiş birisi olsa idim ne olurdu acaba ?
Dersimi çalışamazdım ,istediğime kavuşamazdım ,dertlerimden sıvışamazdım !
Eh artık siz bana bu yaşta bu çileyi çektirdiniz ! Ben size çektirmez miyim ?!
Merakla bekliyorum, ne zaman muayene sırası gelecek.
Anlaşılan o ki ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI ZENGİNLEŞMEDEN PARASI OLMAYANA
SIRA YOK, SIRA DAYAĞI gibi zulüm VAR ! Yalnız gözlük iken derdim , sinirimden midem de bozuldu !
Bu sorunu ben şimdi gözünüze sokmayayım da nerenize sokayım ? Ha, söyleyin birinci elden yetkili ağızlar !
Gözünüze gözlük, başınıza tarak ...
Şaban AKTAŞ
* * * * * * * * * *
YÜREKTEN KUTLARIM
_________ŞAİR 67_________
İ M Z A
Aziz Nesinlik bir kara mizah örneği... Azizi Nesini yıpratarak üzerek ve bol bol kırarak öldürdük... Bizlerin ağlanacak hallerimizi yine bize anlatarak güldürdüğü için... Lakin yaşamın içinde azizliklikle fazlasıyla devam ediyor...
Ve ne ayıp tıp adamlarının latin amerikayı motorsikletiyle bir arkadaşıyla beraber dolaşarak sağlık dağıtan CHE GUEVERA'yı örnek alacağı yerde, batılı kapitalistlerin ve simsarların para kazanma hırsını kendilerine örnek almışlar... Sözün özü 'Beni Türk Doktorlarına Emanet Edin' Atatürk.... Büyük önderi ve utanmadan hipotrat yemini ederek hipokratı mahçup duruma düşeren sahte tıp kuklalarını kınıyorum...
Yazımın, kırgınlığa sebebiyet vermemesi dileği ile.
Hiç kimse benim yüzümden kırılmasın, çocuğunu da düşürmesin. Sebep olmayayım.
Sayın AKTAŞ.
İnsanlara davranış ve ifade biçiminiz, sizin tercihiniz. Benim tercihim bu değil.
Tenkit olarak algıladığınız yorumumun, neresinde tenkit içeren söz var merak ettim. Nezamandan beri, düşüncelerin ifadesi, tenkit olarak algılanıyor? Tam bir açıklama yapmamışınız. Yorumumu tekrar okumanızı tavsiye ederim. Acil hasta ile normal muayene olacak hasta aynı konumda değildir.
Yorumumda düşüncelerimi ve bildiklerimi aktardım. Kırıcı ve egoist olmak her zaman topluma ve kurumlara zarar vermiştir. Bu durumun böyle olmasını isteyen insanlarda var maalesef, üstelik silahta onların elinde.
Yazınız ve yorum anlayışınızla, bunlara cevap verişinizden sizi tanıyarak görebiliyorum.
Zira, aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.
Sizi, kaleminiz ziyadesi ile ifade ediyor.
Herkes hulûsunun barını yer.
Saygılarımla.
olumlui tarafından 5/19/2008 12:56:29 AM zamanında düzenlenmiştir.
iki sene önce mide kanseri teşhisi konulan bir yakınıma altı ay sonraya ameliyat günü verildi.
tabii ki ikinci seçenek de var.özel bir hastanede de hekimlik yapan beyfendi oraya gelinirse iki gün sonra ameliyata alınacağını söyledi.
ya bekle altı ay paran yoksa
yada say parayı kurtul.bizde öyle yaptık.elde avuçta ne varsa verildi ve iki gün sonra ameliyat edildi.çok şükür şimdi iyi.otuzbeş kiloya düşmüştü.
acaba para bulunamasaydı 6 ay bekleseydi diye düşünmek bile istemiyorum,kaldı ki basit bir hastalık değil.
şimdi parası olmayanlar ne yapsın.kuzu kuzu ölümü beklesin.
daha sağlık sistemi sorgulanmayacak mı?
herşey para üstüne dönüyor.''DÖNER SERMAYE''
Değerli dostlar;
Burada hedef bizi muayene eden doktor değil ki;doktora muayene olmak isteyip bir an önce CANINI DOKTORA EMANET ETMEK İSTEYİP DE EDEMEYEN hastanın çaresizliğini ön plana çıkarmak !
Siz bir kitap okumak istersiniz, bir tatil yapmak istersiniz, bu isteklerinizi erteleyebilirsiniz.Ama sağlık sorunlarını erteleme şansınız olmaz;ertelenirse sorun daha da büyür ve çözümsüzleşir.
Yani bu APANDİSİTLİ hastayı hemen muayeneye götürüp ameliyata almazsanız,apandisitin patlaması gibi bir sonucun kaçınılmazlığı gibi durumdur.
Örneğin muayene olmak istediğim zaman sıra alamıyorsam,başka zaman zamanımın olup olmadığı sizce önemli değil mi ?Bence çok önemli bir gerekçelere dayanıyor olabilir.
Bu bağlamda binlerce örnek vermek mümkün;gözlüğü olmadığı için kamyonun altında ezilebilir, direksiyon hakimiyetini yitrebilir,elektrik akımına kapılabilir...
Olduktan sonra önemi var mı olacak olanın?Bir daha iyice düşünün derim.Hastane kapısına kadar gelen hasta kim olursa olsun geri evine gönderiliyorsa, bunun hekimlik mantığı ile ve hekimlik ruhu ile bağdaştırmak mümkün değil !
Ruhsuzlaşan hekimler para için adam kesebiliyorken (bunu bir doktor arkadaşım söyledi ;
özel hastanelerde her gelen bebeye fıtık teşhsi koyup, hemen ameliyata alıyorken; her gelen anneye myomlarınızı almalıyız deyip bıçak altına yatırıyorken,v.s.v.s. neyi nasıl söylemeliyiz;insan çileden çıkıyor doğrusu...
BİLGİ NE YAZIKKİ BİLGİSİZLİĞİN KARŞISINDA SİLAH OLARAK KULLANILIYOR !
Saygımla !
Şaban Aktaş tarafından 5/22/2008 3:37:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
müfredat mirim müfredat. üniversite bolluğundan geçilmiyor bu ülkede, her ile bir ünüversite, ilçelerine fakülte vs. planı programı olmayan sadece okumak için okunan ve işsiz sayısı çoğaltan yüksek mezuniye ve sonuç bürokratik tıkanıklık, sosyal güvencelerdeki kısıtlamalr. bunlar daha birşey değilmiş şimdide prim affı çıkarıyorlar işverenlere. sanki çok ödüyolarmış gibi öncekilerini. belgin arkadaşın dediği gibi imam daha fazla lazım bu ülkeye. cenazeler çoğalacak bu gidşle. kutlarım dost güzeldi. dün puanını vermiştim bugünde dinlenikken kafam yorumunu eksik bırakmayayım dedim
sevgi ve dostluk daim
Sayın Şaban AKTAŞ. Yazınızı günün yazısı seçmişler bu karara saygı duyarım.
Yazınızda bir dram anlatılmış.
Burada, sisteme hata bulmak zannıma göre yanlış. Neden derseniz, randevu sistemi biz hastaların selameti açısından alınmıştır. Çalışan doktorla, muayene olacak hasta arasında bir orantılama yapacak olursanız, bir doktora, belki 150, belki de 200 hasta düşüyor. Bunu mantıklı bir şekilde düşündüğünüz zaman, bu hastaları değil muayene etmek sadece reçetelerini yazayım deseniz, mesainiz biter. Birde gözden bahsediyorsunuz. En az üç yere oturacaksınız ve hepsinde muayene olacaksınız.
Bence burada doktorların insan olduğu unutuluyor. Hasta psikolojisi ile davranan bir insan, doktor ve çalışanlar ne kadar iyimser düşünürlerse düşünsünler onları moral açısından etkilerler.
Makul ve yapıcı düşünülecek olunursa, bu duruma bizlerinde yardımcı olması. Alınan kararları anlayışla sabırla karşılaması gerekir.
Bu yorumumu okuyup, içeriğini sevmeyenler olacaktır. Eğer sevmeyen bu yoruma ve yazarına nasıl düşünüyorsa, işimize gelmediğinde (hastane de olan olaylar) karşımızdakine kaba ve sert davranmamızda en az onu buradaki durum kadar etkiler. Hem hastane çalışanı hem de bizler, bu durumdan zarar görür. En azından midemiz ağrır.
Bu yazınızdaki drama, son satırlardaki sözler olan
(Bu sorunu ben şimdi gözünüze sokmayayım da nerenize sokayım ? Ha, söyleyin birinci elden yetkili ağızlar !
Gözünüze gözlük, başınıza tarak ...)
Kelimelerinizi, çok da nezaketli bulmadım.
Selamlarımla.
Şaban üstad gerçekten yüreğine-kalemine sağlıklar olsun ne güncel ne manalı konu zaman zaman bende çileden çıkarım.Helede hamili kart yakınımdır gelenler varya çatlatır kuyrukta çaresiz bekleyenleri ve dediğin gibi üstüne,üstlük sinirler fora-mideler allak bullak yaniii.....en gerekli yazıydı gün için.Kalemine sağlık.
SEVGİLİ DOSTLAR ;yazıma destek veren sizler her biriniz benim için aydın olma binciyle davranan çok değerli kalemlersiniz !Eğer bu sayılan kusurların en küçüğü batı toplumlarında olacak kesinlikle yöneticileri işinden el çektirirler.Bir gün dahi iş başında kalamazlar.
İnsan sağlığıyla alay edilemez.Haydi bir gün randevunuz dolu ; o zaman başka güne otomatik gün verin ;her gün aynı dert aynı ızdırap, sürecek mi hep böyle ya Rab !
Saygılarımla !
Yıpranmış gözlüğüm dün kırıldı.
Artık,bir de görme kusuru daha da ilerlemiş birisi olsa idim ne olurdu acaba ?
Dersimi çalışamazdım ,istediğime kavuşamazdım ,dertlerimden sıvışamazdım !
Eh artık siz bana bu yaşta bu çileyi çektirdiniz ! Ben size çektirmez miyim ?!
Merakla bekliyorum, ne zaman muayene sırası gelecek.
Anlaşılan o ki ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI ZENGİNLEŞMEDEN PARASI OLMAYANA
SIRA YOK, SIRA DAYAĞI gibi zulüm VAR ! Yalnız gözlük iken derdim , sinirimden midem de bozuldu !
Bu sorunu ben şimdi gözünüze sokmayayım da nerenize sokayım ? Ha, söyleyin birinci elden yetkili ağızlar !
Gözünüze gözlük, başınıza tarak ...
ah değerli hocam ahh..siz bir eğitimcisiniz bu kadar zorlandınız..sade vatandaş.. okuması olmayanlar köyden gelenler ne yapıyor acaba ...hocam bir de onların çilesini düşünsenize ...ömür boyu sıra beklerler herhalde...
kutlarım dertlere parmak basan yazınızı yürekten...umarım ulaşır yetkililere yazınız...sevgi saygı selamlarımla...
Şaban bey yaşadığınız traji komik olay ...kabul edilemez elbet...
ancak şimdi aşağıya açıklıyacağım rakamlar olacak üç aşağı beş yukarı rakamlarda bir oynama olabilir bunun için önceden özür diliyorum herkesten
ancak bir gerçek var ki
son durumumuz şudur...
ülkemizde 67 bin civarında doktorumuz varken...72 bin civarında din görevlimiz var...
hani bizler dine karşı değiliz ama bu kadar din görevlisinin kime ne faydası var doğrusu ben bilmiyorum ...bilen var ise söylesin...
sizede bu durumda gidip bir hocaya gözünüzü okutmak düşüyor!
selam ile...
şöyle bir sokağa çıksak sorduğumuz üç kişiden mutlaka birinin başına gelmiştir bu durumlar okadar sıradan gelmeye başladıkı artık..
akıllarınca vatandaşa kolaylık bu sitemler yani bize yutturmak istedikleri bu
kimin ne derece rahat olduğu aşikar ortada
ne demeliki ALLAH tan sağlık sıhatlı yaşam dilemekten başka şansımız yok düşürmesin mevlam sistem oyunlarına
selam ve saygılar
Ülkemin kanayan yaralarından biri sağlık sistemi..
Her gelen hükümet tarafından tıpkı eğitim sistemindeki gibi yeni bir uygulama.. tıpkı her gelen hükümetin mevcut yolları tekrar yapması gibi.. her gelen iş yapıyor görünmek adına birşeyleri değiştirip oynuyor.Ceremeyi çeken yine vatandaş!
Merak ederim hep, Sayın büyüklerim hiç denedi mi bu şekilde randevu almayı.. Sadece sistemin çalışıp çalışmadığını görmek için.. hani yapılan bunca hizmetin! işleyip işlemediğini kontrol için..
Bu mevcudu eleştirmek için değil.Ben kendimi bildim bileli çekilen sıkıntılar değişmedi.. uygulamalar değişti ancak sıkıntılar devam etti.. "Paran varsa vezir paran yoksa rezilsin" sistemi hiç değişmiyor. Birtek bu sistemin en iyi çalışıyor..
Ve bizler başımıza gelmediği sürece kafamızı kuma gömmeye devam ettikçe pek birşey de değişmeyecek..
Şiirle yatıp şiirle kalkmaya devam.Hadi bakalım!..
Hocam teşekkürler..
selam ve saygılarımla..
Aynı sıkıntıyı bende yaşadım, üstelik benim ki göz meslesi değil, mide ağrısıydı. Online randevulara erişilemiyor, telefonla ya mmeşgul, ya sıra dolu. Sms sanırım bizim buralara uğramamış. 1 hafta kadar uğraştıktan sonra zaten mide ağrım falan kalmadı. Belki de bunların asıl yapmak istedikleri, "nasıl olsa kendi kendinize iyileşiyorsunuz, bizi niye uğraştırıyorsun kardeşim" mantığını benimsetmek.
Oy Türkiye'm oy, birde gerçekten hasta olup randevu alamayan onca insanın hakkını yiyenler var. Onalr kim mi? Aaa bakalım telefonla nasıl randevu alınıyor deyip de ranndevu almayı başaran ve gitmeyenler. Hatta daha ileri gidip, aman bu saat çok erken neyse bu yedekte dursun da bi de öğleden sonra için alayım diyenler var. Geridekine ne olursa olsun, benim işin görülsün de. Medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar, ve bu canavarla baş etmeyi bilemeyen medeniyetsizler. Hep beraber iç içe yaşıyoruz işte. Rahatsız olan var mı? Ben görmedim.
Harika bir yazı olmuş, gerçektende göze gözlük, başa tarak...Ama sanırım görmesi görekenlerde randevu alamamışlar ki, hala gözlükleri yok.
Sevgimle...
olur mu hocam sağlık sistemi harika işliyor.başımızdakiler herşeyi vatandaşına daha kolay hizmet vermek için yapıyor.
bakın ne kolaymış.şunları yap.tamam.eeee sadece yapılır dr maaş alır.muayene yok tabiiki.kolaylığı kendileri için yapmışlar.oturduğu yerden para kazanmak için.
slogan şudur:
paran varsa özele git
yoksa adam mısın da hasta oluyorsun.
allah başımızdan eksik etmesin böyle vatandaşını düşünen devlet büyüklerini.
ve hocam kör bakan göze ne sokarsanız sokun onlar görmek istediklerini görür.