Sanal Alemin Maskeli Balosu Facebook

• 1 Nisan 2014 Salı 12:41:51

Yüksek ego tatmini,yalanın yalakalığın ikiyüzlülüğün bini bir para,gaz verip gaza gelenlerin cenneti gibisin Facebook. Tüm soruların yanıtını bilerek, Tekrar sormak istiyorum.Genellikle bir birini tanıyan onca insan kişisel resim paylaşımlarına yapılan yorumlarda göz göre kareyi karşı tarafı nasıl bu kadar abartabiliyorsunuz 60 lik nineyi pamuk prensese 60 lık dedeyi de beyaz atlı prense çevirebiliyorsunuz?Alan razı satan razı, nasıl bu kadar etrafı niyazı olarak görebiliyorsunuz? Kimse kimseye toz kondurmuyor,maşallahınız var herkes dürüst herkes yalandan nefret ediyor.Olamadığınız ne varsa sahiplenip sergiliyorsunuz duvarlarda.
***
Adab-ı muaşeret kitaplarında bile çok az resim bulunurken hele şu yemek masalarınız yok mu değişik mekanlarda çekilmiş fotoğralarla kibarlığınızla şıklığınızla pembe dizilerden fırlamışa benziyor,salon erkeği,salon kadınları gibisiniz kocaman gülüşlü,mutlu insanlar… Topluma bakıyorum,yarı aç yarı tok yolsuzluk almış başını gidiyor. Sokaklar mutsuz depresyonlu insanlarla dolu.Bir kez daha yineleme ihtiyacı duyuyorum kendime tezatlar ülkesindesin unutma diye.
***
Keşke gerçekte mutlu olsanızda bir şeyler yolunda gidiyor diyebilsek ülkede. Biliyormusunuz siz sofra teşhircilerini okul çocuklarının eline tutuşturulan beslenme çantalarına benzetmişimdir hep,yan sıradaki arkadaşına bak annem bana ne yaptı diye nispet yaparak gösteren,eğitimsiz ailelerin çocuklarına. Bu toplum yozlaşmaya doğru yol almadan önce sofrasındaki fukaralığı,zenginliği,gerektiğİnde saklamasını ve gerektiğinde de mertçe ekmeğini ikiye bölüp paylaşmasını da bilmiştir hep. Hiç bir lokantanın cam kenarına oturmayı kendine yakıştıramamış olan ben hala yiyen var yiyemeyen var hassasiyetini göstererek toplum içinde saklarım lokmamı yutkunurken. ya da sonuna kadar paylaşırım.Çünkü bu hassasiyetle büyütüldük. Doğu ve Anadolu’da yemek kültürü nispeten korunmuş durumda.Teşhirçilik yerine,hangi kapıyı çalsanız boş çevirmezler sizi,naif bir davranış içinde paylaşırlar sofralarını onlar egoyu barındırmazlar yüreklerinde, çünkü henüz yüreklerinin tamamını sistemin çarkına kaptırmamışlardır. O güzel yürekli insanlarımızın hala birilerinin aç olduğunu bildiğinde,dizilir kalır boğazlarında geçmez lokmalar.
***
Off aman off dediğim bir konuda daha var söylemeden geçilmeyeceklerden güler misin ağlar mısın türünden,sanal din tacirleri… Şems’in Mevlana’nın sözlerini peygamberlerimizin,hadislerini ne çok anlayanı ne çok yolundan çıkmayanı var. Eminim ki sizler var oldukca hiç birinin kemikleri sızlamayacaktır. Bu tarz paylaşımlarda bulunup yorumlar yaparken, bir an sizlere inanasım geliyor,ışığın gemisine binmiş bilge yolcular gibisiniz.Ah birde gerçek olsanız her yer süt liman olacak. Oysa faklı bir paylaşıma yaptığınız yorumlar sizi ne çabuk ele veriyor bindiğiniz ışık gemisinin elektriği kesiliyor bilgeliğiniz kararıveriyor birden. İnsanın kendini ele verirken komik duruma düşmesi bu olsa gerek,kendi ellerinizle şartelinizi indirirken.
***
Haa bir de işin en can alıcı noktası var ki, herkesin muzdarip olduğu bir konu kutsal olma hali AŞK. Bu konuda da yüksek lisans yapan aşk doktorları gibisiniz. Yere göğe sığmayacak bilgelikle oradan buradan çalarak kurduğunuz cümlelerle başımıza filozof kesilerek,evinizde karınıza,kocanıza yol arkadaşınıza,çok güzelsin seni seviyorum demezken,aşkı tanımlıyorsunuz. Ki çoğunuzun zikri başka, fikri başkayken bunu nasıl içinize sindirerek yapabiliyorsunuz? insan kendinin yalancısı nasıl olabiliyor? Yazıları okurken ağıt döken kadınlar gibi, göğsüme vura vura halinize ağıtlar yakasım geliyor. Herkes aşkın o saf halini arıyor yok diye hayıflanıyor saflığın kirli zihniyetlerde ne işi olabilir ki… önce bunu sorgulayın kendinize,sonra arayın. “Zeki beyinlerin AŞKI tanımı yüksektir AŞKIN kendi gibi” unutmayın!!! yapmayın gerçek siz olun yazık oluyor size. Çünkü hiç bir yalan yaklaşmaya cesaret edemez gerçeğe. Buluğa ermemiş çocukların yarışmalarda iki gün sahnede kalmasıyla birlikte şöhret oldum havasına girerek üç gün sonra,sahnedeki alkışları göremeyerek geri dönüşümü olmayan psikolojik vakalar gibisiniz…