- 507 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR HAİN
Çan Kay Şek: Çinli halk düşmanı, binlerce kere katil, yabancı uşağı. 1887’ de doğan Çan Kay Şek, önce Çin’de sonra da Tokyo’da askeri eğitim gördükten sonra 1911 yılında Devrim ordusuna katıldı. Bir süre Şanghay’ da ticaret yaptı: Böylece tüm hayatının temel etkinliğine başlamış oluyordu; satmayacağı şey kalmayacaktı ilerde...
Çan Kay Şek, 1920 yılında, büyük önder Sun Yat Sen tarafından Huang Pu’daki askeri akademi müdürlüğüne atandı. Burada bir süre sonra hayatını kurtaracak olan Çu En Lay’la tanıştı.
Sun Yat Sen 1925 yılında öldüğü vakit Çan Kay Şek, Kuamingtong’da ılımlı grubun başına geçti. 1927 yılında Sun Yat Sen’in baldızı Mey Lin Sung ile evlendi. Yürütme komitesi üyeliğine seçildiği partiyi ele geçirdi, yeniden örgütledi ve sola savaş açtı.
Nitekim Çan Kay Şek, 1927 yılında, Boradin’in başkanlığındaki Sovyet heyetiyle ilişkiyi kesti; Yang Dzi bölgesinde egemenlik kurdu ve Nanking’i başkent yaptıktan sonra Güney ordularının başında Pekin’e kadar yürüdü. Kanton’da komünistlerin hazırladığı hükümet darbesini kendisi de işin içinde varmış gibi gözüküp haince bir şiddetle bastırdı ve Kiang Si eyaletinde yerleşmiş olan Çin sovyetlerine karşı amansız olduğu kadar da umutsuz bir mücadeleye girişti. 1934-1935 yıllarında Mao Çe Tung ve arkadaşlarını uzun yürüyüşe zorladı: Komünistleri ’ezdikten sonra’ aklı sıra bir takım ’reformlar’yapacaktı. Tam o sırada başlayan Japon istilası imdadına yetişti:Reform yapmak gibi tatsız bir iş böylece rafa kaldırılmış oluyordu kendiliğinden...
Japon orduları Nanking’i işgal edince, komünistlerin yardımını istemeye istemeye kabul eden Çan Kay Şek, Çun Çing kentine sığınmış durumda yedi yıl süresince acımasız bir diktatörlük rejimi uyguladı: Ahlaksızlık ve entrika, yakınlarının ve ordusunun parolası haline gelmişti.
İkinci Dünya Savaşı boyunca Müttefikler tarafından düzenlenen uluslararası konferanslara katılan Çan Kay Şek, Amerika Birleşik Devletleri ile tam bir kölelik antlaşması imzalamaktan çekinmedi. Ve savaştan sonra Amerika’nın emrinde komünistleri ’ezmeye’ yöneldi yeniden. Bu hıyanet dönemi, Çin halkı tarafından kovulup kumandası altındaki katil sürüsüyle birlikte Formoza adasına zorbalıkla yerleştiği 1949 yılına kadar sürdü. Burada, başta Birleşik Devletler olmak üzere bütün ’özgür!’ dünya tarafından tanınan sözüm ona ’milliyetçi’ Çin hükümetini kurdu. Bu hükümet, 1971 yılında kovuluncaya kadar, Birleşmiş Milletler’de Amerikan kuklası ’büyük’ devlet rolünü oynamaya devam edecekti.
Özetlemek gerekirse Çan Kay Şek, bütün hainler gibi huzursuzluk, korku ve görünüşteki tantanaya rağmen dipsiz yalnızlıklarla örülü bir ömür sürdü. Kendi yaptığı ve cumhurbaşkanlığı süresini iki defadan fazla uzatmayı yasaklayan Anayasayı gene kendisi çiğneyerek tam beş kere üst üste kendini başkan seçtirmesi bunun tipik bir kanıtıdır.