Yoksun
[ikiyanayasla
Ne zamandır beklenilen yağmur yağıyor.Sokağı seyrettim az önce.Sokak lâmbalarının ışığı
yağmurla dans ediyor gibi. Asvalt yol ıslak ıslak bakıyor yüzüme. Çarşıya uzanan ve evimin
önünden dolanarak adliye binasına, parka varan yol, parkta ağaçlar,evlerin çatıları, balkon
karşıdaki bahçe, her ıslak. Hava esintili. balkona astığım parti bayrakları, büyükşehir
belediye başkan adayının fotoğrafı her şey nasibini alıyor esintiden.
Seyrederken üşüdüm geceden, esintiden, yağmurdan. Ellerimi birbirine kenetleyerek
içeriye girdim. Televizyon açıktı, kapattım.Kendimle başbaşa kalmalıydım biraz.Günceli es geçiyor, seni düşünüyorum.
Ne çok yıllarım geçti sensiz.Bu kadar ayrılığı ikimizde düşünemezdik.Sanki hiç ayrılmayayız
gibi gelirdi o zamanlar. Nasıl gülerdik birbirimizin gözlerinde. Yine bir hüzün gizliydi sanki
gülmelerimizin beyninde. Birlikte susardık sonra. Konuşmasak, yıllarca konuşmayacaktık.
Bu susmalarımızda bizi birleştiren, tümleyen bir duygu yoğunluğu vardı. İkimiz birden
başlardık gülüşerek konuşmaya.
Hiç ayrılmayacağız, herşey olduğunca kalacak, bakışların her zaman üstümde olacak, seni
her gördüğümde zaman duracak, ben kalakalacaktım yaşadığım anda. Olmadı işte.Değişti birden dünya. Biz biz değildik artık. Yanımızda başkaları vardı. Zaman bir makaraya sarılır
gibi çabucak geçti. Öyle sorumluluklar yüklendik ki birbirimizi özlemeyi bile unuttuk.
Bu gece kadının öyküsünü yazacaktım. O en bildiğim, yaşadığım emekçi kadını. Yağmur
seni getirdi bana.Hüzünlü bakışlarını gördüm sokak lâmbasında.Altından geçiyordun.Hafif
başın önüne eğik,elinde kırmızı bir park gülü, kadınlar günümü kutluyordun. Görüntün hayal olsa da çok mutlu oldum inan.Seni görmek bile bana yetti.Anladım yokluğunu, çok
üşüdüm. Koynuma soktum ellerimi. Parti bayrakları dalgalanıyor, hırçınlaşıyor, bir içeri bir dışarı savruluyordu esintide. Biz de mi öyleydik acaba? Hangi rüzgâr ayrı ayrı yerlere savurmuştu bizleri.
Yoksun. Sensiz nasıl üşüyorum bilsen yalnızlıktan. Seni anımsayınca anlıyorum ne denli
yalnız olduğumu. Daha bir sessizleşiyor oda. Saatin, televizyonun, telefonun sesi yetmiyor. Gelsen yalnızlıklarımız ufalacak, eriyecek belki. İnsanın aynı düşüncede bir sevdiğinin olması ne güzel değil mi? Gece kalkıp yağmur da yağsa, sokaklar bomboş da olsa dışarı çıkıp yaşıyor
olmanın hazzını duyması, nefes alması ne güzel. Sensiz soluksuz yaşıyorum inan. Oksijenim sensin galiba. Seninle yaşadığımı hissediyorum. Bu cümleyi daha önce de
söylemiştim sana.
Sana seni sevdiğimi de söylemiştim. Yanıtın yıllar süren suskunluk mu, yoksa ikimizin yalnızlığı mı?
YORUMLAR
hüzünlü ve duygu yüklü bir yazı.
Anıların arasında geçmiş zamanı yaşamak zordur
ama hayat istemeden de olsa acıtarak devam ediyor şairim.
saygılarımla
glenay
mutlu olduğumuz günler çok az.
Çok teşekkürler,
selâm ve saygılarımla..
Bilemiyorum,
nasıl yorum getirsek bu güzel yazıya.
Kadınlar günü,
siyasetin insanın beynini prangaya vuran atmosferi,
günün hayatımıza taşıdıkları,
alışkanlıklarımız,
beklentilerimiz...
Bunca konuyu, bunca düşünceyi, bunca duyguyu nasıl da silip süpürüyor bir kaç damla yağmur,
nasıl da mahzunlaştırıyor insanı o sihirli damlaların doyumsuz sesi,
nasıl da hayal aleminin sıcacık dünyasına alıp götürüyor değil mi?
Hayatın, hatıraların güzelliklerini,
bir hüzün yumağına sarıp sarmalayarak,
yüreğimizin en hassas yerine nasıl da getirip yerleştiriveriyor değil mi?
Ne yazmalı?
Duygularınızı,
kelimelerinizle,
yüreğinizden yüreğimize aktarmayı başardınız.
Tebrik ediyorum.
Kusuruma bakma arkadaşım ama sevmek kadına mahsus bir şey.Seven bir kadının beyninde üç bölüm çalışırmış ,erkeğin ise bir bölüm gibi bir yazı okumuştum.Ben buna inanıyorum öyle olmalı gerçekten de.Erkek sadece sevme taklidi yapıyor bence :))Kadınlar yaradılış itibarıyla çok duygusal.Ne diyeyim sadece acıyorum artık kadın milletine ve kendime tabi:))Çok duygulu güzel bir yazı ama bak yere göğe sığdıramadığımız aşk bir elveda ya sığıyor işte.Yıpranan hep kadın ,acı çeken ,ciddiye alan .Tabi istisnalar kaideyi bozmaz .Yine de kader !..Tebrikler diyorum güzel yüreğini kutluyorum.Yinede biz iyi kalalım kötüler kötü olsun diyorum.Selam ile...
glenay
Gerçekten kadınca sevgi bambaşka.
Erkeklerde gelgeç gibi.
Güzel yorumunuza gönülden teşekkürler,
sevgilerimle..
en sevdiğim yazı formatı
hayatın içinde koşar sanırken kendimizi birden iç dünyamızın derinliklerinde buluveririz kendimizi. Yalnızlığımızı, ürkmelerimizi sensizliği yaşamak ne kadar da zor geliyor diye konuşan yüreğimizi. Ve oradan kaçışlarda tekrar hayata tutunma çabaları. Birey, toplum iç sesin arasında gidip gelen kalem. Hüzün dolu bulutlarda yansıyan korkularımız.
Çok güzeldi çok. Daha ötesi kendimi yazının içinde bulmam.
Tebrik ve saygılarımla düşündaşım
glenay
nasıl bir durum ortamda olduğunu düşünerek.
Çok teşekkürler düşündaşım,
selâm ve saygılarımla..