Çayımız Sükun Deminde
Şu kış gününde, kazara doğmuş gün ışığının buğulu bakışları altında bile, berrak gamzeleriyle bir periyi andırır çay. Suyun ruhuna nakşedilen ziynet, ince belli içinde nazın ve zarafetin has elçisidir her mevsim.
Letafetin ve inceliğin somutlaşmış hâlini görmek istiyorsanız, günün hangi saatinde olursanız olun, hiç üşenmeyin kalkın bir çay demleyin. Nazla demlenmesini bekleyin bir müddet. Sonra, itinayla tutun ince belinden cereni ; özenle doldurun çayınızı ve seyre dalın. Kış gününde kendinizi erguvan mevsiminde sanırsınız. Erguvanların rengi hayalinizde çayın rengi ile harmanlanır ve sükun bestesi çalmaya başlar.
Çayın, coğrafyamızla tanışması pek eski olmasa da bizim çaya olan tutkumuz, kadim devirlere dayanır cinsten. Sebebini dört dörtlük izah edemesek de dostluğumuz oldukça kavi çayla. İsli çaydanlığın, semaverin, porselen demliğin yanımızdaki hatırı dahi çaydan kaynaklanmakta. Çay çaydanlıkla demliğin mürüvveti, gönlün sükunetidir her zaman. Dudak bardağın tenine değdiğinde buğulu bir masalın kapısı aralanır. O masalın sözcükleri harflerle yazılmaz, katre katre birikir ince bellide yudum yudum okunur.
Albeni, çay ikliminde bulur anlamını. Suyun çay halinin gönül çelen ışıltısı iz bırakır hayallerde. Çayın etrafında toplanan ünsiyet çerileri, naz perilerinin ülkesini hayal ederken huzur ve sükuna ererler. Çay Leyla’dır kimi zaman; lâkin onun mecnunu bir tane değildir. Nice mecnun dudak intizardadır çayın sımsıcak busesi için.
Çayın itibarı günün başlangıcında neyse gece yarısında da aynıdır. Gecenin siyahındaki ah, çay siyahından ilham almıştır. Ve gecenin siyahı belki de bu yüzden esin kaynağı olup merhum Yahya Kemal’e “Gece, Leylâ’yı ayın on dördü,
Koyda tenha yıkanırken gördü.
Kız vücûdun ne güzel böyle açık!
Kız yakından göreyim sahile çık! ” dedirtmiştir. Bu şiire bakarak kimimizin demli, kimimizin açık çay sevmesinde Leyla’nın mı yoksa Yahya Kemal’in mi vebali olduğunu size bırakıyorum.
Bence, her çay içtiğimiz demde Leyla’nın gece siyahı saçlarının buklelerini düşünmek boynumuzun borcu. Ki, bu borç öyle nakitle ödenecek cinsten değil. Ancak çay sefasının satır aralarına sıkıştırılan vefa ile ödenir. Çay varsa huzur vardır, ünsiyet vardır anlayışını her anımıza hâkim kılmakla sükun demli olur çayımız.
Ankara, 04.02.2014 İ.K