- 1038 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
İKİ KİŞİ
Kadın, illaki birisinin bir şeyi olmaktan bıktı.
Kadın kimsenin bir şeyi değil, bağımsız yaratılmış bir şeydir.
Birileri onun hayatına burnunu sokmazsa, o kendi varlığını koruyacak – sürdürecek yetenekte yaratılmıştır.
Kadının palavraya, ilkel dönemlerin mitolojik dayatmalarına karnı toktur.
“Koruma kollama istemez, yeter ki gölge edilmesin”.
Kadın neden erkeğin namusu olsun. Ya erkek namussuzsa, kadının suçu ne.
Hayatı; beyinle değil, bacak arasıyla algılayan erkek fahişelere sormalı; eğer kadın erkeğin namusu oluyorsa, erkek namus yoksunu mudur.
İnsanlığın gelişemediği toplumlarda; erkeğin kadının üzerinde kurduğu saltanatın yansımasıdır böyle çarpık olan.
Sen her haltı yiyeceksin, namusu evdeki masum marsığın şalvarına kilitleyeceksin, öyle mi… Senin bu ulaşılmazlığın, bu imtiyazın, bu egemenlik afranın-tafranın kaynağı nedir. Sen kendini ne sanıyorsun.
Beyni yosunlu sapık erkeklerin arşa değen egosu yüzünden dünyayı pislik götürüyor.
Namus kavramı cinsellikle bağdaştırılamaz.
Kadını meta olarak gören zihniyetin ürünü bir düşüncedir bu.
Gerek fiziksel, gerek maddi gücünü kullanarak ezebildikleri kadar kadını hem ezerler, hem de söz konusu kadının yaşam biçimi olduğu anda da “namus bekçisi” kesilirler.
Kadını ezen, küçük gören, şiddet uygulayan erkektir.
Adaletsiz davranan, baskı altına alan, sindiren de.
Taciz eden de, tecavüz eden de.
Namusu sadece kadın için geçerli bir kavram haline getiren de.
Döven, hayvan gibi güden de.
Başarısından korkup türlü kısıtlamaları getiren de.
Alıp-satan, ya da sattırılan, kadını kullanan da erkektir.
Kadını “mal” gören de erkektir.
Sen hem aşağıla, hem de beklenti içinde ol. Pişkinliğin, yüzsüzlüğün ayyuka çıkışıdır bu.
Kendinde bulunması gereken değerlerin korunmasını başkasına yüklememeli insan. Önce kendinde görmeli arzuladığı değerleri.
Namus; kişinin doğruluğuyla, dürüstlüğüyle, düşüncesiyle, insanlığıyla alakalıdır.
Bunu algılayamadığımız içindir ki; yüzyıllardır bir arpa boyu yol alamamışız.
Bilek gücünün geçerli olmasına dayanır erkeğin kadın üzerindeki egemonyası.
Başka hiçbir gerekçesi olamaz.
İnsanımız aklını başına toplamalıdır. Dünya değişti. Bilek gücünden çok daha üstün değerlerle donatıldı insanlık.
O zaman dişi-erkek cinslerin birbiri üzerindeki baskı-egemenlik gücünün çoktan mazi olması gerektiğini anlamamız gerekiyor. Hem de çok acele anlamamız gerekiyor.
Çünkü dişinin genlerine işlemiştir pasif, edilgen, ezik yaşamak. Bundan kurtuluş evrim işidir, zaman alır.
Aynı şekilde erkek cinsin dişi üzerindeki baskı alışkanlığı da…
*Müsadenizle*
İKİ KİŞİ Yazısına Yorum Yap
"İKİ KİŞİ" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
28 Ocak 2014 Salı 00:41:02
Değerli arkadaşım, ne kadar doğru tespitler ve ne denli vurucu ve vurgulayıcı cümleler vardı yazıda; kafasına vura vura öğretir anlatmak istediğini bu yazı... da, anlamak istenirse tabi! Malum; işlerine gelmezse zerre kıpırdamaz kılları!
Eline, kalemine sağlık canım...
Sevgim ve saygımla hep...