Herkesleşmiş Kalabalıklar Arasında ANLAŞIL-MAK...
Anlatabilmek için kelimelere muhtacız, yıllarca biriktirilmiş...
hani kitap olmuş, hani düzgün dizilmiş kelimelere...
Anlaşabilmek için bir dosta bir sevgiliye...
Peki ya anlaşılabilmek için?
Aslında anlaşılabilmek diye bir şey yoktu. Yıllarca sadece öyle sandık belkide. anladığımızı sandığımız şeyler bazen o kitapların ayak izlerini anımsatmaktan öte gitmedi. Belki de onlarca dilde binlerce insan aynı cümleyi kurdu ama kimse kimsenin aslında ne demek istediğini bilmedi.
Anlamaktan kastımız neydi sahi?
Uzun uzun dinlediğimiz bir konuşmayı başımızla onaylamak mı, ya da iki kelimeyi bir araya getirip seni anlıyorum diyerek konuşmayı noktalamak mı?
Kaç kelime yan yana gelince tanımlıyordu ki bizi. Ya da kaç entel kitap tanımlıyordu evrenin bile adını koyamadığı ruh halimizi. Anlatmayı kelimelere sığdırabilirdik belki de.Parmaklarımız nasırlaşana kadar yazabilir. Kelimeler tükenene kadar esir edebilirdik sayfaları. Ya da dost bir sevgili uydurup kendimize, anlaşabilirdik belki de...
Anlaşılmak farklı bir şeydi işte... Yürek nasırlaşsa, yıllar esiri olsa sayfaların anlaşılmıyordu insan... Var sayıyor, amalar belkiler koyuyor ve anlaşıldım sanıyordu. Anlaşılmadığını aslında o da biliyordu.
Entel kitaplara inanmayı seçtik sonra, düzgün sıralanmış kelimelere inandık. Anlaşılmaktan vazgeçtik, onun yerine herkes gibi olmayı seçtik. Olanı oynadık benliğimizden vazgeçtik.
Sonra çok bilindik duygu yığınlarına rastlar olduk ne yana dönsek kendimize çarptığımız, hani aslında biz olmayan ama daha kolay anlaşılan bize. Pardon pardon anlaşıldığını sanan bize. Oysa biz değildik ne aynadaki, ne sokaktaki ne de bir sonbahar sabahı o yağmur damlalarında bulanıklaşmış aksin sahibi...
Anlaşılmak için önce anlamak gerekti bilemedik, hiç birimiz bunu denemdik. Güzel dizilmiş kelimelerin ötesine geçemedik. Kendi hikayemizi yaratmak yerine başka hikayelere dahil olmayı seçtik, ve bizde herkeslesmiş kalabalıklar içerisinde eriyip gittik...
Oysa zoru alsaydık göze, Anlaşılmayı deneseydik...
Kaç entel kitabı kendimize esir edecektik...