Sonranın Sonrasında Sonsuz Kalmak
hayrettin taylan
Sonra ne oluyor biliyor musun ?
Sonra olmuyor. Öncesi sense işte sonra olmuyor. Sonra … çok sonra yer, besler çok sonrayı…
-Sonra güldüm, damla şenliğine rağmen…
Geçiyor zaman, geçiyor zamandan arta kalan her güzellik. Geçiyor geçmek; ama öylesine, ölümcül hecelerle.
-Geçiyor, geçmişi geçmenin kipinde kalan kirpi.Gelecek zamanın kipinde ısırıyor yılanların, yalanlarımı.
-“Seni sevmediğim yalan…”
Bir zamanlar zaman sendin.Dünya durmuş, anlar susmuş, sarılışın zaman, öpüşün zaman, sıcağın zaman, aşkım deyişin zaman …
Zaman bile zaman olmuştu.
Adım adım sendim.
Soy’adımı ömrüne sıcak imzalara taşımıştın.Bendin, benden kalan bir deryanın çok sesli diliydin.
-Berrak heceler arasında ıslasıl sözcüklerim vardı. Güneş ayrılığı kurutuyordu, içimdeki dev kaygınlarınla köpüklerime gidiyordum.
-Bir değinme masalındaydık.Her şeye değecek bir aşktın.Bir değer ile bir diğerine değer olma arasındaydı hayat.
-Değer verdiğimiz bir aşkın matematik sayfasındaydık.Sen beni topladın bütün ayrı dünyalardan.Çarpıldığım güzellerin ten çarpım tablosundan her defasından çarpılmaktan kurtardın.Beni aşktan, kendinden, baştan çıkardın. Çıkardın beni baştan sona kadar aşktan…
-Sonra bölüştük ,bölündük zamanların denkleminde.
-Tereddütsüz bir sızıydın. Sularımı sözlü eden bir ıslak buluşmaydı. Her aşk ,ilk öpücükle ıslanır, son gözyaşıyla devam eder. Her aşk ıslatır illakileri.
-Aşk, ıslanmaktır, sıcak ıslaklığı dirençsizce yaşamaktır. Şimdi bu kadar ıslak denizin ortasında susamış bir aşk bağrı olarak nasıl kalırım.
-Suyu aşktan saymayan balık gibi, damlanı üzüntüden saymayan ben gibi öylece denizler içre denizler yutkunuyoruz.
Usul usul köşeme çekildim. Usulsüz türküler gibi çaldım içimin baht yazılarını. Akordu senle düzelmiş bir sevginin dilsiz çalınışıydım.
-Mutluluğun halayındaydık.Mendilimde sen, dilimde sen, ilimde sen vardın.
-Uslandım ;ama sen bilmezsin ,inanmazsın.
Sen hakkettiğin gidişi damlalarınla yazmaya devam et. Aşk, benden yana, aşk benden yana sensiz bir mazi.
En güvendiğin yüreğin kıyısında limanları talan edilmek. Gemlerin gemisini korsan yollarla binmek, gitmek ;ama kendine bile gidememek kadar acıklı.. yaralı.. bereli…
Kelimelerle vurmak ayrılığı.Cümlelerle dövmek, sessiz bir kalışa incelmiş hayat olmak. Kitapsız yaşamak sevgi okulunda.Herkes Mecnunken yalnızlığın taş bağrı olmak ve susmak.Zorun zamanına geçmeyen anlar olmak ..işte…işte..böyleydi zaman…
-Çaresi yok olan bir çarenin Çarı olmak.Rusya bölünse de içindeki koca yürek devletinin yıkılmaya niyeti olmaması senin Çariçem olarak sessiz kalışlara teslim olması.
-Bir yanışa yenik türküler yakmak, bir algıya senli demler beslemek.Vesvesesiz bir gidişata hayat olmak.
Masumiyetinde ateşkesi yaşamak. Mahremiyetinin barışında anlara seçilmek…Kırık mızrabın erbabı gibi ebabillere teslimiyeti okumak …Sen olmak, senle olmak divanında gazel okumak…
Kimse o’nu senin kadar sevemez.
Vazgeçerken, vaveyla partisinde hiç gitmemiş gibi seni yaşamak.
Vazgeçmenin cazında sesine meftun anlar gibi dinlenmek …
Voltajı yüksel bir ayrılığın bağrında çok sesli ölümlere niyetlenmek. Ve sevmeyi yeniden yeşertmek…Şule gülünde gülistanları ağlatmak, ağlamadan ağlamak gibi yaşamı ağlatmak.
Yarım Kalmış Bir Aşk …
Yarım Bir Hikaye…
Yarim kalmış sen….Ve üç noktalardan sonra uç noktalara kalmak şanındayım….