- 592 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Kısa Film Denemeleri / Otobüs Durağı
1. İÇ- GÜN-YOL
Apartman çıkışı…
Selman, apartmanın dış kapısından çıkar. Elinde bir çöp poşeti vardır. Etrafına bakınır. Çöpü yere bırakır. Paltosundan sigara paketini çıkarır. Sigarasını yakar, yere bıraktığı çöpü alır, yürümeye devam eder.
2. İÇ- GÜN-Market
Çöp hala elindedir. Market kapısını açmadan elindeki çöpü yere bırakır. Sigarasını marketin yakınında bulunan ağaca doğru fırlatır. İçeri girer.SELMAN
(Yutkunarak)
Otobüs bileti var mıydı?
MARKETİ İŞLETEN KADIN
(Umursamaz bir tavırla…)
Kaçlı istiyorsunuz?
SELMAN
(Eliyle sakızı karıştırır)
Tekli var mıydı acaba?
MARKETİ İŞLETEN KADIN
Başka bir isteğiniz var mıydı?
SELMAN
(Bilete bakar. İki sakızı eline alır. Kadına bozuklukları verir.)
Tam oldu mu?
MARKETİ İŞLETEN KADIN
Bir sakız daha alırsanız tam olacak…
SELMAN
(Sakızı alır. Burnunu çeker.)
Kolay gelsin.
Kadın karşılık vermemiştir. Kamera marketten çıkan Selman’ı gösterirken, kadının umursamaz yüzünü gösterir. Selman marketinin önüne bıraktığı çöp poşetini alır ve kızarak söylenir:’ Sizin gibi esnafın kafasına tüküreyim. Tabi, yirmi liralık alışveriş yapsam hoşuna giderdi.’
3. DIŞ- GÜN-YOL
Selman çöp poşetiyle beraber yürümeye devam eder. Kamera arabaları gösterir. Selman karşıya geçer. Otobüs durağının arkasındaki çöp tenekesine elindeki poşeti atar.
Arabalar, kaldırım, arkada apartmanlar, gökyüzünde bulutlar…
4. DIŞ- GÜN-OTOBÜS DURAĞI
Arabalar hızla geçmektedir. Selman ayakta bineceği otobüsü beklemektedir. Ağzında sigarası vardır. Telefonuna bakar. ‘Geçti galiba otobüs’ diye söylenir. Arkasını döner. Otobüs saatlerinin yazılı olduğu tarafa doğru yürür. Parmağıyla cama dokunur. Levhanın içindeki ilk seferin saatinden saat 13.30’a doğru gelir. Aynı hizadan aşağı doğru parmağıyla iner. ‘On dakikaya gelecek’ der ve tekrar otobüs durağının önüne doğru yürür. Biten sigarasını atar, yeni bir sigara yakar.
35-40 yaşlarında, hafif sakalları olan, üzerinde kapişonu olmayan şişmen montlu bir adam yaklaşır. Elinde taşıdığı kutuyu yere bırakır. Otobüs durağının yanında beklemektedir.
Selman otobüs durağı içerisindeki metal oturağa oturur. Farkında olmadan ayaklarını sallar. Üşümektedir. Ayakkabısını sert bir şekilde yere vurarak ayağa kalkar. Adam montunun cebinden iki tane pasaport çıkartmış, pasaportların içine bakmaktadır. Selman gülümser. Adamla konuşmanın bir yolunu aramaktadır. Otobüs durağı önünde yola çıkmadan bir ileri bir geri yürümeye başlar. Adama yaklaşır. Elindeki sigarayı yere fırlatır. Yeni bir sigara daha yakar. Arada belli bir mesafe olacak şekilde adama doğru yaklaşır.
SELMAN
(Bakışları meraklıdır, gülümseyerek…)
Yurtdışına mı çıkıyorsunuz abicim, hayırdır?
Adam şaşırır. Elindeki iki pasaportu üst üste tutup, üzerlerine lastik geçirir. Selman’a bakar. Yüzündeki şaşkınlıkla beraber Selman’a bakar. ADAM
(Pasaportları montunun cebine koyar, fermuarı çeker.)
Çıkacağız evet.
SELMAN
(Gülümseyerek)
Nereye gideceksiniz?
ADAM
(Hafif sıkılmış bir edayla)
Rusya’ya, arkadaşla gideceğiz.
SELMAN
Ha, Rusya ha, iyiymiş.
ADAM
(Açıklama zorunda kalmış bir eda takınarak)
Rusya’da inşaatta çalışıyoruz. Bilet aldım havaalanından. Oradan geliyorum.
SELMAN
(Cebindeki sigara paketini uzatarak)
Sigara içer misin, vereyim mi abi bir tane?
ADAM
(Eliyle iterek)
Yok, sağ olasın.
Adam Selman’ın dudakları arasındaki sigaraya bakmaktadır. Sarma sigaradır. Hoşuna gitmez. İstemsiz bir tavır alır yüzündeki ifade. SELMAN
(Yarı üzgün yarı umutlu bir ifadeyle)
Ben de aldım pasaport. Daha yeni oldu alalı. Bir senelik zamanı var, yeşil pasaport benim ki!
ADAM
(Gülümser)
Gitmedin bir yere? Çıkmadın mı yurtdışına hiç bu arada?
SELMAN
(Bakışlarını uzak bir yerde sabitleştirir. Düşünceli bir ifade yüzünde…)
Para yok be abi, para olsun çıkacağım. İngiltere ve Amerika hariç her yere gidebiliyorum ama tanıdığının olduğu bir ülkeye gitmek lazım.
ADAM
(Başını sallayarak)
Haklısın. Olur inşallah paran, çıkarsın.
SELMAN
Rusya nasıl? Buraya göre yani?
ADAM
(Gülerek)
Havası soğuk, buz gibi ama ortam sıcak!
Otobüs durağına bir kadın yaklaşır. Orta yaşlarda, başı örtülü, gözkapaklarında far, gözlerinde kalem, dudaklarında kırmızı bir ruj sürmüş kadın telefonla konuşmaktadır.
ADAM
(Açıklama yapma durumundaki halinden uzaklaşmış, rahat bir tavırla anlatmaya istekli bir hali vardır)
Çalışıyoruz, bizim firma var, onun bünyesinde işte…
SELMAN
İnşaat şirketleri değil mi?
ADAM
Evet, inşaat şirketi bu, orada büyük bir alışverişi yapıyoruz.
Otobüs durağına 65-70 yaşlarında bir adam yaklaşır. Durağın içine doğru yürür. Durakta asılı otobüs saati levhasına bakar. Selman’a yaklaşır. Yaşlı adamın üzerinde ceket, altında içlik ve gömlek vardır. YAŞLI ADAM
(Yüzünde yorgun ve telaşlı bir hal vardır)
Otobüs bileti nerede satılıyor oğlum?
SELMAN
(Yaşlı adama döner ve parmağıyla işaret ederek)
Bak amca şu karşıda bir market var, o markette satılıyor. Ya da sen karşıya geçme, şu arada başka bir market daha var. O markette de satıyorlar.
Yaşlı adam hızlı adımlarla otobüs durağından uzaklaşır. Yolun karşısına geçmez. Selman’ın işaret ettiği ara yerdeki markete doğru yürümektedir. Kadının telefon görüşmesi bitmiştir. Selman’a doğru döner ve yüksek sesle sorar:’ Kaymakamlığa buradan otobüs geçiyor mu?’
Selman düşünmektedir. Başındaki beresine elini atar, başını kaşır. Kaymakamlığa o duraktan otobüs gidip gitmediğini tam olarak bilmemektedir. Kadının yüzüne bakar. Yüzündeki makyajı inceler.
SELMAN
(Kadının yüzüne bakarak)
Buradan geçiyor ama tam yanından değil ablacım. Biraz yürüyeceksin.
KADIN
(Sıkılmış bir yüz ifadesiyle)
Üç otobüs değiştirdim. Bunaldım artık. Nerede ben de bilmiyorum.
Selman adamın yanına doğru tekrar yürür. Adam yoldan geçen arabalara bakmaktadır.SELMAN
Yurtdışını görmek iyidir. Tabi, senin gibi orada yaşamak farklı! İyi değil maaşı filan?
ADAM
(Selman’a bakarak)
İyi iyi, 1800 dolar işte aylık. Günlük 60 dolar veriyorlar.
SELMAN
Rahat mısın peki abi orada?
ADAM
(Gülerek)
İyi iyi, bir sorun yok. On günlüğüne geldim buraya.
SELMAN
Oranın insanı nasıl? 300 milyon nüfusu vardı değil mi? Yok yok, yüz elli milyon muydu neydi ciddi?
ADAM
Var var, nüfusu çok. Ama her yerde kadın var.
SELMAN
Niye erkekler ne yapıyor?
ADAM
Erkekleri tembeldir, kadın çok, her yerde kadın çalışıyor. Banka da, markette, temizlikte, her yer de kadın var.
Yaşlı adam elinde otobüs bileti durağa doğru yürümektedir. Durağın içine girer. Selman’a sorar tekrardan:’ Oğlum, Fakülteye gidiyor değil mi buradan otobüs?’
Selman başını sallar ‘evet’ manasında. YAŞLI ADAM
Fakültede hanım var. Geldik buraya (SGK yazılı tabelayı işaret eder), hava da amma soğukmuş. Delikanlıyız dedik, bize bir şey olmaz ama yok çok soğuk.
SELMAN
(Gülerek)
Soğuğa erkeklik olmaz be amca, delikanlı bile olsa soğuk soğuktur.
YAŞLI ADAM
Ya, delikanlı dedik, delikanlı delikanlıdır her yer de amma yok çok soğuk.
SELMAN
(Adamı işaret ederek)
Bak bu da Rusya’da çalışıyor. Orası nasıl soğukmuş, of of!
ADAM
(Parmağını alnına götürerek)
Dayı, Rusya’da var ya, soğuk alnını delecekmiş gibi oluyor. O kadar soğuk yani!
YAŞLI ADAM
(Selman’a dönerek)
Ya, ya soğuk. Otobüs gelecek mi?
SELMAN
(Telefonunu cebinden çıkarır. Saate bakar)
Amca 6-7 dakikası var. Gelecek. Aslında kırk geçe gelmesi lazımdı, o bugün seferde değil sanırım.
ADAM
(Yanındaki kutuyu Selman’a işaret ederek)
Ben geliyorum, buna göz kulak olursan…
Selman başını sallar ‘evet’ manasında. Kadın Selman’a tekrar yaklaşır ve sorar:’ Otobüs geçmiyor mu buradan?’ Selman kadına ‘birazdan gelir ablacım’ der. Selman yaşlı adamın yüzüne bakar. Yaşlı adamın yüzündeki kırışıklıkları incelemektedir.
YAŞLI ADAM
Arabayla geleyim dedim, buraların acemisiyim. Trafikte çok. Otobüs de gelmedi gitti, he oğlum. Hanım hasta, onu getirdik fakülteye.
SELMAN
Allah sağlık versin amca.
YAŞLI AMCA
Doktor sordu ilaç yazmıştım o ilaç siz de mi, yok dedim biz de ilaç yok. Geldim buraya (SGK binasını işaret eder tekrar), burada kayıtlarda baktılar, he, ilacı almışsınız diyorlar. Telefon açtım, dedim ya bakın çantaya filan adamakıllı, ilaç belki oradadır. İlaç orada çıktı yahu! (Güler) Ben o ilacı geçen atacaktım. Sonra dedim içi dolu ilaç, fakülteye gelecez madem, burada veririm dedim hastaneye. İyi oldu, iyi oldu ilaç ortaya çıktı amma ben de yoruldum. Soğuk hava!
O arada durağa ilçe otobüsü yaklaşır. Kadın heyecanla Selman’a sorar:’ Bu geçiyor mu oradan?’ Selman iki elini havaya kaldırır ‘bilmiyorum’ diyerek. Yaşlı adam ve kadın otobüsün kapısına hızlı adımlarla yürürler. Kadın şoföre sorar:’ Kaymakamlığın oradan geçiyor mu?’ Kadın otobüse biner. Otobüs kaymakamlığın oradan geçmektedir. Yaşlı adamda ‘fakülteden geçiyor mu’ diye sorar. Olumsuz yanıt alınca Selman’ın yanına döner,’ geçmiyormuş’ der. Selman başını ‘evet’ edasıyla sallar.
Adam durağa geri döner. Sigara almıştır. Selman adamın dudakları arasındaki yanan beyaz sigara bakar. Kendi sigarasını içmediği için adamı garipser. Durağa beyaz kabanlı bir genç kız gelir. Kız adamla Selman arasındadır. Selman genç kıza bakar. Yüzünü inceler. Kız saçlarını geriye doğru atar. Kız durağın içine doğru yürür. Selman tekrar adamın yanına doğru yürür.
SELMAN
Buralı mısın abicim sen?
ADAM
(Sigarayı dudakları arasından parmakları arasına alarak)
Buralıyım. Talaslıyım aslen.
SELMAN
Oralar güzel ya. Neresinden Talas’ın?
ADAM
(Sigarasından bir nefes daha çekerek)
Talas’ın köyündenim. Yazyurdu köyündenim.
SELMAN
(Gülümser ve cebinden bir sigara daha çıkarıp yakar. Sigara dudaklarında iken…)
Biliyorum ben o köyü. O köyden bir tanıdığım var. Mevlut’tu adı.
ADAM
(Şaşırarak)
Mevlut, evet, askerden geldi yeni. Mevlut Kara, evet, nereden tanıyorsun?
SELMAN
Çok uzun zaman oldu. Yedi sene önce tanışmıştım.
ADAM
Nerede tanışmıştın ki?
SELMAN
O zaman üniversite sınavlarına çalışıyordu. Bir yurtta sanırım. O öğrenci yurdunda kalıyordu. Ben de birkaç hafta orada kalmıştım.
ADAM
(Gülümseyerek)
Mevlut ya, babası köyün imamıdır.
SELMAN
Evet, evet imamdı babası. Yazları kaldırım işinde çalışıp, harçlık kazanırdı.
Yaşlı adam Selman’a sorar:’ Nerede kaldı bu otobüs, gelmiyor mu buradan yoksa?’ Selman yola doğru bakar. ‘Aha geliyor amca, iki tane geliyor.’
Belediye otobüsü durağa yaklaşır. Yaşlı adam ‘ bu otobüs gidiyor mu fakülteye’ der. Selman ‘evet amca evet, hadi binelim’ der.
Otobüs durağındaki beyaz montlu kız, yaşlı adam ve arkasındaki adam otobüsün kapısına doğru yürürler. İlk otobüse Selman biner.
5. DIŞ/İÇ-YOL/OTOBÜS-GÜN
Selman otobüsün arka tarafında, ayaktadır. Yaşlı adam oturmuştur. Gözü diğer adamı aramaktadır. Beyaz montlu kız orta tarafa ilerlemiştir.
Otobüs bir durağa yaklaşır. Tekli bir koltuk boşalır. Selman o koltuğa oturur. Cebinden telefonu çıkarır. Bir yandan telefona bakarken, diğer yandan otobüsün ön tarafında oturan adama bakar.
55-60 yaşlarında kirli sakallı bir adam Selman’ın yan tarafında ikili bir koltukta oturmaktadır. Selman’ın elindeki telefona bakmaktadır. Başında yünlü bir bere vardır. ADAM
O telefondan bizde de var. Almanya’dan oğluma hediye göndermişler ama evde duruyor telefon. Sıfır, hiç kullanılmamış.
Selman şaşırır. Sesin geldiği bakar. Adamın yüzünde umutsuz ve hüzünlü bir eda vardır.SELMAN
(Sesini açmak için öksürür. Yüzünde tükürüğünü zorla yutma halinin verdiği bir hal vardır)
Telefoncular açmıyor mu?
ADAM
Açmıyorlar. Pasaporta işlemek lazımmış, bizde açtıramadık.
SELMAN
(Telefonu cebine koyar)
Yazın gelen akraba filan yok mu Almanya’dan? Onlara söylerseniz yardımcı olurlar.
ADAM
Biri vardı geçen yaz geldi. Adam ben de kendi pasaportuma açtırdım dedi, o da olmadı. Kısmet artık bu yaz biri çıkarsa ona deriz. Telefon para da etmiyor satsak. 20-30 liraya anca gider.
SELMAN
(İnanmamış bir yüz ifadesiyle)
Yok ya, 20-30 değil de, kandırıyorlar işte, yoksa o kadar ucuza gitmez.
Otobüs durağa yaklaşır. Adam ‘ineyim şu durakta, hadi size iyi günler’ diyerek ayağa kalkar. Selman otobüs durağındaki elinde kutu olan adamı görür. O da inmek üzeredir. Selman’da ayağa kalkar.
Otobüsün orta kapısında elinde kutu olan adamla karşılaşırlar. SELMAN
İniyor musun abi, bir durak daha var?
ADAM
İneyim, az yürüyeyim.
SELMAN
Ben de ineyim, az yürürüz beraber o zaman.
6. DIŞ-GÜN-YOL
İkisi de durakta inerler. Selman’la adam yan yana yürümektedirler.
ADAM
Buranın soğuğu hiç ya! Orada ne soğuk var…
SELMAN
Nasıl oranın ortamı be abi? Buradan çok farklıdır.
ADAM
Farklı olmaz mı? Ülke çok zengin ama bu bindiğimiz otobüslerden daha eski otobüslerden.
SELMAN
(Şaşırarak)
Nasıl yani?
ADAM
Kırk elli sene öncenin otobüslerini kullanıyorlar. Evlerinde soba bulamazsın hiçbirinin. Her yer gazlı zaten. Soğuk yer ama ortamı sıcak.
SELMAN
Buradan biri gitse, orada bozulur mu? Ortam o kadar kötü mü yani?
ADAM
(Gülerek)
Bak sana diyeyim, imam götür buradan, o da bozulur. Yani çok çok sabırlı olman lazım, orada yaşıyorsan çok dikkat etmen lazım! Namus kavramı yok zaten. Bir kadın alır götürür seni, kızıyla tanıştırır, beraber evde kalırsınız, falan filan…
SELMAN
(Gülerek)
Çok dikkat etmek lazım yani…
ADAM
Soğuk havası ama ortam sıcak! Çiğ balık, votka! Zaten orada Özbek, Kazak da çok var. Büyük apartmanlar yapmışlar. Koca apartmanda bir banyo bir tuvalet var. Değişiyor insanlar, pek kendileri gibi olamıyorlar.
Adam karşıya geçecektir. Selman duraksar. Adam’a elini uzatır.SELMAN
Abi ben buradan gideceğim (işaret ederek), sana hayırlı yollar diliyorum şimdiden.
ADAM
Adın neydi kardeşim?
SELMAN
Selman ismin abi.
ADAM
Benim de Bahri. Memnun oldum Selman. Kendine iyi bak.
SELMAN
Sağ ol abicim, hayırlı yolların olsun şimdiden. Çiğ balık, votka, dikkat et Rus kadınlarına.
ADAM
(gülerek)
Sağ olasın, sağ olasın…
SELMAN
Allah’a emanet…
Adam karşıya geçer. Selman kaldırımda işaret ettiği yere doğru yürümektedir.
Parkın içindedir Selman. Montunun fermuarını açar. İç cebinden not defteriyle kalemini çıkarır. Gökyüzüne bakar. Burnunu çeker. Not defteriyle kalemi sol eline alır. Sağ eliyle sigarasını çıkarır ve yakar. Sigarasından bir nefes çıkıp, gözlerini yumar. Not defterini açar. Sigarayı dudakları arasındayken, kalemi sağ eline alır. Not düşer.
‘o t o b ü s d u r a ğ ı ’
YORUMLAR
HakkınSesi
Kamera ve ekip hazırsa sizin selmanı oynayacak biri biliyorum..
saygımla..