Yamadağ'da Kış (Gazi Bey II)
Gazi bey üstüne biraz para koymuş biraz da borca girmiş, fordu yenilemiş, aynı markanın bir üst gömleğini edinmişti. İlki 74 model fındık göbek fortdu, bu ise ondan sadece iki yaş genç yani 76 model olanıydı.
Açıkcası bu biraz daha gösterişli ve hacimli duruyordu diğerine göre ve Gazi beyin kalıbına da daha iyi uyuyordu. Farkı nedir diye sorana da bu diğerinin ağabeyi, ondan yaşça daha küçük ama model olarak daha ileri olanı diyordu.
Direksiyona geçip koltuğa kurulduğunda tam yakışıyor ve arabasıyla bütünleşiyordu. Konforunu ise anlatmakla bitiremiyordu.
Şimdi niyeti, yeni arabasıyla biraz daha hareketlenmekti. Daha uzun seyehatlara çıkmak uzak akraba,eş dost ziyareti yapmak,aşiret bağlarını güçlendirmekti.
Yamadağ’a gideceğim hafta sonunu orada geçireceğim diyordu. Malatya’nın Sivas’la sınır olan köyüne. Dağa, yükseklere, zirvelere tırmanacak hem de bu arada arabasını denemiş olacaktı.
Teması hiç kesilmiyordu zaten Yamadağ’la.. Geleni en az iki ay misafir ediliyordu. Sıra kendisindeydi. Bu sefer kendisi misafir olacaktı akrabalarında..
Gazi bey gideceksin ama bak oralar yüksek yerler, dağın zirvesi, ne olur ne olmaz yolda kalırsın, karda buzda çamurda kalırsın biraz ertele baharı bekle desek de;
Yok dedi sorun olmaz bagaj bütünüyle dolu her türlü alet edevat var evel Allah motor da indiririm, şanzıman da..
Dost ziyareti önemliydi onun için baharı bekleyemezdi. Niyetlenmişti çaresi yok yola çıkacaktı. Hafta sonu Yamadağ’da olacak, orada ağırlanacaktı tüm aile efradıyla...
…………………
İşteyiz ama her nedense dikkatimizi çekmemiş.
Bir süre sonra fark ediyoruz. Gazi bey arabasız gelip gidiyor işe. Bir bakıyoruz Tecde minibüslerinde bir bakıyoruz Barguzu dolmuşlarında. Sessiz sedasız inip biniyor..
Hayrola ne oldu arabasız gelip gidiyorsun Gazi bey diyoruz.
Vallaha beklenmedik şey oldu araba yolda kaldı.
Nasıl peki, gaz mı yoksa benzin mi bitti, ya da arıza mı verdi araba?
Öyle olsa iyi. Tam dönüşte kar yağdı, tipiye tutulduk, az kalsın donuyorduk buz tuttuk, kendimizi zor kurtardık.
Nasıl bir karmış bu Gazi bey.
Arabanın boyunu aştı, neredeyse adam boyu. İlerleyemez olduk bıraktık geldik.
Peki ne olacak şimdi, bir yardım destek mestek var mı?
Karayollarına haber verdin mi, belediyeden yardım istedin mi?
Yok yok, yol gitmez kervan geçmez bir yer.
Peki nasıl olacak bu iş.
Baharı bekleyeceğiz.
Baharı mı?
Başka oluru yok, evet baharı.
Şaka mı?
Bütünüyle gerçek.
Gazi bey orada bahar erken gelmez ki. Mayısı hatta haziranı bulur. Araba kalır mı, baharı bekler mi ya bir götüren olursa.
Ya kurtlar kuşlar yuva yaparsa..
………………….
Hiç telaşsız endişesiz Gazi bey bir kış geçirdi. Kendi evinde ve işinde, arabası dağ başında karda kışda.
Yamadağ’a bahar geldiğinde neredeyse biz Malatya’da yaz ortası yaşıyorduk. Az zaman geçmemişti hadisenin üzerinden.. Koca uzun bir kış, upuzun hem de..
…………….......
Olay unutuldu..
Yeni durum kanıksanır hale geldi..
Nihayetinde bir sabah Gazi bey arabasıyla göründü..
Elinde yüklüce bir malzemeyle indi..
Oldukça keyifliydi..
Yüzü gülüyordu..
Anlaşılan bir kutlamaydı bu..
Kahvaltı sofrası kuracaktı..
Araba sağ salim getirilmişti düz ovaya..
Bir ziyafet verilmeliydi vatandaşa..
Onun klasına kahvaltı pek uymasa da şartlar ancak buna imkan veriyordu anlaşılan..
Yoksa kesin yemekli olurdu..
Büyük davetli olurdu..
Kemal GÜL
28.11.2013