Sayın hocam
öncelikle böyle bir yazıyı neden daha önce okumadım diye kendime kızsam da tepeden tırnağa haklısınız

hece şiiri anlamsızlık değildir bir kaç mısrayı yan yana getirip kıta yapmak

ayrıca imgelerin çoğu anlamsız ve gereksiz bazı şiirleri okurken sıkılıyorum
ruh yok duygu yok

şiir demli bir çay gibi kokmalıdır uzaktan kokusunu alanı davet etmelidir
güller açtırmalıdır yüreğinde
ve bir nebze düşündürmelidir

kimse kusura bakmasın bu defter de çoğu şair şaircilik oynuyor

bu anlamlı ve değerli yazı için çok tşk ederim ustam

Suzan hanım yazınızı yazdığınız tarihte görmemişim.
İçeriğine katıldığım anlamlı bir yazı.
Şiiri önce şiir okuyarak nedir, ne değildir anlamaya çalışıyoruz sonra okuduğumuz şiirler bize şiir yazma dürtüsü veriyor, yazıyoruz. Bu öykü ve roman yazmada da böyle.

Sizi tekrar Edebiyat defterinde görmek, yazdıklarınızı okumak dileğiyle..

Selâm ve sevgilerimle..

Bilgilerinizi, bizimle paylaşımınız oldukça ince bir davranış.
Kendi adıma teşekkür ediyorum.
Emine Uysal hanımefendinin yazısına da katılıyorum.
Sevgi ve saygılarımla.

Şiir, dalga gibidir, kıyıya ulaşan köpükleri, öykü ve romana dönüşür. Kutlarım.

Yazınızı severek okudum ve tüm yazdıklarınıza katılıyorum. hepimiz insanınz gönülden gelen yürek sesimizi yazıyoruz. 14 yaşında başladım yazmaya, şiir sevilmeden yazılmaz şiiri seviyoruz. evet evlat gibi. o kadar dikkat etmemize ragmen oluyor hatalar yanlışlar eksikler hatta. beni uyaran düzeltmeme vesile olan şair arkadaşlarıma minnettarım. sizinde dediginiz gibi olmalı eleştiri ve yorumlar incitmeden yüreginiz dert görmesin.bilmemek ayıp degil ögrenmemek ayıp, yaş kac olursa olsun ögrenmeye acık olmalı her insan. ben biliyorum senden mi ögrenecegim dememeli, kendinden kücüktende ögrenebilirsin büyüktende. ögrenmenin yaşı yoktur.ben sizler gibi yapıcı ögretici yorum yapamıyorum cünkü, o yetkiyi kendimde görmüyorum edebiyat bilgim ilkokul düzeyinde ilkokul mezunuyum okuma aşkımdan 40 yaşında dışarıdan okuyup orta okulu bitirdim insan isterse olur. ama klıavye hatası eksik harf onları özelden yazıyorum şairelere benden yardım isteyen yeni başlayanlara bilgim dahilinde yardımcı olmaya calışıyorum, iyi niyetinizi kutlarım şairem, saygılarımla...

ÇOK KALİTELİ,BİLGİLENDİRİCİ YAZIYDI.TEŞEKKÜR EDERİM.SAYGILARIMLA.

Şiir yazarken bana ait duyguları ifade ettiğim bir şiirimi, affınıza sığınarak aşağıya alıyorum. İsmi sevda zamanı olsa da konu şiir yazma haleti ruhiyesidir. Şiirde duygu bence de çok önemli... Duyguyu doğru aktarmak daha da önemli. Hatta şairi şiirde tanımlayan ve tamamlayandır diye ifade edeceğim. Yalnız, şiiri oluşturan diğer unsurları da göz ardı ettiğim anlamına gelmesin bu ifadem..

SEVDA ZAMANI

Güneşin guruba girdiği anda,
Yol alır yüklenmiş duygu kervanı.
Göz kırpar yıldızlar, mehtap tavanda,
Seslenir martılar, sevda zamanı.

Yürümez bedenim, tutuk her yanım.
Deşilse damarım, damlamaz kanım.
Öyle bir hülya ki; bulunmaz tanım.
Bir duygu selidir, sevda zamanı.

Sevdanın hasreti kırmızı gülde,
Gönlümün feryadı naçar bülbülde.
Hazanı terkedip bir kere gül de,
Açılsın çiçekler, sevda zamanı.

Bakarken gecenin karanlığına,
Göremem düşeni kader ağına.
Çiçekler dermeye İrem Bağı’na,
İzinsiz girerim, sevda zamanı.

Denizden eserken bir hicran yeli,
Sızlatır gönlümde en ince teli,
Uzansa elime yarimin eli,
Köpürür dalgalar, sevda zamanı.

Ay batar, gün ışır, sökerken şafak,
İsteksiz küllenir gönülde firak.
Desem de "gitme, gel, inadı bırak,"
Geçiyor şimdi bak, sevda zamanı.

Ne kadar çok şiir yazarsak yazalım, okuyanların tümünü aynı depremle sarsacak şah şiiri hayatımızda belki bir veya iki defa yakalayabiliriz. Ya da hiç kısmet olmaz. Ünlü şairlere bakarsak çoğunda durum aynı. Bir veya iki, hadi birkaç diyelim, şiirinin hatırına diğerleri de arada gidiyor. Tabi son dönem şairlerinden kastım ve Necip Fazıl Üstadı ve birkaç değerli usta kalemi tamamen konu dışı tutarak söylüyorum. Magazin şairlerine ise hiç payem yoktur.

Aruzla yazan pek kalmadığından dolayı, bu günün şiir çeşitlerinden hece ve serbest şiirler yazılıyor. Hece yazmak çok zordur. Zorluğu kafiye örgüsü sebebiyledir ve kısırlaştırılan dilimizle değişik kafiye çeşidi bulmak, deveye hendek atlatmaktan çok daha zor. Diğerinde öyle mi ya! Ses uyumuyla idare ediliyor. tempoyu yakaladın mı tamam. Serbest yazıp da heceyi eleştirmek bu sebeple çok doğru bir şey değil.

2. yenicilere gelince pek tad almadığım bir tarz. İmgelere boğulmuş bir hilkat garibesi. Kimse şairin halisünasyonlarını çözmek, kendini zorlayıp mana yüklemek ve haz almaya çalışmak zorunda değildir. Şiirin duygusunu, zorlanmadan, anında kalbine nakşedebiliyorsa okuyucuyu sarar. Bir de bu tarz yazan şairlerin şiirinin anlaşılmaması üzerine karşısındakini yeterli derecede izan sahibi veya eğitimli bulmayıp,
şikayet etmesi yok mu? Hatta küçümseyenler bile var. Söyleyecek söz bulamıyorum.

Böyle küçümsenme karşısında kafam bozulup yoğun imgeli bir şiir yazmıştım. Maalesef benim de kastımı anlayan çıkmadı. Olacağı bu idi. Haaa, hiç mi imge kullanmayacağız? Tabi ki kullanacağız. Yerli yerinde ve algıda problem yaratmayacak evsafta ve şiire hakimiyet taslamayacak ölçüde.

Maalesef son yüz yılda dilimizde uygulanan kısırlaştırma çalışmaları nedeniyle bu gün yabancı bulduğumuz kelimelere gelince; ben dahil olmak üzere pek çok şair kulağımızda halen yaşamaya devam eden bu kelimeleri tabi ki kullanacağız. Bilmeyenler de yeni bir kelime daha katacak haznesine. Fena bir durum değil. Aksine dilin zenginleşmesi açısından çok yararlı.

Şiirde ilhamın payı ne kadardır acaba? Bana göre yüzde iki - üçü geçmez. O bir pırıltıdır. Çakar ve şairi masa başına oturtur, çeker gider. Bundan sonrası şiir yazma yeteneğin yanı sıra , kültür, bilgi, geleceğe kalabilecek anlaşılırlık, teknik bilgi, tecrübe, hayal gücü, ve illâki duyguya göre kalite kazanır. Sac ayaklarından hiç birisi kısa gelmemeli. On dakikada yazdım oldu şiirleri sadece karalamadır. Emeksiz ve demsiz şiir şiir değildir. Ortalık şiir çöplüğüne dönüyor. Neden? Hatıra binaen her yazılana alkış tutulduğu için. Gizliden veya açıktan okuyucu eleştiri yapabilmeli. hakaret içermedikten sonra mübah bir tutumdur. Alınma, gücenme olmamalı. Bu siteleri yanlış kullandığımızın en güzel delili de bu olsa gerek. Oysa buraları okul gibi olmalı. Şiir hatalarını ustaların göstermesi sadece şaire mi olsun. Diğer okuyucuların bilgi ve fikir edinme hakkı ne olacak?

Kurdele ve böcek olayına gelince; kimlerin seçim yaptığını ve şiirden ciddi manada anlayıp anlamadığını bilmiyor olmamız, işin güzel tarafını örtmez. Güzel tarafı ise teşvik edici olmasındadır. Günün şiirlerinin altında tek bir olumsuz eleştiri görememişken üstelik.

2. yeniye örnek yazdığım şiirimi takdim edip sayfanızdan ayrılacağım. Esen ve mutlu kalın.

FİRAK

Eridi diye üzülme. Gök yine tohum atar
Her renkten yağdırır karları üzerine
Sen yine eldivensiz gel. Gel üzerime!

Sabun koksa bir yerden, kurdeşenim azar
Köpüklü bir silüet düşer kayarak
Kapı altından sürülen zarfta yazılıdır o köşe
Açmadan bilirim ki kâğıt hâlâ bâkire
Yama tutmazlar mı? Haaa! Onlar çok, çok geride…

Islık çalsan gelirim. Gelirim gelmesine de…
Oluk oluk kan beklenen “kısrak başı” memleketimde
Sırf bana inat bu sızan da ne?

İhtilâl mi? Erkenler dalda kaldı
Oysa ısırganların içinden geçip gitmek vardı
Bereketli tarlalarda yeşillenirken kargalar
Olmadı! Sakatlanıp, kıstırıldım. Açıkçası, kahpece…
Belki inanmayacaksın ama kediyi süte döktüm bu gece

Üçayak sehpa ile denklemde kitaplar
Çözemedikleri hayvan katliamlarını tartışmaktalar
Bilirim ki, beyhude!
İki milyon yaşındayken iskeletim
Sırıtan yüzünde, adâletin çıldırtan haksızlığı
Çürür, ne yapsam da, eşkâlim örtülen perdelerinde

Parmak kaldıran eski çocuk diyor ki: “Son kez dinle!
Tek ayak cezalarda iflâh olmasa da tabanlarım
Yok yaz beni mağrur ateşkeslerde.”

Mücella Pakdemir


Mücella Pakdemir tarafından 12/2/2013 2:03:57 AM zamanında düzenlenmiştir.

Sevgili Suzan Hanım'cığım, önce teşekkür ediyorum saygımla. Hiç bir ayrım yapmadan her şairin şiirlerini ve her konuda yazılmış şiirleri okumakta fayda var inancındayım Ben bunu uyguluyorum ancak hala çok hatalarımında olduğunun farkındayım. Laf olsun diye değil, içten gelerek yazılmış bir şiir okuyanı düşündürür , hissettirir ve tekrar tekrar okuma isteği oluşturur. Eleştiri yapıcı ve saygı dahilinde olmalıdır aksi halde öğretici olmaz. BİLEN BİLİRİM DEMEZ, CAHİL BİLİRİM DER misali ukalalık yapanlarda olabiliyor ne yazık ki..Kişi: kendi ile barışıksa ve özgüveni tam ise yaptığı eleştiri öğretici olur, teşekkür etmek gerekir. Kendini yüceltip karşısındakini yererek yapıyorsa işte bu komplekstendir, birileride hep pohpohlayıp fazla şımartmışsa vayyy vayy vay. Benim bu sitede anlamadığım ve hiç anlam veremediğim: Olmayacak şiirlere bol bol kordelalar takılmasıdır! O kordelaları biz yaştakiler ilk okulda alırdık.. Siz gibi saygıdeğer bir şairin bilgilerine benim her zaman ihtiyacım olacaktır. Size katılıyorum. Her şey gönlünüzce olsun selamlar.

Gönül gözü ile baktığın zaman
Şiirin özüne aktığın zaman
Ruhuna çırayı yaktığın zaman
***Yanağı kızarmış geline benzer
***Sevdalı ozanın teline benzer.

Naçizane gönül kayalarımdan kopup gelen bir dörtlüktü bu.
Sevda şiirdir şiir sevdadır, elbette ayak, uyak ,vurgu imge anlam ,şiirin temeli ama birde yürek sesi var ki! okurken tüylerini ürpersin bu şiirdir bence çok teşekkürler bu aydınlatıcı paylaşımınıza saygılar....

Suzan Hocam, emek vermiş yazmışsınız öncelikle tebrik ederim. Benim de Havin gibi katıldığım ve katılmadığım noktaları var yazınızın.

Öncelikle çok şiir okumakla çok şiir, ya da iyi şiir yazılacağına inanmıyorum. Şiir yürek dökümü ise, o ilham gelip yüreğiniz gümbür-demeli ki şiir, şiir olsun.

İkincisi, eleştiri mesajla yollanması, bu bana tamamen ters gelen bir şey. Ben yazılardan çok yorumları okuyarak nerede hata yaptığımı öğrenmeye çalışırım.

Usta Kalemlerin eleştirilerinden çok şey öğreneceğimize inanıyorum.

Durum böyle iken, neden mesajla eleştiri yollayalım ki...

Hem eleştiri şiire yapılıyorsa yazan kişi neden kırılsın ki?

Bence sevinmeli, şiiri önemsenip eleştiri yapıldıysa bundan büyük ödül olur mu?

Kırmadığımı umarak saygılar sunarım...

Herkesin okuması dileğiyle
Tebrikler.

İlyada odyssiea(N.D) tarafından 10/24/2013 5:55:11 PM zamanında düzenlenmiştir.

Suzan hanım öncelikle yüreğinize sağlık
keşke yazımı eklemeden yazınızı okumuş olsaydım diye hayıflandım zira düşüncelerime yakın bir yazı gördükten sonra yazıyı eklemiş olmaktan açıkçası üzüldüm zira zaten söylemek istediklerim söylenmişti
ha ben ha benim düşünceme yakın bir başka kalemden farketmezdi

tespitlerinize büyük ölçüde katılıyorum
eleştiri eğer bilenden ise yapıcı ve öğretici olmalı
ve bildiğini bizlere de ispatlamalı
hataları gösterirken de gözüne batırmadan gönlünü kırmadan yapmalı
Mevlana'nın güzel öğüdü hatırlanmalı "kusurları örtmede gece gibi ol"
yoksa susmalı herkes aynı kalitede aynı teknik ölçütlerde ya da aynı ayarda yazacak diye bir kural yok
olursa da değişik kalemleri okumanın esprisi ve keyfi olmaz zira duygular aynı kalıptan çıkar bu da tekdüze olur
bazen birinin yanlışında kendi yanlışlarımızı da farkederiz ki bu bile bana göre büyük nimet
yoksa insan okumazsa öğrenmezse güzeli ve hatayı görmezse kendini nasıl geliştirir..

teşekkür ederim düşüncelerime yakın öğretici bu yazı için

Yazının tamamına katılmamak elde değil...evet şiir hece şiiri olmuyorsa ..kafiyesiz asla olmamalı..az kişiye hitap eden değilde, sade bir dille herkesi kucaklamalı...
Şiir duyguların deşarjıdır.başkalarını da etkileyebilmeli..Şiirin içeriğinden, okuyucunun çıkardığı mana, makul ve farklı olursa güzel bir başarı yakalanmış olur.Ruhlara hitap etmeli onlara çeki düzen vermelidir..

Ben mi? şiir yazmayı becerebiliyor muyum..
Bir şeyler karalıyorum..Ruhum dinleniyor..Seviyorum..Sevildimi de haz alıyorum. Tüm stresim gidiyor.

"Ben en iyiyim " diye bir duruş şair ruhuna has değildir.Çok güzel şiir yazılabilir, ama şair tüm farklılıkları kucaklayabilen, barış,kardeşlik ve adalet safında durabilmelidir..
hele bu öğretiyi de benimsetebiliyor , yüreklere şırınga edebiliyorsa, işte o zaman en iyiye doğru yönelmiştir.
Şiirim, eleştirye hep açıktır..Daha güzel yazabiiyorsam, bunun sayesinde olmuştur..

Hakaret aklı selimin işi değildir.
Ben böyle düşünüyorum.Yazı böyle düşündürdü...
Şaire kardeşime ve sitemiz şairlerine ve şiir severlere selam ve saygımla..



karadereli tarafından 10/24/2013 5:02:00 PM zamanında düzenlenmiştir.

çok öğretici

daha önce bir sitede Erturan Elmas hocamız vardı

O da böyle öğretici yazılar yazar
ve

bizler için çok faydalı olurdu

saygılarımla

//Elbette şiir dili,konuşmuş olduğumuz dilin ta kendisi olmakla beraber,konuşmuş olduğumuz dilin
bir yönde de kendisi değildir.Şiir dili,kelime kullanımı,anlam değeri,çağrışımı ile günlük dilin üstünde
dildir.Her şeyden önce şiir manzum bir eser olduğu için kafiye,tekrir,cinas,aliterasyon,asonans gibi
kendisine has dili ile ayrı bir ahenk taşımaktadır.Elbette edebi dil böyle olmalıdır.Noktalama işaretleri
kelimelere duygu değerlerini yüklemek bakımından önem arz etmektedir.Ayrıca şiir dili,imaj,sembol,
alegori,teşbih,mecaz,istiare,kinaye v.s. gibi edebi sanatlarla doğrudan doğruya sanatkârın ifade
biçiminden kaynaklanan kapalılıklarla doludur.Herkes okuduğu şeyden kendi bilgi ve birikimi oranında
nasiplenir.Bu da çok anlamlılığı doğuran nedenlerdir ki,aynı şiiri aynı kişi farklı ruh halinde okusa bir
okuyuşundan anladığı diğerinden farklı olacaktır.//

Güne yakışan anlamlı yazınıza tebriklerimle Suzan Ablacığım.
Saygı,sevgi ve selamlarımla.

Şiir nasıl yazılır, sorusuna yanıtı; şiir nasıl yazılmaz, sorusunun cevabıdır. Anasayfadan gözünüz kapalı birkaç şiiri seçin o zaman şiirin nasıl yazılmayacağını örnekleriyle görebilirsiniz. Sadece amatör çalışmalar değil çünkü onlar pişme sürecinde olduğu için bir süre kabul görür ancak çıkarılan bütün şiir kitapları malesef ne birinci yeniyi ne de ikinci yeniyi kırabilmiş, onları geçebilmiştir. Onların iyi kopyalarını yazıp şiir diye bize yutturan, midemizi bulandıran şairden geçilmiyor ortalık. Bizde şiir diye yapılan şey çok iyi taklit edilmiş şiir yazmaktır. Türkiye'de şu an iyi şair ve doğal olarak iyi şiir yoktur. Bütün iyi şairler ölüler arasındadır. Şu an yen bir akım yeni bir soluk çıkmadığı ve şair, sözcüklerini çelik gibi güçlü dökmediği sürece malesef geçmişteki iyi şairlerin kopyası olmaktan öteye gidemez.
Şiir nasıl yazılır sorusu, cevabını yıllar yıllar önce Mayakovski, birkaç maddelik reçete şeklinde vermiş konuyu kapatmıştır. Ben burada yazma gereği görmüyorum, merak eden varsa Cemal Süreya'nın Günübirlik'ler kitabında yazar...
İçtenlikle, iveysi

Suzan hocam bu değerli bilgileri hatırlatmak anlamında teşekkür ederiz.Şiirin emek ve duygu olduğunu olduğunu düşünenlerdenim.Emek, çünkü şiiri derlemek, toparlamak, zaman ve beyin işi tabiki bu emeği doğru harcamak gerekiyor zira sizinde dediğiniz gibi bu seferde duygudan yoksun anlam kargaşası içinde bir yazı ortaya çıkmış oluyor.Kendi adıma kırıcı olmadığı sürece tabiki eleştirleri tatlı nasihatları kulak arkası etmememe taraftarıyım.Zaman zaman bende ufak uyarıları alıyorum ve bunları kesinlikle değerlendiriyorum.Ancak duygu yönüne dokundurmuyorum onlar benim çocuklarım.Selam ve saygılarımla bu güzel bilgilendirme tavsiye yazınız için teşekkür ve sevgilerimle..

can kardeşim o denli içten ki niyetiniz takdir etmemek eldemi seni canı gönülden kutlar sevgiler sunarım...

önce duygu
ve Türkçe
hatta resim..
güzeli çağrıştırma
bütünlük şekil
ama mana

bir güzeli anlatmak için "at gibi" derlerdi
atın güzelini anlatmak için de "kız gibi"

şiir de
"şiir gibi" olmalı değil mi

teşekkürler..
yazınız onurla
KÖYLÜ ŞAİRLER'de yayınlanmıştır

saygılar sunarım.



Şiirler ve Şairler

Bizde yazar çizer,şair çoksa da,
Başkent'te şiirin,babası vardır.
Kimisi her şeyi, bilirim sanır,
Kiminin öğrenme,çabası vardır.

Sanat değersizdir,sanatçı hakir,
Altın yürekleri,zannederler kir,
Ondan şairlerin,bir çoğu fakir,
Elde kalem sırtta,abası vardır.

Dizilir mısralar,gündüz ve gece,
Kimi serbest yazar,kimisi hece,
Bir dilber anlatır,sanırsın ece,
Her şairin ayrı, edası vardır.

Kimi çaylak kimi,şiirin devi,
Kimisi inceden dizer,hicivi,
incitmeden neler,söyler civcivi,
Kiminde sözün en,kabası vardır.

Kiminin yüreği, ateşte közde,
Kiminin kalemi,kadında kızda,
Bazen buluşurlar,bir ince sazda,
Kiminin memleket, davası vardır.

Meşk ederler cümbüş,ile saz ile,
Söyleşirler ince,ince öz ile,
Sevdaları dile,gelir söz ile,
Sohbetin bambaşka,havası vardır.

İbrahim Kılınç


İbrahim Çelikli. tarafından 10/24/2013 9:37:57 AM zamanında düzenlenmiştir.

İbrahim Çelikli. tarafından 10/24/2013 9:38:59 AM zamanında düzenlenmiştir.

Şiiri tanımlamak, sınav yanıtlarını kayda alırsak ki ister alalım ister almayalım tek doğru olduğunu düşünüyorum.. Evet hissettiğini ifade etmesidir kişinin. Bu bir şiir tanımı değildir lâkin. Tüm yazın eserlerinde amaç budur.. Her şey sizin deyişinizle "yürekten kopandır".. Mesele ifâde ediş biçimidir. Bunun da târif edicisi mutlak ben değilim. Fakat bu minik tanımlamayı kabûl edenlerden olduğumu düşünmüyorum.



İncelikleriyle ilgili olarak birkaç yıllık iki satırla öğrendiğimden daha fazladır muhakkak bildikleriniz. Hece ya da serbest.. Klavye yâhut imlâ tek kural sahası olamaz. O kadar çok ayrıntısı var ki.. Bunu ne birkaç cümleyle anlatmak ne de birkaç okuma ile idrâk etmek mümkün değildir. Yürek ve akıl, birbirinden bağımsız görmek olanaksız.


Yabancı kelimeler demişsiniz ve öztürkçe.. Katılmadığımı belirtmek istiyorum. O sözü edilen öztürkçe bir anda vâr olup da milletin yıllarca, asırlarca kullandığı dili yok etmek gibi bir hakka sahip değildir olamaz.. Haçlı zâiyâtı diyorum, bir terör harekâtı tâbirini dahî hak eden bir düşünce..


Kişisel düşüncelerim ve evvel beri görüp okuduğumuz edebiyât öğretilerini gözardı etmek ihânettir kendi fikrimce..


Latin ek ve köklerle, Fransızca'nın ve daha bilmediğim batı dillerinin hâkimiyetini kabul edip ecdâdımızın Arapça ve Farsça kelimelerini yabâni olarak addetmek.. Vicdan meselesi. Elbette herkes bunları bilmek zorunda değil fakat kimse bilmediğini yine kendi bilmemişliğinden sebep yok sayma hakkına sâhip değildir..



Füzyon, nötr, plân, proje, iptâl..


Bunlar şiire yakışmıyor ama "tahayyül" bilinmez "aforizma" bilinir. Acı. Yok olmanın öteki resmi, gönül izler yalnızca ve diretir, şiir yazıyorum deyi. Dil yok ediliyor hâlbuki.



Çok bilmesem de öz ile sözü, yüreğim eski toprakların evlâdı. Bundan belki de üzülerek okuyor ve izliyorum. Şapka.. Daha dün oldu.


Hatta~telefon bağlantısı..

Hattâ~ üstelik, ayrıca, bile, hem de..


Bu uzatma işâretinin olmayışından sebep okuduğum sayfayı iki kere okumak zorunda kaldım. Sayfa bitince devâm edemedim. Küçük ayrıntı dakikalarıma sebep olmuştu...(sebeb-p kelimesinin târihini incelemek inanın az da olsa fikir veriyor insana. Neden sözlükten çıkarıldı ve yerine önerilen -öztürkçe akımı- kelime neden eksik kaldı..)



Yorumlar ve eleştiriler.. Kavga gürültü. Şiire muhalif olan ne varsa koyun koyuna uyutup da mı şiir diyoruz acaba. Bilemem. Eleştiri şiire olsa yalnızca sizin de dediğiniz gibi.. Ne güzel olurdu değil mi. Katılmadığım mesajla bildirim mevzuusu.. Hayır. Eleştiri evet şiirin kalemi içindir ama eleştiri ve hata geneldir. Ahmet de Ayşe'nin yaptığı hatayı yapıyordur fakat eleştiri almıyordur. Ayşe'nin sayfasında göreceği eleştiri onun için de faydalı olur mutlaka, yanılıyorsam düzeltin lûtfen. Mesele çok özel sayılıyorsa neden sunum genele yapılıyor der ve sorgularım..



Emekle hazırlamış olduğunuz yazınız için, teşekkür ediyorum kendi adıma. İstişâre dâima müspet neticeleri beraberinde getirir.. Umarım haddimi aşmamışımdır.



Esen kalın.












**Havin_** tarafından 10/24/2013 6:15:24 PM zamanında düzenlenmiştir.

saygıdeğer ögretmenim
ne güzel bir paylaşım dı
ki şiirlere verdiğiniz kıymet
şairlere verdiğiniz kıymet
bize ders olarak yansıdı
emeğinizi kaleminizi kutluyor
saygılarımı sunuyorum

Size katılıyorum Suzan Hanım, hatta yazınız "şiir" diye sunulan pek çok şiirden anlamlıydı. Öğretmen olduğunuz belli oluyor. Teşekkürler.

Şiir bizi bulunduğumuz bir ruh halinden alıp başka bir ruh haline götürebilen yazı; ses uyumu, vezin, kafiye gibi güzellik ögeleriyle süslenmiş olup güzel hayaller taşıyan sanatlı sözlerdir. Şiiri tanımlamak bir bakıma güçtür çünkü şiir anlayışı herkese ve her devre göre değişebilmektedir.

Şiir öyle ayrı bir dildir ki, başka hiçbir dile çevrilemez. Hatta yazılmış göründüğü dile bile. Şiirde önemli olan ne söylenendir, ne söyleyiştir, ne anlamdır, ne de musiki. Başka birşeydir, anlatılamaz....

Lisede okuduğum yıllarda kompozisyon kitabımızda bunlar yazılıydı şiir konusunun girişinde. Yazık ki bu kitabın yazarını anımsayamıyorum şimdi...

Şiir yazmayı hemen hemen hiç denemiyordum. Başarabileceğime inanmıyordum çünkü. Buna karşılık şiire tutkum her zaman vardı.

Anımsadığım kadarıyla 2005 yılında bir şiir sitesinde 25 yaşında bir hanım kızla tanıştım. Her ne kadar hiç yüzünü görmemişsem de baba görmemiş bu hanım kızla baba-kız olduk... "Ne güzel oluyormuş bir insana babacığım diyebilmek!" derdi... Bu hanım kızımın ilerlemiş bir beyin tümörü olduğunu öğrendiğimde dünyam yıkıldı... Günlerim onun için dua ederek geçer olmuştu... Ona olan tutkularımı kısacık cümlelerle dile getiriyor, şiir sitelerinde paylaşıyordum... Hece ölçüsü veya kafiye gibi özellikleri hiç olmayan bu satırları dostların duygu yoğunluğu yüksek şiirler olarak yorumlarlardı... Şiire başlamam böyle olmuştu...

Bir kere bile dünya gözüyle göremediğim, baba şefkatiyle bağrıma basamadığım o kızım ABD'ye tedavi için gittiğinde yazdıklarımı burada paylaşmak isterim...


Dön bebeğim,
Şefkat boşluğuma dön,
Acıdan akan gözyaşlarımız
Mutluluktan aksın

Dön bebeğim,
Sevgi pınarımıza dön,
Rüyalarında papatyalar verdiğim
Papatyaların en güzeli…

Dön bebeğim,
Koklamaya kıyamadığım…
Kızım dediğim,
Canım dediğim,
Canımdan çok sevdiğim

Umutla bekliyoruz.
Umutsuzluklarımızı umuda dönüştür gel
Dualarla bekliyoruz.
Dualarımızı şükürlere dönüştür gel
Seviyoruz
Sevgilerimizi mutluluğa dönüştür gel

Canımsın kızım
Canımdan da öte

Kadir Tozlu
26.06.2006

http://edebiyatdefteri.com/siir/456692/don-bebegim.html

Size katılıyorum haklısınız şiir ruha hitap etmeli yazarın içinden gelmeli ve öz Türkce ye önem verilmeli ayrıca eleştiri konusu çok önemli eleştirilen kişi eleştiriye kulak vermeli ve oradan bir hisse almalı diye düşünüyorum ben ban yapılan eleştiriyi etkili seçiyor ve ayrıca eleştirene mesajla teşekkür ediyorum ama eleştirinin dozu önemli hakaret içermemeli birde eleştiriyi yapanın biraz şiir bilgisi olmalı diyorum..Örneğin benim bir Azeri şiirime eleştiri geldi ve Q harfi türkcede olmadığı için adam bana kullanamazsın zinhar dedi Azeri alfebesini mesajladım ayrıca şiirdeki mısrayı açıkladım ve ikna edemedim adam bana sen yazma ve ed. def. terk et dedi mısra şöyle idi..... Qızıl gül dererem.... Biz azeriler güle qızıl gül deriz ve Azerbaycanda Altına qızıl derler buda K la olmaz Q harfinin gırtlağıyla K harfinin gırtlağı ve çıkışı bir değil ayrıca kalem, kelem V.s ama Qalem Qelem olmuyor onun için yazdıklarınıza katılıyor eleştirinin de dozunda ve yapıcı uslüpte olmasını istiyorum ....Saygılar

Merhaba ablacim emegine saglik gercekten de tüm dediklerine katiliyorum okuyucuya duiygu aktarimi yapamiyorsan tekrar okuyayim diyemiyosan o siir degil ben örnek hece yazarim tamam kabul hocalarimdan sürekli nerde kusuru var nerde yok elestirilerini beklerim klavye hatasi da varsa beni uyarirlar cünkü siir emek ister
duygu ister o duyguyu okuyucuya aktarilmasi gerek....

Asil ben tesekkür ederim bu yaziyi ve fikrinizi paylastiginiz icin.

saygilar selamlar kiymetli sairem

ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM DEĞERLİ ÖĞRETMENİM
UMARIM UYARILARINI GÜZEL ŞİİR YAZMAK GÖNÜLDEN GELEN GÜZEL DUYGULARI TÜM GÖNÜL DOSTLARIYLA PAYLAŞMAK ADINA DİKKATE ALIR VE ŞİİRLERİMİZİ GÖNÜLLERDE DAHA KALICI İZLER BIRAKMASI İÇİN ÖZENLE YAZAR DUYGULARIMIZI DAHA GÜZEL ANLATMAYA ÇALIŞIRIZ
YÜREĞİNİZE SAĞLIK

Gerçekten güzel bir yazı olmuş hocam.
Nezaketinize de hayran oldum.
Kimseleri kırmamak için, ne kadar çok özen göstermişsiniz.
Her cümlenizden,
her sözünüzden,
kendimize bir şeyler aldık.
Çok sağ olun.

Size katılıyorum Suzan hanım duygu ve özellikle hece şiir yazan arkadaşların kafiyesi tutsun diye bazen
zoraki sözcükler yazıyorlar.

İçimden geldiğince yazmak için heceye hiç bulaşmıyorum.
Duyguyla beraber verilmek istenen mesaj da önemli.
Bu mesajı da şiire çok güzel yedirmek.
Şairlik belki de doğuştan yetenekli olmaktır bu konuda,
duygu olmayınca şiir, yavan bir aşa benzer.

tebrikler,

selâm, sevgi ve saygılarımla..

güzel bir yazı olmuş şiir de imge tabi önemli ahenk,duygu,kafiye önemli fakat sadece bunlarla da olmuyor şiir yetenek işi her insan şiir yazar ama kıvam veremez onun için şiiri iyi öğrenmek hem çok kitap okumaya ve kelimeleri iyi telafuz etmek gerekiyor... anlamlı bir yazı yeni başlayacaklar olanlar için şiir yazmaya sevgilerimle kalınız