TÜRK MERHAMETLİ OLUR...
Yıl 1972.Ankara Gazi,İstanbul Çapa,İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Fransızca bölümü öğrencileri elli kişilik bir grupla temmuz ayının başlarında 45 günlük staj için Fransa’ya gideceğiz.Onbir Temmuz akşamı İstanbul Sirkeci garından saat 19.20’de trenle hareket edeceğiz.Üç okulun öğrencileri İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsünde buluştuk.Başımızda bir erkek,bir bayan öğretmen görevli olarak bize bu uzun yolculukta yardımcı olacaklar.Uzun dedim,çünkü İstanbul-Paris arasını üç gece iki gündüzde aldık.Anlatacağım olay trenimiz İtalya’daki moladan sonra tekrar hareket ettiğimizde başımızdan geçti.
Yaşlı bir bayan Türk öğrencilerin kompartımanına geldi.Kadının Fransız olduğu söylendi.Çok sevindik.Fransızca konuşacaktık.Ama o bayan ilkönce boş bir yer arıyordu.Bizim kompartımana gelinceye kadar diğerlerinde boş yer bulamamış,yorulmuş olacak ki ısrarla boş yer olup olmadığını soruyordu.Aslında bizim de boş yerimiz yoktu.Sekiz kişilik olan kompartımanızda ona sırayla yer vermeyi planladık.Böylece kadıncağız hem yorulmayacak,bizler de Fransa’ya kadar nöbetleşe yer değiştirerek yaşlı bir bayana insanlık görevimizi yerine getirecektik.Kadın çok memnun kalmıştı.Memnuniyetini şu şekilde anlattı." Ben bütün herkese sordum.Hiçkimse bana yer vermedi.Sizde de yer yoktu ama buna rağmen fedakarlık yapıp bana yer verdiniz.Bir şey itiraf edecem.Ben Türk’leri sevmezdim ama şimdi hakkınızdaki düşüncelerim değişti,demek ki sizleri bize yanlış tanıtmışlar."Biz onun bu sözü üzerine bunun bir insanlık görevi olduğunu söyledik.
Yaşlı bayan bir okul müdiresiymiş.Bordeau şehrinde indi ve ziyaretimize geleceğini söyledi ve dediğini yaptı.Bir gün kızı,damadı ve torunlarıyla Bordeau’dan bizim staj yaptığımız Pau şehrine geldi ve damadı çalıştığı radyo evi için bizimle röportajlar yapıp çalıştığı radyo istasyonunda bizden epey bahsetti.Tabii bizler de memleketimize dönerken bu olayın etkisiyle çok çok mutluyduk...