Orman yasası- 6
Sanırız ki orman yasası başkadır bizim yasalarımızdan. Aldanırız. Orman yasası masalıma
kaldığı yerden devam edeceğim. belki duyan hayvanlar olur kimbilir:)
Krala kimse dokunamaz. Güçlüdür. Yalnız unuttuğu bir şey vardı. Orman halkı demokratik
bir yönetim yani seçim istiyordu. Aslan kral önce başkrala gitti. Onun öğütlerini dinledi ve
kararını verdi. Seçimler olsun. Nasıl olsa o, yüzde yüz kazanacaktı. Orman ahalisinin çoğu
yoksuldu. " Hoş bu yoksulluk onun gibi ben benci krallardan gelmekteydi ama, olsun. Onlar
ağızlarına birazcık küçük hayvancık balı sürülünce gözleri bir şey görmezdi. E e, bu körlük
ise aslan kral için bulunmaz bir nimetti. Bunu sonuna kadar kullanmalıydı. Eğer gözlerini
açan birileri olmazsa, biliyorduki bu körlük onun gücünü sonuna kadar yaşatabilirdi."
Yanına yardımcıları tilki ve kurdu çağırdı. Tilki şöyle alttan, üsten kralını süzdükten sonra:
" Siz bu işin de üstesinden gelirsiniz kralım dedi. Ondan sonra gelsin tavşanlar, gitsin
develer. Valla elinizden uçan, kaçan kurtulmaz. Sanki ne farkeder ki ha krallık, ha
başkrallık. Her zaman enkral sizsiniz bizim için."
Aslan kral:
" Söyle bakalım kurtbey. Senin fikrin nedir bu konuda.
Kurt önce uzun uzun ulumuş. Çevrede ne kadar küçük hayvancık varsa yuvalarına kaçışmış.
Sonra konuşmuş:
" Aslan kralım benim. Siz en iyisini bilirsiniz. Ne olursa olsun, siz benim için her zaman için
en kralsınız. Emrinize amadeyim." deyivermiş.
Aslan kral kahkahalarla gülmüş. Kocaman ağzını gören, kuşmuş, börtü böcekmiş ne kadar
ne kadar canlı mahlûkat varsa kaçışmış çevresinden. "Ben de seni bir şey sanırdım, kurtbey
sen de.." Sözünün devamını yine kocaman gülmelerle bitirdi.
" Yani, sözün özü, demokrasiye geçilecek. Hazırlıklarınızı yapın. Girilmedik, yuva, mağara
in bırakmayın. Yeni krallığımız başlıyor. Başkralın sözünden çıkmayacağız. Önce kolay
yutulur lokmalardan; pardon, işlerden başlayacağız,sonra büyük lokmalar daha kolay yenir
yutulur hale gelir. Diğer bütün bizden yana olan orman hayvanlarını da toplayın. Seçimler
yapılacak. Önce bizim partimizi kurarırz. Sonra gelsin uydurma, paravan partiler.."
Seçimler büyük bir gürültü patırtı. Parti kurmalar. Yeni yeni amblemler bulmalar, birbirine
yağ yakmalar, sırt sıvazlamalar. Erklerini sonuna kadar kullanmalar arasında yapıldı.
Sonuç nasıl oldu dersiniz? Kralın partisi kaybetti. O zamana kadar yediği, astığı kestiği
hayvanların ilenci mi tuttu yoksa. Yada başka hesaplar mı vardı işin içinde. Bilemeyiz. Bir
masalcı olarak bana anlatmak düşer.
Aslan kocaman ağzını açarak hırladı, hırladı, hırladı..
devam edecek
4. 10. 2013 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
Orman ve seçim deyince 10.02.2016 da bu sitede paylaştığım şiirim aklıma geldi. Yorum olarak onu gönderiyorum kabul buyurursanız.
BİR FABL DENEMESİ - KÖYÜN BİRİNDE
Emr-i Haktan gelmişti en sonunda buyruğu.
Yaşlı aslan nihayet titretmişti kuyruğu.
Kalmamıştı ormanda ne intizam ne düzen.
Birbirine karıştı hem ezilen hem ezen.
Nerden geldi bilinmez, geldi köye bir ihtar.
O ihtarda diyordu ‘’Seçin gayrı bir muhtar !’’
Durum böyle olunca toplandı tüm hayvanat.
Köy piknik alanında patlattılar beyanat.
Önce tilki konuştu. Dedi ki:’’ Beni seçin.
Beni seçin ki dostlar demokrasiye geçin.’’
‘’Konuşmasın bu yurtta önüne gelen lavuk.
Maaş filan istemem kâfidir sekiz tavuk.’’
Tavuk atıldı hemen ‘’Gıt gıt da gıdak’’ Dedi.
‘’Neler de konuşuyor şu deyyusa bak.’’Dedi.
‘’Sekiz tavuk istermiş bizimki can değil mi?
Tavuk, horoz ve civciv, bunlar insan değil mi?’’
Sığır dedi:’’ Ne varmış, gelecek demokrasi.
Hep mo dedik, mi dedik biraz da diyelim si.’’
Koyun ise tavuğa, ‘’Aman sus duyar.’’Dedi.
‘’Tilkinin muhtarlığı bana da uyar.’’Dedi.
Horoz baktı iş sakat, geçti öte tarafa.
Dedi:’’ Kürsüye çıksın ve konuşsun zürafa.’’
Zürafa da dedi ki:’’Muhtarlık vallah çile.
Bana değil daha çok yakışır bizim file.’’
Fil çıktı kürsüye ki benziyor idi tanka.
Dedi: ‘’Ben de almayım teşekkürler ey kanka.’’
Eşeğe yönelmişti artık bütün bakışlar.
Onun için yapıldı tezahürat, alkışlar.
Hem eşeği o köyde tüm hayvanat tanırdı.
O da çıktı kürsüye uzun uzun anırdı.
Dedi ki:’’Ben eşeğim anlamam ki hoşaftan.
Muhtar filan olamam giysem de altın kaftan.’’
‘’Ey dostlarım hal böyle size başka sözüm yok.
Muhalafet olayım iktidarda gözüm yok.’’
Fırsat bu fırsat idi atıldı hemen çakal.
Dedi:’’Tam benim işim atın yeter ki sakal.’’
‘’İktidara talibim benim bir de partim var.
Muhtarınız olayım yalnız bir kaç şartım var.’’
‘’Öncelikle aslanın karısını isterim.
Akabinde bu köyün yarısını isterim.’’
Bilge baykuş seslendi: ‘’Terbiyesiz ukala.
Aman dostlar sakın ha oy vermeyin çakala.’’
Köylü şaşkın, çaresiz, düşündü kara kara.
Kimi taşımalıydı acaba iktidara.?
Yavaş yavaş doğruldu yattığı yaygısından.
Ayı da uyanmıştı artık kış uykusundan.
Hemen koştu meydana üst baş bir hayli çamur.
Sonra çıktı kürsüye konuştu homur homur.
‘’Beni seçin dostlarım. Yanağızı öpeyim.
Beni seçin ki size duble yollar yapayım.’’
‘’Vallah koymam ağzıma ne rakı ne de bira.
Ücretin asgarisi vallah bin üç yüz lira.’’
Arı dedi:’’Biliriz dayın, emmin, halan kim.
Petek petek balımı hiç durmadan çalan kim.’’
‘’Senden de muhtar olmaz suratsızsın, nursuzsun.
Onlar sorun değil de hırsız oğlu hırsızsın.’’
Ayı dedi:’’Dostlarım, hepiniz de cansınız.
Beni seçmekten başka deyin var mı şansınız?’’
‘’Çakal muhtar olursa köyümüzü bölecek.
Tilki başa gelirse her gün tavuk ölecek.’’
‘’Fil ile zürafanın muhtarlıkta gözü yok.
Cüsseleri tamam da heriflerin özü yok.’’
‘’Eşeği de duydunuz,herif tam doğal afet.
İktidara meyli yok istiyor muhalefet.’’
‘’Beni muhtar yapmaktan var mı başka seçenek?
Ben muhtar olmayım da muhtar mı olsun inek?’’
Böyle konuşurlarken nihayet geldi ağa.
Köyün en yaşlısıydı bizim kel kaplumbağa.
Kaplumbağa dedi ki:’’Var mı başka çaresi?
Ayı Muhtar olmazsa, olur tarla faresi.’’
‘’Benim fikrim odur ki etmeyin fazla merak.
Böyle kel kafalara böyle şimşirden tarak.’’
‘’Koskoca köyümüzden adam çıkmadı madem.
Seçeceğiz çaresiz: Muhtardır Ayı Adem.’’
Çakal dedi:’’Ayıyı kat’iyyen seçmem muhtar.
Ha bu köyü yakarım işte size son ihtar.’’
Ayı kalktı yerinden çakal ile tepişti.
İşte tam bu sırada eşek- tilki kapıştı.
Çok sonra anlaşıldı bu patırtı niçinmiş.
Muhalefet tamam da hep anası içinmiş.
Hayvanat acıkmıştı, midelerde çaldı zil.
Yine kürsüye çıktı bizim yaşlı, yorgun fil.
Dedi ki :’’Bu konular mantıkla çözülecek.
Başka çaresi var mı? Sandıkla çözülecek.’’
Ayı dedi: ‘’Hay yaşa uzun olsun ömürün.
Bundan sonra hep benden makarnan ve kömürün.’’
Herkes koştu sandığa hem har, hem hur diyerek.
‘’Mührü ayı resminin altına vur.’’ Diyerek.
Söylemeye hacet yok sandıktan ayı çıktı.
Sami’ye bu öykünün sadece payı çıktı.
Selam ve sevgilerimle.
:))) Ne kadar da tanıdık bir hikaye. Tebrikler arkadaşım. Kıssadan, hisse. Sevgiyle...
glenay
çok teşekkürler.
Sevgilerimle..
Yani, sözün özü, demokrasiye geçilecek. Hazırlıklarınızı yapın. Girilmedik, yuva, mağara
in bırakmayın. Yeni krallığımız başlıyor. Başkralın sözünden çıkmayacağız. Önce kolay
yutulur lokmalardan; pardon, işlerden başlayacağız,sonra büyük lokmalar daha kolay yenir
yutulur hale gelir.
şu cümleniz
bence ülkemin gerçeğini anlatıyor
çok güzeldi
tebrik ve saygılarımla düşündaşım
glenay
Çok teşekkürler düşündaşım,
selâmlar..
anlamlı bir hikaye. güncel yaşananları tasvir etmekte.
paylaşım için teşekkürler
glenay
Çok teşekkürler..