- 899 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çoban e-
kuşluk vahtı kuzuları,
gölgeli ağıla kapatılmış
koyunları kuzularına akışmış
koyun çanları, melemelere karışmış
toz-duman ortalık
çoban çoook.. çok! gerilerde kalmış
çoban yurgun evine gelip; pabbasını çıkardığında
sürüden ayrılmayan köpekleri yalanmış
kendisine de yer sofra hazırlanmış
ya bastırıktaki toprak testiden kana kana su içmiş
ya toptasdasdaki taze yayık ayranı başına dikmiş, bitirmiş
teze terlemiş bıyıklarını elin tersiyle silinmiş
kese yoğurdu, tuzlu peynir, pıransa
teze-büber, kumpir cırt firenge acıkmış
sürü eşeğinden indirilmiş kepenek bir köşede,
boşaltılmış kekik dolu heybesi
güneşin gözünde öylece
darmadağınık dağarcığı
ekmeği kurumuş, heybedeki azık torbasında
yeniden doldurulmuş,
sekideki deliğe –yel alması” için
yerleştirilmiş matarası,
yel almamış, henüz soğumamış
kapının önünde Karabaş
kuyruk sallar depite doymamış
kuzular melemeyi kesmiş,
çan sesleri dinmiş
karısı oraya-buraya koşuşturmakta telaş içinde
çoban, sürü ve karabaş evde!
dağlara doyulmamış
yazlaya kendini
zar-zor atabilmiş çoban
ne yastık arar,
ne çarşaf, ne yorgan,
sedirin bir köşesine uzanıvermiş
boylu-boyunca
rezil bir uykuya başlamış çoktan
onu terk etmiş kalaklı şapkası,
şapkası başından düşmüş bir yana,
dağarcığı bir yanda
deyneği merdivene yaslı
bir de kahrolası sinekler olmasa
yüzüne, kollarına,
açık paçasından baldırına
uçup uçup, konmasa
örtülüverir bir yazma, bir yazma daha
kolunun birisi saklı başının altında, ezik
diğer eli ayrı düşmüş, uzakta
arada bir yüzünü kolaçan etmekte
yüzüne konan sineklerden bezik
hayat çobanlıkmış
kol düğmesinin kalıbı çıkmış yüzüne
yüzünün teri karışmış yenine,
küflü toprak kokulu
bağcığı gevşek postalı ayağında,
paçaları eğilcen buturak dolu
mışıl-mışıl bir uykuda çoban
mışıl mışıl uykuda
düşlere dalınmamış,
belki;
yeni kuzular,
dünyaya geliyor
rüyasında
belki;
en güzel koçu kurban
sürüsüyle gidebildiği kadar
büyük bir dünya
sürüsüyle oynaşır rüyasında
bir dilber koyunları sağar
dilberin yavuklusu çoban
dünürcü olunmamış
kızı anasının eteğinden,
oğlu ay boynuzlu koçun başından tutar
kendisi koçu gönlünce süsler-boyar
narçiçeği kırmızı,
portakal sarısı, çiğite
daha nice güzel düşler
daha neler düşler
çoban evde
çoban evde uykuda
anası kimbilir nerde
sürüsü sağılmamış
besiye çekilir sürüdeki bütün kuzular
çobansalık alır körpe kuzulardan
sürüsüyle gidebildiği kadar
koskocaman bir dünya, koskocaman
sürüsüyle oynaşır,
rezil uykusunda çoban
rüyasında bile çobandır
sürüsünü sayar
yavuklusu süt sağar
dağlara gitmeye daha çok var,
……….
bırakın biraz uyusun,
bırakın biraz daha,
ne olur biraz daha
uyusun, ne çıkar
serde gençlik var
ikibaş, dört ayak olunmamış
gürültü etmeyin sakın
uyandırmayın
üzülür onu bu rezil uykusundan uyandıran
bırakın biraz daha uyuyabilsin çoban
ayağına takılan çalıdan
ekin tarlalarının anlarından
yenidoğan kuzudan
sürüye salınan koçlardan
yüz toplamaktan
ayrılabilir mi et tırnaktan
bir çoban
hülyalarından
koyunlarından
………..
…………
rüyasında bile çobandır
çoban,
uyanmasın rezil uykudan
uykuya kanılmamış
………..
DİPNOT
bastırık: üzeri örtülerek özellikle sıcaktan korunanlar
yazla: yazlık, yazları kullanılacak, havadar yer, sofa, hanay
sedir: kerevet, seki
eğilcen: kır çayırı, baharla yeşerir, erken olgunlaşır, hayvanın yemediği yabani ot
bitsin bari
teşekkürler
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.