- 2189 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BİR BİLİNMEZDEN MEKTUP (AYRILIK MEKTUBU)
BİR BİLİNMEZDEN MEKTUPLAR.
Sevgili,
Sana geldiğimde geçmişe dair tüm kirli sayfaları yırtmış, yeni ve bir o kadar da temiz bir sayfa ve temiz bir yürekle gelmiştim. Sense, bunun adını aşk koymuş, aşkı yaşamış ve de yaşatmıştın. İlk defa tattığımız bu duyguyu her geçen gün değer katarak, yücelterek hayatı paylaşıyorduk. Bir an bile birbirimizden haber alamazsak kaygıya kapılıyor telefona sarılıyorduk. Her telefon çalışında yüreklerimiz yerinden fırlayacak gibi açıyor ve canıııım diyerek karşılıyorduk. Tıpkı ilk defa tattığımız o ulvi aşk kadar güzel oluyordu sesini duymak adeta bizi hayata bağlayan büyülü bir sesmiş gibi.
Herşey bitti! Kefene sarılmış ölüler gibiyiz şimdi! Neydi bizi bu noktaya getiren şey? Seni eksik bir aşkla sevmiş olmam mı? Senin hayatıma girmeden önceki içinde sevgi barındırmayan bir birliktelik mi? Yoksa geçmişinde yaşamış olduğun acı tecrübelerin kazanımıyla bana olan güvensizliğin mi?
Senden ayrıldığımda, tüm kaygılarını giderdikten sonra, hayatından tamamen çıkmayı ahdettim. Belki sen hala inanmıyorsun ama sana asla ihanetim olmadı! Bu konuda da sen her ne kadar kabul etmemiş olsan dahi, artık vicdanen rahatım. En azından hesabını veremeyeceğim hiçbir şey kalmadı. Beni sıkça yargılaman gerçek anlamda yüreğime su serpti. Eğer beni yargılamadan ayrılmış olsaydık, bunun ağır yükü omuzlarımda kalacak, ve ölünceye kadar hiç hakketmediğim bir kamburla yaşıyor olacaktım. Bu erdemli davranışın, bu dik duruşun ve sorgulayıcı tavrından dolayı sana teşekkür ediyor minnet duyuyorum.
Doğrusunu istersen sen hiçbir zaman ve asla mutsuzluğu hakkedecek bir kadın değilsin. Ve ben de bunun bilincinde olan ve yürekten seven biri olarak hiçbir zaman bilinçli bir şekilde senin mutsuzluğuna yol açacak tavır ve davranışlarda bulunmadım. Bilinçsiz yapılan hataların ise, kökeninde asla ben olmadım. Umarım yaşananları birgün çok daha iyi anlar bu aşka nasıl yazık ettiğini görürsün!
Son telefon görüşmemizde söylediklerin hala kulaklarımda çınlıyor! “ Bana zaman ver yaşananları hazmettiklerim kadarını hazmedeyim, hazmedemediklerimi ise kusayım!..” Kusayım sözü benden ne kadar nefret ettiğinin bir göstergesiydi sanki. Sana, bu konuda haksızsın dememekle birlikte, içime sindiremediğim sadece ve sadece bana olan güvensizliğindi.
Varsayalım ki hazmedeceğin o zamanların tümü senindir. Yine varsayalım ki o zaman diliminde düşündün ve bana inandın. Yapılan suçlamalar karşısında masum olduğumu anladın. Bu durumda bile içinde hep bir aca sorusuyla yaşayacak, her hareketim, her söylemim denetim altında olacaktır. Böylesi özgürlüksüz ve sürekli denetim altında yaşayarak, seni ne kadar mutlu edebilir, kendim ne kadar mutlu olabilirim?
Bu ayrılıkta mutlu olduğum bir tek konu var sevgili, o da; “ayrılığımızı bile aşk tadında kırmadan, dökmeden, ağıza alınmayacak küfürler savurmadan bize yakışır bir güzellikte ayrılmış olmamız! Böylesi güzel bir ayrılık için de sana teşekkür ediyorum.
Mektubuma son vermeden aklıma gelmişken sorayım. Hani “Ben uzaklara gidiyorum. Belki bir daha dönmem.” Dedin ya, oysaki ben biliyorum. Sen nereye gidersen git beni de içinde götüreceksin. Oysaki senin uzaklara gitmene hiç gerek yok. Çünkü ben uzaklara gittim bile hem de seni içimde götürerek gittim. Kimsenin olmadığı, şeytanın cirit atmadığı, başkalarının mutsuzluğundan beslenen birilerinin olmadığı, aşkı aşk tadında yaşayacağım yalnızlık gezegenine gittim. Orada sadece ben ve içimde sen varsın. Bir mezarım olur mu bilmem ama bildiğim bu kadar temiz, bu kadar saf yürekle seven birinin mezarını da melekler süsler. Ben içimdeki senle çok mutluyum. Dilerim sen de içindeki ben le mutlu olursun. Herşey gönlünce olsun sevdiğim. Dualarım hep seninledir…
Hüma Efkan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.