- 2199 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
1960'LI YILLARDA ANKARA'DA AÇILAN ISPARTA ÖĞRENCİ YURDU
Dr. İbrahim KARAER
1960’lı yıllarda Kredi Yurtlar Kurumu’nun üniversite öğrencilerine sağladığı yurt imkanları çok sınırlıdır. Ankara ve İstanbul’da okuyan üniversiteli evlatlarına, sıcak bir yuva temini için harekete geçen Adana, Kayseri, Konya, Kütahya, Mersin, Sivas gibi bazı iller; kendi adlarına öğrenci yurtları açmışlardır. Bu kervana Isparta ili de katılmıştır. Eğitimde öncü bir kimliğe sahip olan Isparta ili, kendinden beklenen hamleyi yapmış, 1960’lı yılların başında Ankara ve İstanbul’da öğrenci yurdu açmayı başarmıştır.
Isparta ve Kazaları Kültür Dernekleri Federasyonu, 1960’lı yılların başında Cebeci semtinde beş derneğin katkısı ile üç katlı bir yurt binası satın almıştır. Ülkü Sözer, bu yurt binasının özel idarelerin ve halkın katkıları ile satın alındığını belirtiyor. İstanbul’da faaliyet gösteren Isparta Yurdu da buna benzer bir teşebbüsün ürünüdür. İstanbul’daki Isparta Yurdunda Isparta Ticaret Odası’nın da hissesi vardır.
Ankara’daki Isparta Öğrenci Yurdu’nun açılış tarihi hakkında elimizde kesin bir bilgi yok. Senirkent Kültür ve Yardımlaşma Derneği eski başkanlarından Özgür Çalap, Isparta Yurdu’nun açılışı ile ilgili 1960’lı yılların başında Samanpazarı’nda Süleyman Demirel’in de katıldığı geniş çaplı bir toplantı yapıldığını, ama yurdun hangi tarihte açıldığını hatırlamadığını söylüyor. Eski Isparta Yurdu Müdürlerinden Cemal Özkan’a göre yurt, büyük bir ihtimalle 1962 veya 1963 yılında açılmıştı.
Özgür Çalap’a göre; Federasyonun kuruluş çalışmala¬rında, yurt binasının satın alınmasında ve yurdun faaliyete geçmesinde Senirkent ve Şarkikaraağaç Dernekleri çok gayret göstermiştir. Senirkent Derneği Başkanı Rasih Bayhan ile Şarkikaraağaç Derneği Başkanı Alaattin Akgün’ün çok emekleri geçmiştir.
Isparta ve Çevresi Talebe Yurdu, 1960’lı yılların başında Isparta ve Kazaları Kültür Dernekleri Federasyonuna ait Cebeci semtindeki Hukuk Fakültesi’nin biraz üst kısmında üç katlı bir apartmanda faaliyete geçmiş ve 1971 yılı Eylül ayına kadar hizmet vermiştir. Federasyon, başlangıçta yurdun idareciliğini yapacak Derneği kur’a ile seç¬meyi kararlaştırmıştır. Isparta Yurdu’nu idare etme görevi ilk yıl, Senirkent Kültür Yardımlaşma Derneği’ne verilmiş ve Senirkent Derneği bu görevi başarıyla yerine getirmiştir. Daha sonra yurdun idaresi Ş.Karaağaç Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından yürütülmüştür.
1968’li yıllarda Federasyonun yurt yönetimine gereken hassasiyeti göstermediği anlaşılıyor. Yurt binasını satın alan ve Isparta Yurdunu hizmete açan Isparta Kültür Dernekleri Federasyonu, 1968-1971 yıllarında ortada yoktur. Yurdun yönetiminde, yurtta kalan öğrenciler söz sahibidir. Isparta Yurdu, öğrencilerin kendi aralarından seçtikleri bir müdür tarafından yönetilmektedir. İlk Yurt Müdürü Yalvaçlı İsmail Uslu’dur. İsmail Uslu’dan sonra Şarkikaraağaçlı Hüseyin Ceylan Yurt Müdürlüğü yapmıştır. Şarkikaraağaçlı Hukuk Fakültesi öğrencisi Cemal Özkan 1968 yılında yurt müdürü seçilmiş ve 1971 yılı Eylül ayına kadar bu görevi yürütmüştür. Cemal Özkan halen Yalvaç’ta avukatlık yapmaktadır. İsmail Uslu ve Hüseyin Ceylan vefat etmişlerdir.
1967 yılında Isparta Yurdunda öğrenci olarak kalan Erdoğan Barbaros, o yıllarda yurdun, Ispartalı ve Senirkentli öğrencilerin toplanma yeri olduğunu belirtiyor. Bu yurt sayesinde Senirkentli gençler arasında İstanbul’dan Ankara’ya yöneliş olmuştur. İhsan Barbaros, Nevzat Barbaros, Hüsnü Çalap, Hasan Çelebi gibi pek çok Senirkentli öğrenci bu yurtta kalmışlardır. Erdoğan Barbaros’a göre; 1967 yılında Isparta Yurdu bakımsızdır. Barbaros, yurtta kalan öğrencilerin, Isparta Yurdu’nun yakınında bulu¬nan Kütahya Yurdu’na gıpta ile baktıklarına vurgu yapıyor.
1967 yılında Isparta Yurdunda kalan Cahit Çetin’in yurt ile ilgili hatırlayabildikleri; “Isparta Yurdu, özellikle Ispartalı fakir aile çocuklarının barınma yeri idi. Yurtta demir somyalar vardı. Öğrenciler yatak ve yorganlarını kendileri memleketten getirirdi. Yurtta yaklaşık 40 öğrenci barınıyordu. Öğrenciler çift katlı ranzaların bulunduğu altı veya on kişilik odalarda kalıyorlardı. Yurt ücretleri odanın büyüklüğüne ve konforuna göre 15 lira ile 25 lira arasında değişiyordu. Yurt idaresinden öğrencilerin kendi aralarından seçtiği bir müdür sorumlu idi. Yurt ile ilgilenen başka yönetici yoktu. Yurtta ders çalışmak için bir okuma salonu vardı. Ama yemekhanesi olmadığı için yemek çıkmıyordu. Yemekleri öğrenciler kendileri yapıyordu. Ramazan ayında Ali Demirel, yurt öğrencilerine Yükseliş Kolejinde bir ay boyunca iftar veriyordu. Yurdun bahçesinde bir kulübe vardı. Burada kalan kişi, yurdun güvenliğinden ve temizliğinden sorumlu idi. Yurt binası sobalı idi. Sobaları yurt idaresinin görevlendirdiği hizmetli yakardı. Yurdun banyosu haftada bir gün yakılırdı. Diğer günlerde banyo yapmak isteyen öğrenciler, sobanın yakıtını kendileri temin ederdi. Yurt pek iç açıcı değildi. İsteyerek kimse kalmıyordu. Ancak, parası ve kalacak yeri olmayan fakir aile çocuklarının ilk müracaat yeri idi. Başka bir yerde daha iyi şartlarda barınma imkânı bulan yurdu terk ediyordu. Her şeye rağmen Isparta Yurdu, fakir aile çocukları için büyük nimet idi. Müracaat eden her öğrenciye yurdun kapısı açıktı. Taşradan Ankara’ya ilk kez gelen öğrenciler için yurt ilk sığınılan yerdi. Ankara’ya ilk gittiğimde, barınacak yerim yoktu. Yatak balyamı taksiye atıp, yurda gittim. Beni hemen kabul ettiler. Isparta Yurdunda 6 ay kaldım. Devlet Yurdunda sıram gelince Atatürk Öğrenci Yurduna geçtim. Isparta Yurdunda, Isparta merkez ve kazalardan öğrenci arkadaşlar vardı. Gelendost’tan dört arkadaş vardık. Yurtta kalan öğrencilerden Senirkent ve köylerinden Mehmet Kelle (Bozkurt), Hanefi Diler, İbrahim Şener, Yusuf Şahin ve Mustafa Temuçin’i hatırlıyorum. Yurda giriş çıkış saatleri düzensiz, yaşama şartları yetersizdi. Fakat çok güzel bir arkadaşlık ortamı vardı. Herkes birbirine saygılı davranırdı. Aramızda kavga dövüş olmazdı.”
Ülkü Sözer, Isparta Öğrenci Yurdu’nun 1967-1968’li yıllarda “Sığınma Evi” gibi bakımsız olduğunu, yurdun geliştirilmesi, öğrencilerin daha iyi şartlarda barınmalarının temini için Isparta Kültür Derneği yönetim kurulu üyesi olarak bazı girişimlerde bulunduğunu, maalesef bir sonuç alamadığını söylüyor.
Ülkü Sözer’e göre; Isparta Öğrenci Yurdu binasının yetersiz olmasından dolayı 1960’lı yılların ortasından itibaren yeni arayışlar içinde olunmuş, fakat bu girişimler de sonuçsuz kalmıştır. Mesela; 1960’lı yılların ortalarında Ispartalı öğrenciler seslerini yetkililere duyurmak için Hukuk Fakültesinin karşısındaki güzel bir mekânda, sohbet ve eğlence toplantısı düzenlemişlerdir. Bu toplantıya Başbakan Süleyman Demirel, İstanbul Milletvekili Sadettin Bilgiç, Isparta Milletvekili Dr. Ali İhsan Balım v.b. üst düzeyde katılımlar olmuş, yeni bir yurt binasının temini için görüşler dile getirilmiştir.
1969 yılında Isparta Yurdunda 15 gün kalan Veli Baki Nogay’a göre; yurt çok da kötü değildir. Isparta Yurdu, yaşam standardının düşük olduğu o yıllarda Ankara’da eğitim gören Ispartalı üniversite gençliğine kucak açan “sıcak bir yuva” olmuştur.
1968-1971 yıllarında Yurt Müdürlüğü yapan Cemal Özkan, öğrencilerden topladığı aylık 40 lira ücret ile yurdun, aydınlatma, ısıtma ve temizlik hizmetlerini yürüttüklerini, maddi durumu iyi olmayan bazı öğrencilerden yurt ücreti almadıklarını belirtiyor. Yurtta yemek çıkmıyordu. Öğrenciler yemeklerini kendileri yapıyordu. Ramazan ayında Ali Demirel ve Şarkikaraağaçlı zenginler iftar ve sahur yemekleri verirdi. Haftada sadece bir gün banyo kazanı yakılırdı. O yıllardaki yaşam standardına göre yurt imkânları çok da kötü değildi. Yurtta sadece fakir aile çocukları değil, maddi durumu iyi olan öğrenciler de kalıyordu. Bazen milletvekilleri, tanıdıkları üniversite öğrencilerinin yurda kabulü için yurt müdüründen ricada bulunuyorlardı. 1999 yılında Isparta’dan milletvekili seçilen B.Kabacalı Ramazan Gül, Senirkent’ten Şener Balım, Atabey’den Mehmet İnan, Şarkikaraağaç’tan Halil Ellialtı, Mehmet Demirkıran, Osman Coşkun, Veli Ceylan, Abdurrahman Takavcı ve Nazım Güner Isparta Yurdunda kalmışlardır.
Cemal Özkan, siyasilerin ve dernek yöneticilerinin yurda sahip çıkmadıklarını örneklerle anlatıyor. Isparta Senatörü Mustafa Gülcügil’i ve Şarkikaraağaç Derneği Başkanı Recep Şekerci’yi defalarca ziyaret ettiğini, fakat hiç destek alamadıklarını söylüyor. Üniversitelerde sağcı ve solcu gençliğin kamplaştığı 1968’li yıllarda Isparta Yurdu’nda genellikle sol görüşlü öğrenciler kalmakta idi. Çok az sayıda sağ görüşlü öğrenci de vardı. Özkan “Belki bundan dolayı bize yardım eli uzanmadı. Yurda hiç kimse sahip çıkmadı ve 1971 yılı sonunda yurt kapandı” diyor.
Senirkent Kültür ve Yardımlaşma Derneği eski başkanlarından Ahmet Güleşen, yurt binasından arta kalan bazı masa, sandalye ve benzeri eşyanın, 1980’li yıllarda Hacı Ali Demirel’e ait Yükseliş Koleji depolarında bulunduğunu, koyacak yer olmadığı için bu eşyayı teslim alamadıklarını ifade ediyor.
Şarkikaraağaç ve Eğirdir Derneklerinin birer, Hazinenin iki hisseye sahip olduğu yurt binası, dernekler arasındaki organizasyon eksikliğinden dolayı uzun yıllar atıl bir vaziyette kalmış, 1997 yılında satılmıştır.
Isparta ve Kazaları Kültür Dernekleri Federasyonu ve Isparta Yurdu hakkında bilgi sahibi olabileceğini tahmin ettiğimiz değerli hemşerilerimize ulaşmaya çalıştık. Mesela; Sayın Şükrü Yorgancıoğlu; yurt faaliyetinin geliştirilememiş olmasından ve Cebeci’deki yurt binasının yıllarca atıl vaziyette kalıp, elden çıkmasına çok üzüldüğünü ifade etti. Şarkikaraağaçlılar Vakfı eski başkanlarından Tevfik Şatıroğlu, Ankara’ya 1970’li yıllarda geldiğini ve konu hakkında bilgisi olmadığını söyledi.
Isparta ili sivil toplum tarihinde güzel bir sayfa oluşturan Isparta ve Kazaları Kültür Dernekleri Federasyonu’nun kurucularına, Ankara’da Isparta Öğrenci Yurdu’nun açılışına ve işletilmesine emek veren, maddi ve manevi destek sağlayanlara selam olsun. Bu dünyadan göçenlere rahmet, hayatta olanlara esenlikler diliyoruz. Büyüklerimizin hatıralarını saygıyla anıyor, emeği geçenlere şükranlarımızı sunuyoruz.
Dr. İbrahim KARAER
ANKARA / 5 Mayıs 2012
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.