- 689 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KATİL VALİ
Türk insanının karakteri ve T.C.’in köklerindeki sağlamlık, Türkiye’de Müslüman Kardeşliği iktidarının diğer ülkelerdekine oranla daha başarılı olmasını ve uzun yaşamasını sağladı.
APK 11 yıldır iktidarda. Bir 11 yıl daha kalsa bile T.C.’nin köklerini kurutamayacağı kesindir.
Evet AKP bir Müslüman Kardeşliği iktidarıdır Türkiye’de. Bu, 90 yıla yaklaşan bir akımın en başarılı ürünüdür. Aşırının yanında ılımlı şeriat yoludur.
Türkiye gibi Arap olmayan bir ülkedeki bu başarı ucubedir, yani acayiptir, şaşırtıcıdır. Zıtlıkları kadar mantıklı sebepleri de vardır elbette. Kaybettirdikleri yanında kazandırdıkları da vardır elbette.
Sorun, Müslüman Kardeşliği akımının Arap milliyetçiliği ve Arap asimilasyonunu hedefliyor olmasında ve Türkiye insanının ahlak anlayışına uymayan yöntemlerin benimsenmiş olmasındadır.
Araplaşmak Türk insanına ne kadar uyar ve ne kazandırır, sorgulanmalıdır.
Müslüman Kardeşliği egemenliğini önce İslam aleminde ve ardından tüm dünyada hakim kılmak için 90 yıldan beri ciddi mücadeleler veriliyor.
Bizim insanlık anlayışımıza hiç de uymayan yollar ve yöntemler kullanıyorlar.
Amaca ulaşmak için her yolu mubah sayıyorlar. Merkeze oturttukları Emevi dinini herkese zorla dayatıyorlar, üstelik kendi yorumladıkları şekliyle.
Nihai amaçları ütopiktir, üstelik insanlığa acıdan başka verecek bir şeyleri olmadığı bellidir.
İnsanımız son 15-20 yılda, kendi ülkemizde, Müslüman Kardeşliği akımının yol-yöntem ve uygulamalarına, yaşayarak tanık olmuştur:
Rahatça yalan söylemek, kandırmak, düşmanla çıkar birliği yapmak, baskı kurmak, dini kullanmak, insanı/ümmeti değersizleştirmek-hakir görmek (pek fark edilmez ama, Mısır’da doğan bu örgütün insana bakış açısı firavunlar devri Mısır’ını anımsatır), ekonomik kaynak ve olanakları ele geçirmek, ticarette hile ve acımasızlık v.s.
Tipik bir örnek verelim:
1997 yılında Mısır’ın Luxor kentinde 58 turistin dinciler tarafından katledildiği bir saldırı olmuştu. Bu saldırı Mısır ekonomisini büyük oranda çökertmiş ve etkileri yıllarca sürmüştü.
1993 yılında Türkiye’nin Sivas kentinde bir otel dinciler tarafından ateşe verilmiş ve 35 kişi katledilmişti. Bu saldırı Türkiye sosyal yaşamında derin yaralar açmış, mezhepler arasına bir fitil daha sokmuştu.
2012 yılında Müslüman Kardeşliği örgütü Mısır’da iktidardadır ve Luxor katillerinden biri olan Essad El Hayyat, Mısır devlet başkanı sayın Mursi tarafından Luxor valiliğine atanmıştır.
Ne korkunç, değil mi!
2002 yılında Müslüman Kardeşliği (sayın. R.T.Erdoğan 1970lerde Müslüman kardeşler örgütü gençlik kollarının üyesidir) Türkiye ayağı AKP Türkiye’de iktidar olmuştur ve Sivas katliamının katillerini savunan 8 kişiyi milletvekili olarak TBMM’ne taşımıştır.
Ne korkunç, değil mi!
Dipsiz kuyu.
Türkler, özlerini inkar ederek, Arapçılığı savunuyor, yaşadıkları çağı inkar ederek, mezhepçilik yapıyorlar.
Arapların kurtulmaya çalıştığı fanatik Arap ırkçılığının ve Emevi dinciliğinin bayraktarlığını yapıyorlar.
Tarihte başka örnekleri de var.
Akıl sır ermiyor.
*büyükharman*
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.