Şair ile İmkansızın Sözlüsüyle İçsel Mülakat
hayrettin taylan
İmkansızın Sözlüsü:
-Neden gözlerin kapalı yürüyorsun?
Şair:
Ona ve onsuzluğa giden yolları ezberledim...
İmkansızın Sözlüsü:
Ya düşlerine kadar düşersen.
Şair:
-Olsun..Bütün düşüşler bana benzer.Yeter ki onun gözünden düşmeyeyim.İnsan bir yerden düşünce canı acır.Can acısı çabuk geçer;ama onun gözünden, yüreğinden düşerseniz acısı, sızısı bir ömür sürer.
İmkansızın Sözlüsü:
Sen şimdi oturmuş Ankara’da vapur bekliyorsun.Yani imkansızın sızısına ders veren mesajın masajındasın.Olasıl düşler girdabındasın.
Şair:
-Ankara’nın vapuru yok. Ankara’yı öyle düşünürsen aşkı bulursun.Onun resmidir, duruşudur, hayalidir, sesidir, bir gün gelişidir deniz.Vapursa sabırdır.İnsana sunulmuş en yüce duygu sabırdır.Sabrın dersini geçen kendini, emelini, aşkını geçer.
İmkansızın Sözlüsü:
Yani, diyorsun ,nerede olursam olayım onunlayım.Onun soyut denizindeyim.Onunla kendim aramda araf yok. İnsanın sevdiğiyle uzaklığı sadece sözcükler susarkendir.
Şair:
-Herkes eşruhuna ruhunu salar.Siber bir enerji gibi kendine benzerin sularında yüzmek.Kendine benzerin dünyasında dünyalı olmak.Rüzgar onun kokusunu ,yağmur onun damlalarını, hava onun esintisini, toprak onun aşka basışını gök onun sonsuzluğa yücelişini, şarkılar onun içimizde çalınışını getirmeli.Böyle çok bizli , çok bizden, çok bizi bizden alan bir dünya arıyoruz.İşte bu yüzden dokundum onun her harfine.Her sözcüğünde lal olup onun sevdasını dilsiz yaşamak istedim.
İmkansızın Sözlüsü:
Dünya özel ve insani bir oyun. Herkes, bu oyunun içinde. O da içinin oyununda yani.
Şair:
İnsanın, duygu sözcüklerinin evi vardır. Mananın pencerelerinden bakarız hayata.
Güzel ve iyi olanın duvarına yazılır harflerimiz.Alfabemiz iyilerle başlar.Aslında insanın gerçek işi, içidir.İçimizin her şeyine teslim ediliyoruz.Gece –gündüz gibi, aşk ile ayrılık arasında kalıyor içimizin uzaklığı.Büyüyoruz az ile çok gibi, sevap ile günah gibi, gitmekle kalmak gibi, en çok da gidememek gibi. Tezatlarımızdır içimizi derinleştiren.Hırsın hırsızıyız .Belki bu yüzden veresiye değil, ölesiye severiz.
“İnsanlar tecrübeleri nispetinde değil,
tecrübelerinden aldıkları dersler nispetinde olgundurlar.”
Bernard Shaw
İmkansızın Sözlüsü:
Hassas yüreklerin duygu çitçisiyiz.Yani doyumlarımızın tarlasındayız.Yani algılarımızın alfalarındayız.Yani, olguların ormanındayız.Yani , mutlak olan ile muğlak arasında kalan içsel arınma, durulanma, arıtılma benliğiyiz diyorsun.
Şair:
-İnsanların anların camıdır.Bu cam,çatlar, buğulanır, can kırıkları oluşunca kırılır, kirlenir. İnsanın içi de öyledir.Cam gibidir.Bazen kendimizi görürüz.Ama hastalıklı egolarımız yoksa, bilincimiz açıksa, bilinçaltı filtremiz temizse, manevi hazlara ulaşmışsa, içimizdeki çocuk toksa, algılarımız açık ve temizse , temel merkezlerimiz, temel dinamiklerimiz iyi ve mutlak olanla doyurulmuşsa bu anların camında kendimizi görürüz.Pozitif enerjiyle sosyal ve kaliteli olan gideriz…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.