Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
Mehmet Aluc-Kul Mehmet-
Mehmet Aluc-Kul Mehmet-
@mehmet-aluc-kul-mehmet

GERÇEK DOST

22 Mayıs 2013 Çarşamba
Yorum

GERÇEK DOST

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2131

Okunma

GERÇEK DOST

GERÇEK DOST

GERÇEK DOST
Bazen, bıkmış usanmış, yaşama zevkini kaybetmiş olarak maddi manevi sıkıntılara gark oluruz. Nefes almaktan zorlanırda ne yapacağımızı bilmez bir halde, boş düşüncelerle dolaşırız bizi bu sıkıntılarımızdan kurtaracak, bir anda yol gösterecek müjdeyi; bulmak için olgun ve erdemli bir haberciyi bekler gibi bekleriz. Manevi destek için tek başımıza kaldığımızda; üzgün, mahzun bir eda ile baş başa kalmanın huzursuzluğunda; buruk bir acı duyarız kalbimizde. Bulunacak yön, taraf çıkış kapısı kalın zincirlerle, kilitlerle kitlenmişçesine kapalı olması anlayış ve idrak edememenin şoku içinde olgun ve kâmil düşünemeyiz. Sanki hayatta tüm sıkıntılarla tek başına çaresiz yalnız yapayalnız kalmış elleri ayakları kelepçelerle bağlanmış hissi içinde titreyerek, devamlılığı olmayan ürperti içinde; hiç bir yerde derman bulamamanın etrafındaki dostlarından, yakınlarında ilgi ve alakasını görmeden, bu sıkıntı ve dertlerle boğuşmanın gerçeği ile karşı karşıya kalmanın üzüntüsü ile akıl erdiremeden oturur kalırsın. Aslında dostlar ve yakınındakiler ve çevrendeki arkadaşların böylesine zor günlerde senin dertlerini paylaşarak çözüm üretmeleri gerektiğini, yardımcı olarak seninle sıkıntılarınla baş başa değil beraberce çözme konusunda yanında olmalarını istemen en doğrusudur. Dostluklar, arkadaşlar ve yakın çevren bu gibi kötü gün dostu olmaları gerekirken, bir anda bakıyorsun hepsi iyi gün dostu olmuş çıkmış. Dostluğa ve bu kötü zamanda, aradığın dosta giden yoldaki köprü bakıyorsun yıkılmış. Karşıya geçmek nerdeyse imkânsız!! Bir anda garip, dostu, arkadaşları yakın çevresi hiç olamamış, garip insan gibi kalırsın."Mevlana’nın dost için söylediği en anlamlı söz "Onun ışığı vurmazdan önce ölü bir nakıştım sadece taş duvarlarınızda. O, elindeki yay ile vurmazdan önce tellerime; hep aynı nameyi çalıp söyleyen, kendi sesine yabancı bir kuru rebaptım. Ben onun avucunda bağlar, bahçeler ağaçlar görür; deryalar gibi geniş, deryalar kadar berrak sular görürüm. Onun avucunda çıkan ağaçların gölgesinde dinlenirim. Lâkin siz bunların hiçbirini göremezsiniz."en doğrusuda budur. Neden etrafımdakiler bir anda kayboldu sorusu beyninde çanlar gibi çalar durur. Cevabı bulamamak veya bulmak veya ona yakın düşünceler beynini kemirir durur. Fakir olmak mıdır sözde dostları ve yakınları arkadaşları yok eden? Boğa gibi güçlü görünen o dostluklar, böyle zamanda bakmışın, uçmuş yok olmuş. Karakışta soğukta kalmışçasına donarsın, muhtaçlık içinde tek başına kalırsın çabalarsın çıkamazsın. Böylemi olmalıdır? İnsanlık, dostluk...bumudur?gibi sorularla cevap ararsın.Tabii ki bu değildir yapılması gereken; şahsi anlayış ve şahsi görüşü bir kenara bırakarak çare aramaktır.Gidişatın bu noktaya gelmesindeki unsurları ayırma,çözme ve haletme yoluna bir an önce gidilmeli ve karşındakine minnettar kalma,gönül borcunu sezdirmeden uygun ve yaraşır,layık olan bir yakınlaşma ile beraberce gönülde hal edilmelidir.Böylesi durumlarda ilk akla gelen dostların ve arkadaşındır. Yoksa karşına geçerek bu maddi ve manevi sıkıntılar karşısında; eşsiz güzellikleri seyreder gibi; kıvranışlarını, çaresiz kalmanı, üzüntünü izleyen kimseler dost, arkadaş olamaz, olması da mümkün değil; bu gibiler iyi gün dostudur, maske takmış sırtlanlardır. Ve en acısı da bu gerçeği öğrenmenin acısı ve eşi ve benzeri bulunmayan bu gerçeğin ızdırap’ını tüm bedeninde hissetmek. Böylesi sıkıntılar, üzüntülere, çaresizlik içinde kıvranırken gerçek dost kimdir? Düşünün bakalım kimdir? Bulabildiniz mi? Az daha düşünün kimdir? Tabiî ki gerçek tek dost; yâren, hemdert, gönüldeş olan "ALLAH dır".Yalvarışları duyan, sonsuz kerem ve merhamet sahibi olan "ALLAH dır".Siz sabırla yol ağzına giderken sizi bekleyen gerçek dost "ALLAH dır".Sizi merhameti ile kucaklayan; karşılıksız "ALLAH dır". Hatalarınıza karşı, hatalarınızı gizleyen her an her saniye sizin yalvarışlarınızı, dertlerinizi binlerce defa karşılık beklemeden-"Kulların, her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve kolaylaştıran manasına gelir el-FETTAH. Faydalı ilimlere karşı insanların kalbini açarak, onların islerini kolaylaştıran, bütün zorluklarını ortadan kaldıran yüce Allah’tır. Her işinde üstün gelen o’dur".Bunu bilmek yeterlidir. Ama sabırla, karamsarlığa yenik düşmeden- Bütün sebepleri ve vesileleri yaratan ALLAH düşüncesi inancında yoluna devam edersen karşında "Âlemlerin rabbi olan ALLAH ı bulursun ve yanında kutlu ve mutlu, saadetli ve bahtiyar bir neşe ile seni sıkıntılarında kurtaran dost olarak bulursun. Her ne kadar -iflas içinde- bütün malını elinden çıkarmış olsan da sabırla yol aldığın için seni bekleyen mutlu ve saadetli ve bahtiyar olmuş şekilde sıkıntılarında, dertlerinde ıstırapların da kurtulmuş olarak yoluna devam edersin.
-------------------------------------------------------------

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gerçek dost Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gerçek dost yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GERÇEK DOST yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.