Nevinlerin evinin önü
Bizim iki katlı evimizden bakınca karşıdaydı kavaklık alan ve onun hemen önünde Nevin’in
evi.Annesi ölmüş, iki erkek kardeşi ve eve sesizce girip çıkan ve arada bir içerek eve
gelmekten başka bir yaramaz hali bulunmayan babasıyla birlikte yaşıyordu. Tek katlı evin
önünde bir ayva ağacı vardı.
Nevinlerin evinin önü sokaktaki genç kızların oturup, konuşma ve gülüşme yeriydi. Evin
önü boydanboya açıktı. karşıda ilçenin bir iki geniş yolundan biri geçiyordu. Kavakların
ortasındaki açık alanı genç erkekler futbol sahası olarak kullanıyorlardı. Futboldan hiç mi
hiç anlamazdık. Orda top oynayanlara bakarken Nevin’in top oynayanlarla ilgili komik
yorumlarını dinlerdik. Sözgelimi top oynayanlardan birinin adı Şuayıp’tı. Nevin’in bu isim
çok tuhafına giderdi.İki eliyle ağzınnın iki tarafını gererek Şuayıp ismini bir çırpıda sanki
bir araya sıkıştırılmış gibi söylerdi. Usul usul söylerken gülüşmelerimiz arasında hızlıca
söyleyiverirdi. Top oynayanlar ne denildiğini anlayacak diye ne yapacağımızı şaşırırdık ama Nevin hiç oralı olmaz bizim sus, sus dememize aldırmadan eylemini sürdürürdü.
Nevin o günde kapı girişindeki taş merdivenlerini yıkamış,üstüne de bir kilim sermişti.Polis
radyosunu sonuna kadar açmış dinlerken, bizler de geldik yanına. Konuşup, gülüşürken
Nevin birden " Kızlar, ben popomdan utanıyorum"dedi Ne kadar kötü, herkes biliyor benim
popom olduğunu. N’apsam nasıl yürüsem belli etmeden. Amanin, üstelik herkesin de poposu var! Kız siz utanmıyor musunuz? Poponuzun olduğuna. Herkes biliyor üstelik. Nevin çok
ciddiydi bunları söylerken. Elleriyle yüzünü kapatıyor" Herkesin yüzüne nasıl bakacağım!
Benim popom var. Biz bu arada kahkahalarla gülüyorduk. Bir ara susar gibi olunca, ben de
on dört on beş yaşımdayken göğüsleimden utanırdım dedim. Kursa giderken lâcvert bir
çantam vardı, önümü tamamıyla çantayla kapatarak giderdim. Nevin bu kez ona gülmeye
başladı." Nerden aklıma getirdin kız, bir de o var." diyor kahkahaları koyveriyordu. Biz de
Nevin’e eşlik ederek o gün ve orada ve Nevin’in küçük odasında oturduğumuz günlerde
gülmelerimiz eksik olmadı.
Dün annemden evime giderken Nevin’e rastladım evinin yan tarafından geçen yolda. Artık
o kavaklık yok. Çoktan yerini apartmanlar aldı. Bizler de durmadan herşeye gülen kızlar
değiliz. Nevin kilo almış."Kız tanıyamadım seni valla." dedim."Sigarayı bıraktım Allah’a şükür
o yüzden kilo aldım.Yanıma iyice sokuldu." Ne güzel sizin oralar yapıldı. Bizim şu evi de iyi
bir mütaahhit bulsakta versek.
Ne iyi olur derken. Nevinlerin evine baktım. Şimdi yıkılacak gibi bakımsız bu evde ne güzel
günlerimiz geçmişti. Gülecek hiç bir şeyimiz yoktu ama gülerdik. Minicik şeylerden başka
kimsenin sakladığı bir şeyi yoktu. Bazen yer yatağında yatan Nevin’in babası yorgana
gömdüğü başını çıkarır." Nevin kızım orda mısın?" derdi. Nevin de babasına çıkışarak:
"Fitil gibi içip gelmeyi bilir misin? Akşama ca da yat artık!" derdi.
Polis radyosunda Orhan gencebay çalardı!..
5. 5 2013 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
Eskiden boş arsasında oynadığım
apartmanın önünden geçerken
/ çocukluğumun geçtiği sokakta /
Minik bir damla gözyaşı sek sek oynuyor
yaşlı yanaklarımda.
Nerelere götürdü yazınız beni...Beğenilerimi bıraktım selam ve sevgilerimle
glenay
boş arsaları bile özüyoruz,
öyle sıkıştırıldık,
oralar yerinde dursa bile,
bizler değiştik,
çok teşekkürler,
sevgiler..
her yerin bir kapı önleri vardır.... yıllar geçsede canlılığını her zaman korurlar....çok güzel bir anlatım...saygılar
glenay
nedense onları görrünce, güzelim evlerin bırakıp, kapı önüne oturmuşlar
diyebiliyoruz:)
nasıl değiştiysek..
çok teşekkürler,
selâmlar..
Şimdi artık koca koca sitreler doldurdu şehirleri Yakında kasabaları da dolduracak. Güya ileri gidiyoruz. Oysa taş devrine dönüyoruz adeta..O dönemlerde insanlar surlar içine hapsederlermiş kendilerini..Şimdi de beton duvarlar içerisine hapsediyorlar...Öyle olunca da rtık o9 eski kapı önü sohbetleri kalmadı.Halbuki o tadları bir hatırlayabilseler, o kapı önü sohbetlerindeki lezzeti bir öğrenebilseler yapacakları ilk iş o site duvarlarını yıkmak olur.
Çok çok güzel, sımsıcacık bir yazıydı. Aldı eskilere götürdü
Selam ve sevgilerimle
glenay
uygar yaşam oldu.
güzel yorumunuza çok teşekkürler,
selâm ve sevgiler..
sami biberoğulları
Bu güzel yazı bana çok güzel bir ilham verdi. Konuyla ilgili bir şiir yazıp asacağım gibi görünüyor.
Çok çok teşekkür ederim.
sami biberoğulları
Bu yazınızdan ilhamla '' haydi Koruya'' Başlıklı bir şiir yazdım..Şiirin hikayesinde de sizin yazınızdan ilham larak yazdığımı belirttim.
Okursanız sevinirim.
Selam ve sevgiler.
anılarla anılmak, bazen anılara sarılmak insanı rahatlatmakta.
lakin farkında olmadan göz önünde meydana gelen değişiklikler zamana yenilmek insanı üzmekte.
Nerede kaldı o eski ve tertemiz insanlık, bizmi eskidik yoksa insanların yapılarımı...
güzeldi, tebrik ederim.
glenay
şimdi yaşadıklarımızı da anarız belki..
çok teşekkürler,
selâmlar..
bir de kayıplar bulunanlar..
ilçe ilçe sayardı meteoroloji..
doyçe velle almanyanın sesi
budapeşte bilmem ne
ulusal ve yerelin vermediği haberleri
nereden duyarlardı hainler.. bölücüler
böldürmeyenler ne ödünler verdiler
çocukluğumuzdan başka neyimiz var değil mi
bir çocukluk ettikki dönülmez geri
büyüyüverdik iş yapmış gibi
şimdi anlar ne güzel değil mi
tebrikler
glenay
birden küçük bir olayla geçmişle yüzleşiyprsunuz.
güleryüzlü, samimi insanlar arkadaşlarımız oldu iyiki,
bastırdık, cızırtılı radyoların sesini..
çok teşekkürler,
selâmlar..