- 644 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
1 MAYIS'IN KÖKENİ
Bir proleter bayram gününü, sekiz saatlik iş gününü elde etme aracı olarak kullanma düşüncesi ilk kez Avustralya’da doğdu. Avustralya’lı işçiler 1856’da bütün bir iş günü boyunca çalışmamaya ve o gün, sekiz saatlik iş günü lehinde gösteriler yaparak, toplantılar ve eğlenceler düzenlemeye karar verirler. Bu kutlamanın yapıldığı gün olarak da 21Nisan 1856’da uygulamaya niyetlenmişlerdi. Ama bu ilk kutlamanın Avustralyalı proleter kitleler üzerinde çok büyük bir etkisi oldu. Onları canlandırdı ve yeni ajitasyon’lara yok açtı ve ve bu kutlamanın her yıl tekrarlanmasına karar verildi.
Gerçekten işçilere, kendi kendilerine kararlaştırdıkları bir anda kitle halinde işi bırakmaktan daha fazla cesaret ve kendi gücüne güven duygusunu ne verebilir. Böylece, proleter bir kutlama günü düşüncesi hızla benimsendi ve Avustralya’dan diğer ülkelere yayılmaya başladı,ta ki sonunda tüm proleter dünyasını feth edene kadar
Avusturalyalı işçilerin örneğini ilk izleyen Amerikalılar oldu.1886 da 1 mayısın evrensel bir iş bırakma günü olmasına karar verdiler. 1 mayısta 200 bin Amerikalı işçi iş bıraktı ve 8 saatlik iş günü talebinde bulundular.Daha sonra uygulanan polisiye ve yasal baskılara işçilerin bu gösteriyi tekrarlaması uzun yıllar boyunca engellendi.Yinede 1888 de bu yolda yeniden karar aldılar ve gelecek gösterinin 1 mayıs 1890 da olmasını kararlaştırdılar.
Bu sırada avrupada ki işçi hareketi de güçlendi canlandı.Bu hareketin en güçlü ifadesi 1889 da toplanan uluslar arası işçiler kongresi oldu.400 delegenin katıldığı bu kongrede 8 saatlik iş günü talebinin en başta yer alması gerektiği yolunda karar alındı.Amerikan işçileri temsilcisi yoldaşlarının 1 mayıs 1890 da grev yapılması yolunda aldığı karara dikkat çekti ve kongre bu tarihte uluslararası bir proletarya gününün kutlanmasına karar verdi.
Otuz yıl önce Avusturalyalı işçiler,aslında yalnızca bir günlük kutlama düşünmüşlerdi.
Kongre tüm ülkelerin işçilerinin 1 mayıs 1890 da 8 saatlik iş günü için,hep birlikte gösteriler yapmasını kararlaştırdı.Kimse bu kutlamanın daha sonraki yıllarda da tekrarlanmasından söz etmedi.Doğal olarak,kimse bu düşüncenin bir şimşeğin çakışı gibi başarı kazanacağını ve işçi sınıfları tarafından kısa zamanda benimseneceğini önceden göremezdi.Bununla birlikte,1 Mayıs’ın yalnızca bir kez kutlanması yeterli oldu.
İlk 1 Mayıs’la sekiz saatlik iş gününün uygulanması talep bulundu.Ama bu hedefe ulaşıldıktan sonra da,1 Mayıs’ının kutlanmasınason verilmedi.İşçilerin burjuvazi ve hakim sınıf karşısındaki mücadelesi devam ettiği sürece,1 Mayıs işçi sınıfının bu taleplerinin her yıl dile getirildiği gün olacaktır.Vedaha iyi günler doğduğunda dünya işçi sınıfı kurtulduğunda,büyük bir olasılıkla insanlık o zaman da 1 Mayıs’ı,geçmişte verilen zorlu mücadelelerin ve çekilen acıları anısına yine kutlanacaktır.
YORUMLAR
Duyarlılığınıza teşekkür ederim Çetin dost,
Umar ve dilerim 12 Eylül darbesi ile ivme kaybeden ülkemizdeki kafa ve kol emekçilerinin emekten doğan haklarını her platforumda arama ve elde etmelerine neden olur ! mayıs işçi bayramı, bayramları.
Emeğe ve sanata saygımla esen kalınız.
İşçiler bizim ülkemizle karşılaştırıldığında haklarını gösterdikleri kararlılıkla amaya çalışıp, almışlar.
ne yazık ki ülkemizdeki durum hiç iç açıcı değil. hükümette patronlardan yana olunca taşeronlaşma her yerde önümüze çıkıyor. Diliyorum işçilerin bir bölümü grevlerle haklarını
alıyor, bir kısmı da patronların korkutmasıyla ekmeğimizden olacağız adına boyun büküyorlar..
Tebrikler,
bilgilendirici, anlamlı bir yazıydı..
selâm ve saygılar..