- 3156 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
NEVRUZ BAYRAMININ KÖKENİ
Bu yazı belki de bugüne kadarki nevruzla ilgili bildiğiniz tüm bilgileri sarsacak hangi görüş ya da taraftan olursanız olun bana belki de sinirleneceksiniz.
Bu yazıda anlatılacak olanlar elbette ki sadece şahsım tarafından bilinen ya dasadece benim ulaşıp keşfettiğim bilinmez bilgilerden değildir. Bu bilgileri pek çokkişinin bildiğini bilmeme rağmen şimdiye kadar ayan beyan yazılmamasına ben de şaşırmaktayım. Sanki bunların ortaya atılması için bugüne kadar herkes beni bekliyordu.
"Nev "Farsçada yeni manasına gelir. Aynı dil kökeninden geldiği için İngilizce’ de new şeklinde ve aynı anlamdadır.( İng. ve Farsça da çok sayıda benzer söz bulunur: birader, brother; peder, father; dü, twu, duhter,sister ) gibi. Ruz gün demektir, İng. rose gül manasına gelir, Farsçada da roze yada ruze dir. Yani" yeni gün" anlamındadır.
Nevruz ve baharın gelişi Divan Şiirimizde oldukça sık kullanılan bir mazmundur. Ve her defasında CEM veya ÇEMŞİD İ HURŞİT adıyla nevruza telmih-hatırlatma-yapılır. Bunun sebebi nevruz bayramının ortaya çıkışıyla ilgilidir. Hangi mısrada Cem ismine değinilmişse nevruza ve baharın gelişine Cem kıssası kanalıyla işaret edilir. Cem, bir de mey,peymane, şarap,saki,bade vb ile birlikte zikredilir.Yazının devamını takip edenler sebebini anlayacaktır.
" Saki medet sun cam ı Cem ",Nedim, "CEM İ ŞÜKÜFE SAHNE İ DEYDEN FERAĞ EDİP." Necati," Yar ola cam ı Cem ola, böyle dem i hürrem ola" Nedim. Örnekleri binlerce mısraya çıkarabiliriz.
Cem ve nevruzla ilgili İran mitolojisine geçmeden evvel aslında sitemizde bazı arka daşlarımızın şiirlerinde rastladığım, Ön Asya uygarlıkları ve onların dini inançlarını tanımak gerekecektir.
Aşağı ve Yukarı Mezopotamya denilen, Fırat ve Dicle nehirlerinin arasındaki havza uygarlığın beşiği sayılır.Bu bölge ve etrafında doğan, SÜMER, AKAT, BABİL, ELAM, Kalde,
Mitanni vb gibi tüm uygarlıkların çok tanrılı dinleri içinde en önemli tanrıları adlarını nasıl derlerse desinler kast ettikleri şey Güneş tanrısıdır.Bu uygarlıkların etrafındaki komşu
uygarlıklarda da ana tanrılar Güneşi sembolize eder.
Yani, Mısır, Hitit ve Grek uygarlıklarında da Güneş tanrısı esas tanrıdır.Sümer, Babil, Akat vb uygarlıklarında güneş tanrlarının adları bu sitedeki çoğu şairin artık tanır hale geldikleri Marduk, İştar, Şamaş vb dir. Marduk ve İştar adına Ur, Ninova, Babil site devletlerinde asma bahçeli yedi katlı Zigguratlar inşa edilmiştir. Bunların yedi katlı oluş sebepleri bugün de hepimizin bildiği göğün yedi felekten oluşup, yedi felekte on iki burcun bulunuşuyla ilgilidir. Dolayısıyla ilk çağdan kalma astrolojik inançlar bugün de devam etmekte gazeteleri ilk açtığımızda ilk işimizin burçlarımızla ilgili köşesine bakmamızın sebebi ta buralara
uzanmaktadır. Yani bugün de kaderimizin burçlar ve yıldızlar tarafından tayin edildiğine dair inançlarımız devam etmektedir. Biz Marduk ve İştar a dönelim. En önemli taş tanrıları olan Marduk için zigguratların en son katı tahsis edilir, ola ki gelip de tadına bakmak ister
diye son katındaki hareminde bakir kızlar bekletilirmiş. Marduk ve İştar gelmezse de yoluna kurban edilirlermiş. Gelemeyecekleri belli olan bu tanrılar için kim bilir kaç genç kızın ömrü heba edilmiştir?
Konuya dönersek. Güneş bu inançlara göre dördüncü felektedir ve kral olarak sembolize edilirdi. Mısır, Hitit, Babil kralları kendilerini güneşin oğlu olarak görürler yarı tanrı olarak kabul ederlerdi. Buna rağmen öleceklerini bildiklerinden görkemli mezarlar yaptırıp bir daha döndüklerinde fukara kalmasınlar diye hazineleriyle gömülürlerdi. Dolaysıyla GÜNEŞ VE ÇAĞRIŞIMLARI O çağlarda çok mühimdi.
Bu inançlardan uzak kalamayacak İran uygarlıklarında da bu inanç kökleşti. Öyleki Asur, Pers, Mazdek, uygarlıkları ve İran hanedanlarında da bu böyle oldu. Hatta Zerdüştler işi daha da ileri götürüp akıllıca bir öngörüyle ateşe taptılar. SEBEBİ ÇOK MANTIKLIYDI. DÜNYA İYİLİK VE KÖTÜLÜK TANRILARININ SAVAŞ ALANIDIR.(AHMAKLAR İYİLİK TANRISINI TUTACAKLARINA GÖRE) ENİNDE SONUNDA KÖTÜLÜK TANRISI GALİP GELECEĞİNDEN ONUN TARAFINI TUTMAK GEREKİR. Düşüncesiyle kötülük tanrısı EHRİMENKEN taraf oldular. Kötülük tanrısı güneş ve ateş tanrısıydı.
Bunların şimdi kaçıncı göbekten şehinşahı olduğunu hatırlayamadığım Cemşit, yukarıda sözü edilen feleklerden Güneşin Hamel ( Koç ) burcuna girdiği 21 mart günü tahta çıkar. Üzerine yüzlerce mücevherle süslü çok parlak bir elbise giydiğinden naşi güneşin ilk ışıklarıyla tahtından doğrulunca Acem mülkünün ahalisinin gözleri kamaşır. Aynı ZAMANDA ŞARABIN DA İCATCISI OLAN CEM ( Bu durumda GREKLERİN şarap tanrısı olan BAKÜS’ün şanına ortak oluyor .) içkileri serbest bırakır.(Demek ki önceden kendinden gayrisine şarap içmek yasakmış.)Güneşe ve ateşe tapanların inancına göre koç burcuna güneşin giriş gününde tahta çıkmasından da ayrı bir hikmet düşünen Farisiler ( Eşref saatinin da buradan geldiğini şimdi keşfetmiş oluyorum ) bu günü bayram ilan eder. Bunun altında kalmak istemeyen Çemşid i Hurşit( Güneşin oğlu Cem ) her yana ateşler yaktırır. Hilatleri yeniler, yeni rütbeler dağıtır, şarapları sel sebil eder.( Şimdilerde neden şarap içme âdeti unutulmuş anlayamadım ) üç gün üç gece eğlenceler düzenlenir. ( bu kırkta olmuş olabilir ayrıntıyı unuttum.)
Özetle bu günü Acemler her ne kadar kendilerine mal etseler de aklen belki debeş on bin yıldırbu adetin var olduğunu kültürden kültüre aktarıldığını kabul etmek en akıllıca yoldur. Baharın gelişini Çinlilerden Ön Asyadaki tüm medeniyetlerde kullanıldığı bilinir. Türkler ERGENEKONDAN ÇIKIŞ olarak, Babilliler, Marduk ve iŞTARIN koç burcuna girişi olarak Belki Hititlerin de Şamaş’ın doğum günü olarak kutladıklarını söyleyebiliriz.
Bu gün evrende Samanyolu gibi milyarlarca galaksinin olduğu bilinmektedir. Saman yolunda yüzlerce Güneş gibi yaklaşık yüz milyar yıldız vardır. Ve Güneş’in bu yıldızlar içinde Orion kolunda çok önemsiz ve küçük bir yıldız olduğu bugün kimseye sır değildir.
Aslında baharın gelişini Batılılar da kutlar. Onların bu kutlamayı nisan bire almalarının ön Asya ülkeleriyle, batı ülkelerinin coğrafik konumlarından dolayı a taraflara enlem boylam, saat dilimi vs sebeplerinden baharın bir hafta sonra oraya ulaşması ile ilgili olmalıdır.
Özetle kültürler medeniyetin ortak ürünüdür. Ama her horoz da kendi çöplüğünü ve tavuklarını korumak zorundadır.
Not: bu bilgileri tek bir kaynakta bulmanın ihtimali yoktur ama
Şehname: Firdevs’i
Sadarettin SEFEVİ, MESNEVİ, ( İRANLI) 1361,YILI
DİĞER İSİMLERLE İLGİLİ BİLDGİLERE ANCAK ANSKLOPEDİ VS LERDE MADDE MADDE
ulaşablirsiniz.
Detaylı bilgiler: DTCF, Fars Dili VE EDEBİYATI bölümünden sağlanabilir.
YORUMLAR
Bahar bayramları dünyanın her yerindeki " klan-millet-imparatorluk/krallıkvb"
toplumlarda kutlanır. Çünkü doğanın uyanış ve üreyip-üretmesinin başlangıcıdır.
Yani insan soyunun besin -bereket kaynağı doğanın neşesine bir parçası olarak
katılmasıdır.
NEVRUZ evet Farsça bir sözcüktür. Ancak neredeyse bütün kıtalarda-coğrafyada
Türk'ün yayılma özelliğinden dolayı Türkler tarafından ve onunla yakın kültürel ilişki içinde olan
toplumlarda milli bayram ya da onun ruhuyla kutlanmaktadır. Kutsallaştırılır ancak daha çok kültürel
ve ulusal ruh öne çıkar. (Güneş konusu ise bugün kaya resimleriyle ve sözlü edebiyatla başlayıp
devam eden bir inanıştır. Doğaldır çünkü yaşam kaynağımızdır.
Yazınız genel ve kaynakça verilmemiş. Küresel bir bakış gibi.
Okur olarak şiirlerinizi çok beğeniyorum. Ama yazılarınız için özellikle bu tür yazılar için kaynakça- koyarsanız daha iyi olur diye düşünüyorum.
Ildız tarafından 7/31/2008 1:59:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ildız tarafından 7/31/2008 2:02:09 PM zamanında düzenlenmiştir.
Değerli dost Şahamettin Hocam ;
Öğretmenliğin gereklerinden biri olan eğitme ve aydınlatma bilgiyi paylaşma bilgiyi yayma yolundaki bu güzel yazınızı okumanın ve bilgi hazinemize bir şeyler daha katmanın keyfini yaşattınız bana. Bende meslektaşınız olarak branşım olan Sosyal Bilgiler Öğretmenliğinden kalan bir merakla okudum .
Emeğe VE BİLGİYE TEŞEKKÜRLER.