Frambuazlı Aşk Çıkmazı (Üçüncü Çıkmaz Bölüm 2 / HİKAYE SONU)

• 28 Nisan 2013 Pazar 16:59:43

Şimdi ise zamanı biraz daha ileriye saralım sevgili Xenon .Yani on ikinci sınıfa.Çünkü,bu olaydan sonraki süreç hep aynı.Onbirde hep platonik seviyordum,hep onu dinliyordum vs…

On ikinci sınıfa geldiğimizde Selen’in popülerliği iyice artmıştı ve Selen yeniden doğmuştu.Sanki,stüdyoya girmişte stüdyoda ona yeni bir beden vermişler gibiydi kızcağız.

Çok güzelleşmişti,hem de çok.O salak gösteren gözlükleri artık takmıyordu.Saçlarına baktığı belli oluyordu ve daha da sevecen olmaya başlamıştı.

Fakat,popülerliği bir kötü sonuç doğurmuştu maalesef.Havalı olmuştu yani onun tabiriyle ‘’cool’’.Aslında,normaldir havalı olması ama çok fazla havalı olmak iyi değildir.İnsanlardan soğutur seni,biliyorsun.

Artık sosyal medyada kendisini göstermeye başladı.Twitter hesabı açmıştı.Bunu duyduktan sonra hemen bende açtım tabii.Boş durur muyuz Xenon’cum.

Hemen,onu takip etmeye başlayıp ilk mesajımı büyük bir heyecanla attım ona.İlk mesajım da ‘’hoş geldin okulun en güzel kızı’’ idi.Hiçbir kız bu mesaja hayır demez,biliyorum.O da hayır demedi,tabii ki.Hemen ‘’çok teşekkürler ‘’ dedi.Keşke,çok tatlısın da deseydi.

Ay’ın Dünya üzerine yaptığı gel-git gibi zaman da gel-git yapmaya başladı,aradan gene birkaç gün geçti artık Twitter’da işi pişirmiştik Selen’le.Ben ona bayağı mesaj atıyor,o da hemen cevaplıyordu.Hatta ona karne günü kendi ellerimle yaptığım derslerinin hepsinin pek iyi olduğu karneyi verecektim.

Mezuniyet gecesinin günü de belli oldu ve kıyamet buradan yavaş yavaş geliyorum ulen demeye başladı bana.Bu mezuniyet gecelerinde hep bir bokluk oluyor abi,çok uğursuzlar !

Selen’in sevgilisi olmadığını biliyordum kesinlikle.Bu yüzden fırsat bu fırsat ona partnerlik teklifi ettim. ‘’Benimle mezuniyette dans eder misin ? ‘’ Cevabı ise şu oldu : ‘’Kusura bakma,başkasına sözüm var yoksa senle ederdim.’’ Bu benim için büyük hayal kırıklığıydı.

Bir an içime öyle bir cesaret girdi ki bu cesaret William Wallace’de bile yoktur.Hatta öyle bir kıskançlık girdi ki bu kıskançlıkta Romeo da yoktur.

‘’Onun elinin senin elinin üstünde olmasını istemiyorum.’’ Gayet,dolaylı yoldan seni seviyorum Selen demek değil mi bu aynı zamanda ? Evet,tabii ki…

Selen,tabii bu mesaja hemen tepki gösterip : ‘’Bir daha böyle şeyler dersen,konuşmam senle.’’ dedi ve hemen tribini ortaya koydu.

Ben onu birkaç dakika yalnız bıraktım hani sakinleşsin falan diye.Sonra tekrar yazdım ve cevabı aynıydı ‘’Konuşmak istemiyorum.’’

Niye konuşmak istemiyorsun kızım ?! Ben naptım sana ha,kötü bir şey yapmadım.Seven erkek kıskanır.Kıskanmayan erkek gitsin kırmızı rujla makyaj yapıp,pavyonda dansözlük yapsın kusura bakma.

Bende sevilmek istiyorum Xenon,bende ! Hep sevdim,hep sevdim fakat yeter artık ! Beni de sevsinler lan artık.Kalbim yoruldu,sevmeye.Hep mi olumsuzluklar gelecek başıma bu konuda.

Ağlamayacağım,ağlamayacağım…Erkekler ağlamaz,sil gözyaşını diyor Nilüfer abla.Gözyaşı mı kaldı ağlamak için.Artık tepkisiz eleman oldu benim için Selen.

Hadi bakalım Xenon,onun da dilimini yiyim hem de büyük bir zevkle.Hammm ! Oh be ! İşte acı çekmeden hemen yedim.Çünkü,onun çektirdiği acılar beni daha güçlü yaptı,dersimi aldım Selen hanım naber ?

Bu arada Selen ile ilgili son bir şey daha söylemek istiyorum sana Bay Xenon.Selen’in partneri meğer abisiymiş.Bunu arkadaşından öğrendim,hemde çok sonra.Selen bunu bana söylemek zorundaydı.Abisi olsa bile kıskandım işte.

Bir yandan da dua ediyorum lan.Ya abisine söyleseydi,bana sataşan erkek var diye.Mezuniyet gecesi ilk dayağı ye Selen aşkı yüzünden.

Dördüncü dilim konusuna gelince…Üniversite zamanı bu dördüncü dilim.Daha aşık olduğum kimse yok.Aslında hoşlandığım biri var ama o hoşlanmak ayrı aşık olmak ayrı.

Bu yüzden bu dilimi yemiyorum kardeşim.Bu dilim olduğu gibi tabakta kalsın,el değmesin.Bu arada saat de geç olmuş,hadi kalkalım Xenon.
-Kardeşim,ilk defa ağladım !
-Ağla Xenon iyidir ağlamak,rahatlatır adamı.
-Hani,Nilüfer ‘’Erkekler Ağlamaz’’ diyordu.
-O sadece bir latife,ciddiye alma yoksa erkekler de ağlar.
-Direkt eve mi gidiyoruz ?
-Artık,bu saatten sonra takılacak halim mi kaldı dışarıda ?
-Tabii ki,EVET ! Hadi,sahile gidelim lan.
-Xenon,yorgunum…
-Bak,sahile gitmezsek valla içini yerim senin.Miden ağrır,bulanır.Başın ağrır,döner.Burnun kanar,sümükler nehir gibi akar.
-Tamam kes ya ! Çenen durmuyor ha,sırf çenen sussun diye gideceğiz sahile resmen.
-İşte bu ya ! Zafer Bayramım kutlu olsun
-Şakacı şey…