Amerika menşeili saldırı.

Neden kendi kimliğimizi yaşayamıyoruz. Bir polis devleti kurulduğu açık. Dikta bir rejimde
yaşadığımız da ortada. Bugün Silivri’de yaşananlar rezillik. Duruşma salonunda ayrı,dışarda
ayrı zulüm.

Yüzbinlerce kişi tutsaklıkları, yönetimi protesto etmek için Silivri’de toplandı. Barikatları
devirdi. O yıkamayacaklarını ümit ederek sıra sıra dizdikleri halkın üzerine biber gazları
bitene dek sıkltılar, gaz bombaları attılar, çoluk çocuğun, yaşlıların üstüne. Bir kişi kalp
krizi geçirdi. Mahkeme salonuna değin ulaşan gazdan, tutuklu babasına getirilen altı
aylık bir bebek rahatsızlandı. Allah’ın yardımıyla rüzgârla dağıldı gazlar. Kimseyi yerinden
oynatamadılar. Mustafa Kemal’in askerleriyiz demek suç oldu.

Mahkeme salonuna girişte avukatlara yeni uygulamalar getirilerek içeriye girmelerinde
güçlük çıkardılar. Önceki beş yüz davada oturdukları avukatlara ve gazetecilere ayrılan
yere oturtturulmadılar. Seyirciler oturması gereken yere oturmakta zorlandılar. Önlerinde
masa olmadan oturmaya zorlanarak. Mahkeme salonunun yarısı boş, halk ise dışarıda
belirlemişti yerini.

Burda yapılan yargılamada ne adalet ne hukuk. Özel yetkili mahkemenin kurduğu tiyatro
sahnesi.Bu sahnede oynanan oyun Amerkan plânlarının sahnalenmesi. Öyle ki bizimkiler de
öyle kaptırmışlar ki rollerine rol bittiği halde oynamakta ayak diriyorlar. Halka kriz
geçirttiriyorlar.

Önemli olan onların yaptığı değerlendirme değil, halkın mütealâsıdır.Halk mütelâsını verdi.
birleşe birleşe kazanacağız nidalarıyla. Onlar durmadan kurallar koysun, bariyerleri
çoğaltsın. Askerlerin yargılandığı davada askerleri halka karşı kullansınlar, biliyoruz ki
başaramayacaklar. Silivri duvarları yıkılacak. Halkın adaleti kurulacak..



8. 4. 2013 / Nazik Gülünay