- 1253 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
ÇANAKKALE; DESTANLAŞAN MÜCADELE
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
“Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?/ En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.”…….Çanakkale zaferinin 98. yıl dönümünü kutluyoruz. Osmanlı Devletinin parçalanması için başlatılan 1.Dünya Harbi milletimiz için bir ölüm kalım savaşı olmuştur. Taze fidanların, yiğitlerin, hayatlarının baharında cennet bahçesine girme yarışındakilerin, düğüne gider gibi cepheye koşanların destanıdır Çanakkale…
18 Mart 1915 Çanakkale savaşı Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir. Sekiz ay on dört gün süren Çanakkale savaşı, aynı zamanda mucizeler savaşıdır. Toprağın her bir metrekaresine altı bin merminin isabet ettiği yerdir. Çanakkale zaferi kahramanlığın, Türk devletinin, bu vatanda yaşayanların en büyük ortak değeridir… Çanakkale bütün Türk milletinin nabzının hep birlikte attığı, binlerce şehidin kefensiz yattığı yerdir…
İslam’ın bayraktarlığını yapan şanlı Türk devleti ve milletinin Çanakkale’de var olma yok olma mücadelesinde, düveli muazzama ya karşı kahraman askerlerimizin din, devlet, vatan, millet, bayrak, namus ve mukaddesat uğruna canlarından geçerek yazdığı bir destandır. Gelecek nesillere vatan savunmasının, birlikteliğin, kardeşliğin, kahramanlığın, imanın nasıl yaşandığının da bir göstergesidir…
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, / Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Arnavut, Gürcü, Boşnak ve Osmanlının hüküm sürdüğü diyarlardan, değişik milletlerden olmak üzere birçok insan renk, ırk ve etnik özelliği dikkate almadan bu mücadeleye katılmışlardır. Etle tırnak gibi vatan, devlet mukaddesat savunmasında emsalsiz kahramanlıkla şehitliğe yükselerek aynı topraklarda kucak kucağa yatmaktadırlar… Hatta bu vatanı seven ve vatandaş olan Rum, Ermeni, Süryani, bütün tebaa birlikte vatan mücadelesinde görev alarak destan yazmışlardır.
Çanakkale Savaşı Kumandanı İngiliz General Jean Hamilton’un Meşhur Sözü; ”Türklerin zaferi kazanacak maddi imkânları yoktu ama çok güçlü maneviyatları vardı”. İngiliz Doktor Ryan anılarında şöyle diyordu; “Türk askerlerinin sabır ve tahammülüne, yiğitliğine, vatanseverliğine yakından tanık ve hayran olmadıkça, benim çektiklerime hiç kimse dayanamazdı. Bu insanların sahip bulundukları yüksek şeref ve namus duygularıyla, eşsiz yiğitlik ve sadakatleriyle, üstün vatanseverlikleriyle gönlümde gururla muhafaza ettiğim üstün hasletlerine güvenim sonsuzdur…”
Atatürk de diyor ki; “Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı sendedir. Burada şehit olan kahraman evlatlarımızı minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun.”
Çanakkale ruhunda iman, kardeşlik, hak-hukuk, mertlik, yiğitlik, insanlık dersleri vardır. Yaralılardan Mustafa çavuş verilen ekmek için “Ben öleceğim, yersem israf olur. Bunu sağlam bir kardeşime verin, yesin düşmana karşı savaşsın.” Demiştir.
Mehmet’in yüzbaşısı şöyle diyordu” Yavrularım… Aslanlarım… Biraz sonra Allah’ın huzuruna varacağız abdestsiz gitmeyelim. Haydi, tüfeklerin kabzalarına ellerinizi sürüp hep beraber teyemmüm edelim.” Onlar ki, daha evvel şehit olanların ve kendilerinin de cenaze namazını kılarak şahadet mertebesine eriştiler. “Allahın aslanları bir avuçtular…/ Yılmadan vuruştular…/ Allah’ı arzu ettiler…/Akşama kavuştular…
Neferlerinin şehit ordusunun gazi olduğu yüce milletimizden şehitlerimizin de razı olması için onların emanetlerine o ruhla sahip çıkmalıyız!
Unutmamalıyız ki, toplumları ayakta tutan, diri kılan, milli şuurlarını oluşturmak, hedef ve idealleri etrafında toparlanmak, milli ruhun nesilden nesile aktarılmasıdır. Çanakkale ruhunu her zaman her yerde taşımak, diri tutmak, vatanın ve milletinin geleceği için şarttır. Bu ruhu Milli hayatımızın, devlet, siyaset hayatımızın, eğitim, kültür, medeniyet hayatımızın tüm alanlarına sokmak gereklidir…
Dün milli mücadeleyi kazanan, hürriyeti savunan, cumhuriyeti kuran düşünceye, Çanakkale ruhuna sahip çıkarak bu gün de aynı ruh ve anlayışla yürüdüğümüz takdirde Türkiye büyüyecek, güçlenecek, bölgesinde ve dünyada kendinden beklenen, sorumluluklarını, görevlerini, liderliğini yerine getirecektir!
Çanakkale ruhu, şehitlerinin emaneti korunacaktır! Unutulmazları unutmayacağız, unutturmayacağız…
Yüce şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyor, fatihalar gönderiyor, ruhları şad olsun diyoruz. Onlar, Türk milletinin tarihinde ve kalbinde ilelebet yaşayacaklardır. …
YORUMLAR
Bu Millet, dün ne ise bugün de aynı ruhta ve güçtedir. Sanılan o ki, vatan kimsenin umrunda değil, ama işin gerçeği o değil. Bizler, Çanakkale Şehitlerinin torunları isek, o ruh bizde de var ve gerektiği zaman, gerektiği gibi savaşmasını biliriz. Kadın erkek fark etmeden.
Güzel bir yazı idi, günün anlam ve önemine değinmiş tebrik ederim yazarı.
saygılar
yahya demeli
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, / Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Arnavut, Gürcü, Boşnak ve Osmanlının hüküm sürdüğü diyarlardan, değişik milletlerden olmak üzere birçok insan renk, ırk ve etnik özelliği dikkate almadan bu mücadeleye katılmışlardır. Etle tırnak gibi vatan, devlet mukaddesat savunmasında emsalsiz kahramanlıkla şehitliğe yükselerek aynı topraklarda kucak kucağa yatmaktadırlar… Hatta bu vatanı seven ve vatandaş olan Rum, Ermeni, Süryani, bütün tebaa birlikte vatan mücadelesinde görev alarak destan yazmışlardır
...
BU BÖLÜM ÖZELLİKLE "BİR" OLMAK ADINA HARİKAYDI
NUR İÇİNDE YATSIN TÜM ŞEHİTLERİMİZ.
yahya demeli
Dün milli mücadeleyi kazanan, hürriyeti savunan, cumhuriyeti kuran düşünceye, Çanakkale ruhuna sahip çıkarak bu gün de aynı ruh ve anlayışla yürüdüğümüz takdirde Türkiye büyüyecek, güçlenecek, bölgesinde ve dünyada kendinden beklenen, sorumluluklarını, görevlerini, liderliğini yerine getirecektir!
************************
Haklı bulduğum düşüncelerinize katılmamak ne mümkün ne mümkün.O ruh daim var sayın yazarım daim var.Buna tüm kalbimle inanıyorum.Her şey değişir...yönetenler değişir, zaman değişir, şartlar ,koşullar değişir ama o ruh hiç bir zaman değişmez....biliriz çünkü bugünümüzü bu ruhun varlığına borçluyuz.Günün anlam ve önemine sirayet eden değerli yazınızı tüm kalbimle kutlarım.Selam ve en derin hürmetlerimle.
yahya demeli
« Çanakkale Savaşı öncesinde, Osmanlı ordusunun başındaki Alman General Liman von Sanders Paşa, Çanakkale’ye İngiliz çıkarmasının, Saroz Körfezi ve Anadolu kıyılarından, özellikle Bolayır’dan yapılacağını düşünürken, Yedek Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, Çanakkale’ye İngiliz çıkarmasının Anafartalar bölgesinden; Alçıtepe ve Kocaçimen’den yapılacağını belirtmiştir. Gelişmeler, Mustafa Kemal’i haklı çıkarmıştır.
Daha sonraki bir röportajında Liman von Sanders bunu açık yüreklilikle dile getirecektir...
Ruhları şâd, mekanları cennet olsun
Rabbim onların emaneti bu vatanı uykulu gafil halkın yerine korusun
Sayın Yahya Demeli güne gelen yazınız ve hassasiyetiniz için tebrik ederim saygı ve selamlarımla
yahya demeli
yahya demeli
"Çanakkale Zaferi" dendiğinde, aklıma iki şey gelir:
1- Çanakkale Zafer Anıtı, Milliyet Gazetesi'nin açtığı ve okurlarının maddî yardımları ile bitirildiği(1965-1970?),
2- Trabzon'daki Şehidlerin yeri ve adı belli olan ilki; Ali İnce'den evvel(1937) Defnedilen Şehidlerimizin üzerinde ne gibi yapıların olduğu ve buralarda ne yapıldığı?.
A- Yenicuma Mezarlığı(fotoğraflı),
B- Taksim Parkı'nın yerinden Çömlekçi sahiline kadar(fotoğraflı),
C- Kabakmeydan Mezarlığı(doğu-batı sınırı: Atapark'taki surlardan- Ayasofya Camisi(müze)ne kadar alanın tamamı; kuzeyden deniz kıyısına kadar)(fotoğraflı).
Çanakkale Şehidlikleri arazisi, îmara açılsa idi; bugünkü saygın değerini yeni nesil aslâ öğrenemeyecekti...
Âkif'in ilk defin yerinin üstüne, yol kondurduğumuzu bilmeyenimiz yoktur. Çok şükür!.
Ölünün arkasından konuşulur... konuşulur: Mehmed Âkif gibi yaşa da bak...
Sağlık dileğimle Selâm ederim; ebedî, Gönül Dostum...
kadiryeter Kadir Yeter.
16.3.2013- TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=113127
yahya demeli