YARIM KALMIŞ SEVGİ TARİFİ

• 14 Mart 2013 Perşembe 10:23:20

Ne kadar da muhtacız sevgiye, sevmeye ve sevilmeye.
“Vefa, artık bir semt adı” olan günümüzde; sevgi de, sadece “sevgililer günü”ne sıkıştı kaldı sanki. Sizce de öyle değil mi?

Çok değil daha bir ay öncesi 14 Şubat günü hemen herkes sevgiden, sevgiliden bahsediyor, yazıyor çiziyor sevgiyi yere göğe sığdıramıyorlardı.

Hemen ertesi günü bu kadar konuşanlar sus pus oldu, sanki buharlaşıp kayboldu, yerlerine hiç tanınmayan, kendi havası içinde, vurdumduymaz birileri geliverdi nasılsa.

Bu acı gerçeğin acısıyla yüreğim yanmış, o gün de “14 Şubat gitti, sevgiler bitti” diye duygularımı kaleme almış siz değerli dostlarla paylaşmıştım.

Ben böyle düşünmüş, belki de böyle görmüş olduğumdan bir ümitsizlik kaplamıştı gönlümü. Ancak hiçte öyle olmadığını, sevginin sevmenin ve sevilmenin kıymetini unutmayan ve unutulmasını istemeyen güzel insanlarımızın da olduğunu cep telefonuma gelen bir davet mesajını okuyunca anladım.

Mesajda; ESOGÜ (Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi) İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Naci Kula’nın “Yaratılanları sevmek” içerikli konferans vereceği belirtiliyordu. Sanki doğru zamanda doğru karar almanın önemini hatırlatıyor, bendenizin de doğru yerde olmam gerektiğini ima ediyor gibiydi.

Çağrıya icabet etmek için söylenen zamandan çok önce varıp, ziyadesiyle istifade edebilmek için protokolden olmasam da en ön sıralardaki protokol koltuklarından birine oturdum, küçük not defterimi ve kalemimi önceden çıkartıp hazırladım.

Konuşmasına Yunus Emre’nin “Yaratılmışları severim/Yaratandan ötürü” sözü ile giriş yapıp, iman etmenin sevmekle mümkün olacağı hususunda hadis ve ayetlerle konferansını akıcı bir dille, kimseyi sıkmadan ve hatta sürenin bittiğini dahi belli ettirmeden sonlandırdı.

Doğru yerde olmanın huzuru ile aldığım notlardaki hadis ve ayetlerden birkaçını sizlerle paylaşmak isterim.

*İman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş sayılmazsınız* Hadis
*Hiç biriniz kendisi için istediğini kardeşi(mümin) için de istemedikçe iman etmiş olmaz* Hadis
*Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi inanırdı. Öyle iken insanları inanmaya sen mi zorlayacaksın*Yunus/99
*Onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanırlar; iyiliği emreder kötülükten menederler; hayırlı işlere koşuşurlar. İşte bunlar iyi insanlardandır* Âl-i İmran/114
*Hanginizin daha iyi/güzel işler yaptığını belirlemek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O, güçlüdür, çok bağışlayıcıdır.* Mülk/2

Bu ilahi sözler karşısında; söz söylemekten ziyade insanın inceden inceye tefekkür etmesi, verilmek istenen mesajı yanlışsız anlaması, kendini de ona göre ayarlaması gerektiğini düşünürken olanlar oldu, gönlüm kabardıkça kabardı not defterime kalemim şunları yazdı:

SEVELİM İNSANLARI

Bizde insanız diyerek
Sevelim hep insanları
Fark aramağa ne gerek?
Sevelim hep insanları

Sende doğdun bir anadan
Bende oldum bir babadan
Böyle halk etmiş Yaradan
Sevelim hep insanları

Beyaz, siyah, sarı, kızıl
Sonuçta insanız asıl
Dünya bir perdelik fasıl
Sevelim hep insanları

Büyük, küçük, genç, ihtiyar
Sevgiye ihtiyacı var
Kardeşlik sevgiden doğar
Sevelim hep insanları

Halil, dünya böyle kalmaz
Sevgiden hiç zarar gelmez
İnsanları sevmek bir farz
Sevelim hep insanları

Ben gönlümden geçenleri yazarken konferans sona ermiş, son söz olarak bir “Sevgi Tarifi” yapmakta idi. Ben yarısına kadar anlayabildim. Ama siz arif dostlar “leb demeden leblebiyi anlar”sınız diye anladığım kadarını yazıyor; devamında ne denmek istiyor yorum olarak yazmanızı bekliyor, saygılar sunuyorum.

Sevgi Tarifi:
-Güne bir su bardağı dolusu GÜLÜMSEMEYLE başlayın
-Bir kitap dolusu DOSTLUK ilave edin
-Bir tutam YUMUŞAKLIK biraz da NEZAKET tozu ile karıştırın
-…