BİZİM ZAMANIMIZDA...
“Bizim zamanımızda...” diye başlayan cümleler kurar mısınız?.. Anneyseniz, babaysanız, öğretmenseniz, işçiyseniz, memursanız, amirseniz kısacası olgunluk yaşa merdiven dayamış yetişkin bir bireyseniz ara sıra kuruyorsunuzdur, “bizim zamanımızda...” diye başlayan cümleler...
Bir öğretmenim vardı hiç unutmuyorum hemen her derste, sınıf içinde şöyle bir turlayıp, sözü mutlaka böyle başlayan bir cümleye getirirdi:
“Bizim zamanımızda neeerde öyle evlerde elektrik...Gaz lambasının ışığında ders çalışırdık. Ama siz lüks içinde olduğunuz halde çalışmıyorsunuz...”
Ne kadar çalışkan sayılan bir öğrenci olsam da, böyle bir etiketlemenin içine ben de giriyordum...Az kızmadım Edison’a ampulü neden icat etti diye...Ne olurdu sanki biz de gaz lambasının ışığı altında çalışsaydık da, öğretmenimden böyle bir söz duymasaydım...Kötü bir niyeti yoktu öğretmenimin eminim...Bizim daha çok çalışmamızı, daha başarılı olmamızı istiyordu...Ama bu “bizim zamanımızda” diye başlayan cümle, bende inanılmaz bir suçluluk duygusu uyandırıyordu...Yoksa bunu kasten mi yapıyordu?..Yok canım, yok sanmıyorum!..
Geçenlerde oğlum, uzaktan kumandalı oyuncak arabasını darmadağın etmiş, görünce nevrim döndü...Bir hışımla söylendim:
“Bizim zamanımızda böyle oyuncaklar yoktu; varsa da alacak paramız!.. Tellerden, boş makaralardan arabalar yapardık biz...Sen bulmuşsun böyle bir oyuncağı paramparça etmişsin...” Oğlum korkuyla karışık bir bakışla baktı yüzüme...Yalnızca, “Nasıl çalışıyor, merak etmiştim baba!” diyebildi...
Suçlamıştım onu, daha doğrusu suçluluk duygusuna itmiş, kısa süreli de olsa rahatlamıştım...Acısı daha sonra çıktı...Haksızlık etmiştim oğluma...Ona o oyuncağı ben almıştım. Üstelik günümüzde kolayca bulunan sıradan oyuncaklardandı. Şimdi böyle oyuncaklarla oynuyorlardı çocuklar, o da oynayacaktı...Ha imkanlarım elvermez daha pahalısını alamam o ayrı... Önüne teller, makaralar koyarak, hadi bundan bir araba yap, demiştim de o, yapmamış mıydı?...
Cümlem şöyle başlamalıydı oysa: “Biliyor musun çok şanslısın, benim çocukluğumda hayal bile edemediğim bir oyuncakla oynuyorsun...Sanırım nasıl yapıldığını merak ettin, parçalarını birleştirirken yardım istersen, ben hazırım...”
Neden böyle diyemedim peki?...”Bizim zamanımızda...” diye başlayan cümleler beynimin bir yerlerine yerleşmişler belli... Çok düşündüm, çok düşündüm ve buldum...
“Bizim zamanımızda...” diye başlayan bir cümleyi aslında kendimi övmek amacıyla kuruyordum... Evet, evet aynen öyle... ”Bakın ben ne zorluklarla mücadele ettim, ne kadar becerikli, ne kadar akıllı, ne kadar yetenekliyim ki bu konuma, bu günlere gelebildim"”demenin kapalı bir mesajıydı böyle başlayan cümleler...
Neden bu peki, kendimi övme ihtiyacı?..
Ödüllendirilmeye az, sürekli olumsuz eleştirilmeye çok maruz kaldım çocukluğumun denizlerinde yüzerken herhalde...Durum vahim!...
Öncelikle, “bizim zamanımızda...” diye başlayan cümleler kurmamalıyım. Dünü ve bugünü varolan imkanlarıyla yorumlayabilmeliyim. Her şeyden önemlisi Mevlana’ya kulak verip:
“Dünle birlikte gitti, düne ait ne varsa cancağızım. Bugün yeni bir gün, yeni bir şeyler söylemek lazım.” diyebilmeliyim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.