- 1143 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sümbül efendi
.
....Merkez efendi dergâhındaki müritler, özel bir günde şeyleri olan Mehmet efendiye çiçek getirmek isterler. Dergâhtaki bütün müritler etrafa dağılırlar ve dergâha bulabildikleri en güzel çiçeklerden getirmek üzeri çiçek aramaya başlarlardır. Bunlar etraftan yeni açmış güzel kokan bulabildikleri en güzel çiçekleri dalından koparıp ellerinde bu topladıkları çiçeklerle dergâha dönerler ve bu çiçekleri şeyhleri Merkez efendiye verirler.
.....Bütün müritler şeylerine en güzel çiçekleri verirken, müritlerinden bir tanesi kurumaya yüz tutmuş nerdeyse kurumak üzere olan bir sümbül verir.
Mehmet Efendi kendisine verilen bir sümbüle bakar, bir de onu kendisine getiren müridine bakar ve onu getiren müridine der’ ki…
Efendi, efendi, nedir bunun sırrı, buraya herkes ellerinde en güzel çiçeklerle dönerken sense solmuş kurumaya yüz tutmuş boynunu bükmüş bir sümbül getirmişsin deyince, bu sümbülü getiren mürit sebebini anlatır.
Der ki.
.....Şeyhim her yeri dolaştım size en güzel çiçekleri getirebilmek için ama ben hangi güzel çiçeği gördüysem ve onu dalından koparmak için ona el attıysam, baktım hepsine başını eğmiş Allah’ a yalvarıyor. Ben de onları koparamaya kıyamadım der ve devamını şöyle getir.
Sonra döndüm geliyordum ki baktım yolda yere düşmüş bu boynu bükük bir sümbül var. Onu yerinden aldım ve bunu size getirdim der. Ve bu günden sonra o sümbülü dervişine getiren müridin adı Sümbül Efendi olur.
.....Sümbül efendi girdiği Merkez Efendi dergâhında olgunlaşıp pişince, Sümbül Efendi adıyla kendi dergâhını kurar ve yeni müritler yetiştirmeye başlardır.
Dergâhının adı da Sümbül Efendi dergâhı olur.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.