Yeşil kuru fasulye
Nedense annemin iki sözünden biri gibi geliyor şu an söylediği söz. " Kızım bizimle oturmak
istemiyorsan aşağıya in."İki katlı evimizin aşağı katında çocuklarımla oturuyordum.Annem
hep onun istediği gibi ses seda etmeden. Yani etliye sütlüye karışmadan sessizce onun her
dediğini yapmamı isterdi. Ben de mükemmeliyetçi bir insanım yapım gereği. Ve benim de
kendimce kurallarım vardı. İki baş bir eve fazla geliyor. Şöyle olsun demek suç oluyordu.
Anneme kahvaltı sofrasında söylediği bu söze karşılık," İnerim." dedim. hemen de uygulama
kısmına geçtim. Ramazana bir kaç gün vardı. Elimde o zamanki parayla beş yüz lira vardı.
Aile geçindirecek bir gelirim yoktu. Dışarıya dikiş, kadın elbisesi dikerek üç beş kuruş
kazanıyordum O da çocukların harçlığına yetiyordu. Bir de dergi,kitap ve gazete alırdım.
Elimdeki beş yüz liraya çay, peynir, yağ ve ekmek alabiliyordum. Buna da şükür dedim.
Kızım Ankara’da Hacettepe üniversitesinde okuyordu.Oğlum henüz lisede. Kendm için değil
çocuklarım için üzülüyordum. Kendimi sokağa bırakılmış kedi yavrusu gibi hssediyordum.
O akşam çay demlemiş olmalıyım. Tüp dolu olmalı yoksa alacak param yoktu. Yukardan merdivenin başından on kiloluk unu da indirdim aşağıya. O unu babamın arkadaşı çocuklar
için göndermişti.Yine sandıktan kurutulmuş sebzelerden de aldım. Ne de olsa o sebzelerde
bizim de hakkımız vardı. Çocuklarım her zaman olduğu gibi neden indin anne diye beni
sorgulamadı. Bana mı çok güveniyorlar yoksa ürkerler miydi bilmiyorum. Sessizce duruma
boyun eğdiler.
Allah hiç bir zaman aç ve açık koymadı çok şükür.Yeni dikişler geldi çocuklarımın harçlığını
ve geçimimi ucu ucuna da olsa sağlayabildim.
Ramazan geldiğinde yukardan gelen kızarmış tavuk kokularını unutamam.Mis gibi kouyordu
Benim tencerede ise hiç unutmuyorum yeşil fasulye kurusu pişiyordu. Teyzem yukarıya
anneme gelmiş. Benim aşağıya indiğimi duyunca yanıma geldi. Neden ayrıldığımızı sordu.
Söyledim. Ne pişirdin diye sobanın üstündeki tencereyi açıp baktı. Yeşil fasulye kokusu
yayıldı ortalığa. Ramazan gününde bu yenir mi dedi. "Biz severiz"dedim. Teyzemin duruşu
üzüntüsünü anlatıyordu. Ertesi gün çok iyi konuştuğu dostu Zeliha ablaya söylemişki tavuk
ve un göndermiş.Çok sevindiğimi hatırlıyorum.Düşünmeleri yeterdi. Kardeşlerim durumumu
bilmelerine rağmen ellerini oğuşturdular. En küçüğümüz Fatma ramazan bitmeye bir kaç gün kalmıştı pastırma getirdi. O da sahurda işe yaradı. Börek yapmaya fırınımız yoktu.
Benim küçüğüm kız kardeşime gidip bir kaç kez börek yaptım. Hep yiyecekten söz
etmemin nedeni ramazan olmasıydı.Normal günlerde ne yenildiği pek te önemli değildir.
Anneme hiç çıkmadım ama kardeşlerimin yemek davetinde gördüm onu. Pişman olduğu her halinden belliydi.
Geçmiş günleri nerden mi hatırladım. Burada yazan bir arkadaşın yazısından tabii.
Şimdi benim küçüğüm kardeşim aynı durumda sayılır. Kış günü, kocası iş alamadı. Çok zor
günler geçiriyorlar. Onun sıkıntısını çok iyi anlıyorum. O beni o zaman pek görmese de ona
az da olsa yardım etmeliyim. Bir kızı var,onu düşünmek zorunda. O da benim gibi en çok
çocuğunu düşünür. Böyle durumlarda etkilenen çocuklar oluyor. Ah bu ekonomik kıriz!
Her ne kadar yok diye inkâr etseler de. Yaşayanlar bilir.
17.2. 2013 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
analar babalar kötülüklerimizi istemezler elbet
babamın en uslu çocuğuydum
et kaatkar
ötekiler deveyi hamutla götürdüler
borç takltılar.. çıkarlarını kolladılar
arabaları ile gelip doldurup giderler
ben başkalarının da hediyelerini götürdüğümü bahane ederek
hiç bir şey almadan kaçarım
komşu akrabaları ziyarete giderim
bir hafta daha burdayız derim
"vaa böyle olur mu habişiyler hazırlasaydık falan deselerde
ben borçlu kalmamaya azami özen gösteririm..
eşim bir şeyler almışsa da tadımız kaçar
yine de olmadık sıkıntılar çekeriz vs vs
affedemediklerim de olmuyor değil..
şimdi hiç biri bir bahae ile babamla görüşmüyorlar
babam bu konuyu yansıtmak istemese de dert yanacaktı
"alacakları, çalacakları, yürütecekleri götürecekleri bir şey kalmamıştır"
demek geçti içimden
demedim
sustum
bu gün sıkıntı olabilir
yarın gene ararlar sorarlar
onlarından da kendilerince sıkıntıları vardır
evlat ile baba arasında küslük olmaz
barışırsınız dedim
gene beni çekiştirirsiniz o yüzden bir şey demeyeceğim demedim
babam da
en sıkıntıdaki sensin
öyleyken arayıp sorarsın
darılacaksan sen darılmalıydın
seni hiç arayıp sormadım
hiç yanına varmadım
almanyadan sana mektup yazmadım
seni devlet okuduyor diye yünsek tahsilindeykene
para yollamadım
ben ünüversiteyi devlet okuduyoru
kitaplarını, yemeğini yatağını devlet karşılıyordur diye biliyordum
demek sizi yurda almadılar
otelde çalıştın öyle mi
demedi.
senden sonra başlayanlar köşe oldular ev yaptırdılar
köye arabaynan fors atıyorlar dedi
neyttiyon sen
çok işsiz kaldım
çocuklarım üniversitede
banka kredilerine yetemiyorum
ekonomi battı
her batan bana taktı
3-5 yıllık alacaklarım kaldı
şükür
hala çalmadım çarpmadım
işim yok
param yok
bankaların hepsine borçluyum dedim
nettin çektiğin kredileri dedi
çocukların harçlıkları
ödeyemedikçe birinden çek öbürlerine yatır..
herkes gibi dedim
ötekinner geldimi yağ bal peynir alıyorlar
meyve topluyorlar
ben alışmadım şükür.
köy balını bilmem
peynirini de
meyveyi nasıl götüreceğim
zaten vakit de yok
erken kalkacaksın dedi
hiç uyumadım ki dedim
sarılıp öpmek istedi adım atamadı
ben de..
üç-beş yılda bir..
dargın değilim kendimdem başka kimseye
glenay
Benim babam annesinin adı olduğu için adım, bana anne derdi. Onu üzülecek diye evlendğim kişiden çekmediğim kalmadı yine ayrılmadım.
En sonunda benim küçüğüm durumu iyice kavradı da ayrıldım,
Ayrılınca yine suçlu ben oldum ve babamın annesi olmadım artık.
Neyse öykü uzun,
şükür benim borcum yok. Bu sıralar oğluma yüklensem de yaza durumum
düzelecek:)
Senin de Allah yardımcın olsun. Çocuk okutmak zor.Nasıl başardığıma
herkes hayret ediyor.Çocuklarımın da gayretiyle tabii.
selâmlar, iyi günler..
Değerli arkadaşım
Yazını başından sonuna kadar bir kaç kez okudum. Çünkü iyice anlamam gerekiyordu.
İnsanların kendi idealleri ve düşünceleri için her zaman dik durmalarını sonuna kadar desteklerim...Sonuna kadar da takdir ederim. Lakin bu dik duruşu annenize karşı sergilemiş olmanızı pek anlayamadım. Benim - ister haklı olsun, ister haksız- her zaman için anneme karşı boynum kıldan ince olmuştur. Evet.. Zaman zaman iki baş bir ev için fazladır ama söz konusu olan anne ise durum değişir diye düşünüyorum. Bu arada tabii ki yaşananları tam ve teferruatlı olarak bilmemize imkan yok ve bir başka garipsediğim konu da aynı hanede olmasa da aynı çatı altında yaşayan bir kız alt katta kurutulmuş yeşil fasulye yerken ( Allah eksiklğini göstermesin o da bir nimettir ) onun bir üst katında anne nasıl olur da kızarmış tavuk yiyebilir? Bu da işin diğer yüzü...
Sonuç olarak: Allah hiç kimseyi darda ve zorda bırakmasın.
Selam ve sevgilerimle.
glenay
Bir örnek vereyim.Dün öğleden sonra aynı apartmanda oturduğumuz halde daha bayramlar hariç gidip gelmediğimiz komşumuz çağırdı.
Annemden için teyzeyi ne zamandır çağırmak istiyordum, buyrun geilin,
diğer apartman sakinlerini de çağırayım, hem iyice tanışır otururuz dedi.
Peki, annem şimdi aşağıda kardeşimin yanına gitti, beraber geliriz dedim.
Gittik.
Annem kendisine yaşlı denilmesinden hiç hoşlanmaz.Annemden, on yaş, yirmi yaş küçük olan kadınlar işte teyze yaşlısın, şöyle, böyle diyecek oldu.
Kadınlara öyle bir girişti ki kardeşimle ben utandık. Nasıl ört bas edip olayı yumuşatacağımı şaşırdım.
Bana karşı da her zaman hırpalayıcı oldu, yine de annemdir, dışardan anne arayacak halim de yok diye, yanıma çağırdım.Onu kırmamaya büyük
bir özen gösterdim. Onların yanında kalırkenki durumumu düşündüm.
Annem şu an aslında kendi kendini istese idare edebilir fakat yine de
üç kız kardeş hepimizi de yanında istiyor.. Neyse uzatım.
Yani durumlar dıştan görüldüğü gibi değil,
Selâm ve saygılar..
sami biberoğulları
glenay
çok teşekkkürler güzel yormunuza,
selâm ve sevgiler..
Geçen gün bizim evde de vardı annem pişirdi alışkanlık bir iki dizi kurutur.Eskiden daha çok yapardı.Şimdi her şey bol Allaha şükür .
Tebrik ederim saygılarımla.
glenay
bana her pişirdiğimde o ramazanda pişirdiğim fasulye yemeğini hatırlatır.
Güzel yorumunuza çok teşekkürler,
selâm ve saygılar..
Yaşanan her şey insanlar için.
Önemli olan bu yaşanmışlıkların içinde dik durabilmek.
siz de dik durmayı ve aza kanaat etmeyi başarmışsınız .
Ne mutlu size ki pırıl pırıl gençler yetiştirmişsiniz.
En büyük zenginliğiniz çocuklarınızdır.
Yazınız sebebiyle tebrik eder, saygılarımı sunarım.
glenay
Yeğenlerimi tahsil sürecine baktığımda gelirleri,bence yeterli olmasına rağmen sıkıntı çekiyorlar. Benim çocuklarım da çok istemedi,yetinmeyi
bildi.
Çocuklarımla her yönden gurur duyarım.
Çok teşekkkürler,
selâm ve saygılar..
zor günler ama yürek azimli ise zamanla aşar...kötü başlar iyi biter. dokunaklı bir yazı...saygılar..çok güzeldi
glenay
sebep oldu. Yapmak istediklerim ertelendi.
Çok teşekkürler,
selâm ve saygılar..
çok çok güzel bir yazı,ders verici,çok beğendim,çevremizdeki insanlara yardım için hep geç kalıyoruz...o güzel kokuları koklatıp koklatıp,yedirmiyorsak vah bize vahlar bize :-(
glenay
Annem gel burada yiyelim demesine rağmen gitmedim.
Annem sinirle yapar yapacağını özür bilmez fakat sonra yumuşar:)
Çok teşekkürler,
sevgiler..
asude_vuslat
içimizden biri...
asude_vuslat
içimizden biri...
Krizden uzak kişiler de var Nazik hanım.
Hatta bu krizden uzak olanların bir zamanlar neler çektiğini iyi bilirim.
O zamanlar kendisi gibileri anlamadıkları için şikayet ederlerdi hep.
Sonunda kendi durumları düzeldi.
Eleştirdiği kişilerin kalıbına büründüler.
Bence daha önce sizin durumunuza aldırmıyor olsa da şimdi dara düşmüş olan kardeşinize yardım etmeyi düşünmeniz büyük incelik.
Yalnızca incelik değil, yapılması gereken davranış da zaten bu...
Aksi taktirde siz bir zamanlar durumunuzu görmezden gelenlerin davranışlarından örnek almış olurdunuz.
Eleştirdiğimiz davranışları durumumuz az çok düzelince yol edinmemeliyiz.
Güzel ve anlamlı yazınız için kutluyorum.
superbaba tarafından 2/18/2013 2:15:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
glenay
O günleri yaşamamış olsam,belkide anlayamazdım.
Bütün yaşadıklarımıza şükürler olsun...Ders alıyoruz.
Çok teşekkürler güzel yorumunuza,
selâmlar..
Sevgili kardeşim, ne diyelim? maalesef hayatın bir kesiti bu ve içimi acıttı güzel anlatımınız.Sağlık, huzur içinde yaşayın.
glenay
Şimdi durumum iyi,
geçmişti anlattığım.
Selâm ve saygılar..
Yazını beğenerek ve üzülerek okudum..Ne olursa olsun insanın duruşu çok önemli..Her şeyden önce.Kendine güvenmesi..Sevgiler gülenay...
glenay
O her zaman yardım etti bana.
Çok teşekkürler,
sevgiler,
iyi geceler..