Sevdanın “Sen” Şubesi Sensizlikten Kapanmak Üzere Bennara
hayrettin taylan
Bu kalpte şubesini kapatan sevdanın kapatma kampanyasına gittim.
-YükLü miktarda ayrılık kalmıştı.Hepsini aldım, hediyelik paketlere sardım, sakladım.Bu benim sevdamda kalmışsa benim olsun.
- Bülbül armonisiyim gülümü ağlatacak tavrım olamazdı.Yazılmamış kaderlerin altında adını görmeye ihtiyacım olduğu ihracat fazlası duygulardaydım.
-Ucuza giden ayrılığa karşı çok bahalı ödenen bedellerim vardı. Elbette gidişinin bedelini ödeyecek gücüm vardı.İthal duygularla yeni bir sevda reaksiyonu giydiren yaşamın sahili kalamazdım.
Sensizliğin bir çığlık besteledi çok kalabalık yalnızlığımda.Kendime bağırdım, içimdeki sesli konuşmalarından içimdeki çocuk duymadı.
-Giderken sözsüz sızılar bıraktın her biri kitap dolusu soru işareti bıraktı.
-Vicdanın defteri kalın mı ? dedin. Kaç ortalı ki can kırıklarımı silecek kadar silgisi vardı?
-En temiz sayfası benken bu aşk defterinin şimdi silerek mi ya da kaldığın yerden giderek mi yazıyorsun?
Sussan daha iyi olur sevgilim.Vicdanımın defteri yanıyor böyle konuşursan.Beni affedecek sayfalar bari kalsın.Sus biraz.
Gel şimdi ,çıkar silgini silmeye başla bakalım silebilecek misin yaşadıklarımızı.Bu derin sevdanın yazdıklarını silecek yürek silgin var mı?
-Karalayarak mı gideceksin yoksa? Silinmez bir sevdayı yürek kalemimle yazdım.
Alın yazımın yazılmışlığını silsen de izi kalmayacak mı? Alınmış , yaşanmış,uğruna damla dökülmüş, sızılmış, üzülmüş bir yüreği temize çekebilir misin?
-Hayıflanışı uzatmaya gerek yok Bennara. Narlar açsın içinde yarın yar olmaya çok tane tane…
-Keşkeleri , belkileri geleceğin belleğinden çıkardım. Zayıf güdülerden uzaklaştım.İradenin denizinde yüzen yunus oldum. Akli olanla gerçeğe kalanın sızısında derlendim, kurulandım.
-Alın yazısının yazacaklarına defter oldum.Bilinçli k’alem olup yazıldım.
İçim senli dün gibi aydınlık. Sensizliğin kuytusunda uyutulan Yusuf halimin gömleğini yırttı Zülethalar.Beni yalnız sandılar, beni sensiz yakaladıklar.Aşk dudaklarımdan duya duya yaşanmayı içmek istedikler.
*Fakat dudaklarım zakkum gibiydi.Dil ucundan , sözcük ucundan anlayıp gittiler Bennara.
-Hayallerimin geçmişine geçmiş olsun dedi hayat.Tartıldım boş umutlarda. Bir günlerin vuslat ölçeğiyle ölçüldü sevdalı yüreğim.
-Senden başka sığılacak ne yer var, ne de yar …
Koca bir boşluktaydı can kırıkların. Hiçliğe gitmek üzere pesimist kokular yayıyordu. Özünden kaçıyordu gerçeğin .Meleksi düşlerine şeytan sızmıştı. Nefretin tini olmuş içinde kalanlar.Öç olmanın dinamitlerine teslim olmuştu emelin.Oysa meleksi bir ceylan gibiydin sevda ormanında.Ömrün hep güzel niyetlerin diyetindeydi.
-Bir bedel verdin sevmeye, bedelsiz sevdin beni. Bedevi duygularımı yoktu.Gün yüzü görmemiş hazlarımın kayıp gecesinde samanyolunun dışında bir yerde ışıksal anlar yaşadım.
*Yaşamak çok ders veriyor meğer.Çoklu ortamın amaçsız buluşma sayfasında kaldı emelim. Emelime ulaşmak kolaydı;ama cemalini, helalini kaybettirince susup kalıyor yaşanırlık.
Sen kırıldıkça keskinleşti veballerim.Sen üzüldükçe yıllanmış şarabın tadı oldu ruhumun üzümler. Sen nefret ettikçe aşk tak aksine yeşillendi…Her tavrın aslında sevdiğine karşı hisler bombaydı.İçinde
Kalmış yaralı beni öldürmek istedin.Kendinle tanışmayı deneseydin, kendinden nefret etmezdin ki bu nefret bana yansımazdı.
.Alışkanlıklar harmanında yandı sevda mahsulüm. Sensizliğin kıtlığını yaşıyor ömrüm. İçsel açlığımla yoldayım.Yolculuk varsa kavuşmaya doğru mesafeler ağlayarak kısalır bilesin Bennara
Doğrularım en doğruyu doğurdu. Yanlışlarım yanılmışlığımı da yakarak, ayıklayarak, doğrunun içine attı.
Baş ağrılarım, seninle baş başa kalacağımız günlerin içine ağırlığınca girdi.
Korkularım örüntülerini ayıkladı. Korkulacak bir şey yok dedi.Gidenin dönmeyeceği korkusunu kadere teslim etti.
Alın yazım, alın siz yazın hepsi birbirine karıştı duygularınız. Benden bu kadar dedi.
Seviyorsan, şahdamarın kadar yakın olana yolcusunuz.Bir sevda üstüne binlerce sevda katı yücelir.Yüceliğe varmışsanız..Sarılmak kendiliğinden açtırır kollarını….