- 636 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Doğru Mu Yanlış Mı
Doğru Mu Yanlış Mı
Hayır ve şer aynı kaynaktan evrenden. Yani Allah’tan! Evrende insanın algıladığı boyutta her ne varsa evrenin işleyiş sisteminin bir parçası olarak gerekli… İnsan için “Doğru” olan tercihidir. Bu tercihi başkası doğru bulmayabilir. Sorun şu; birileri kendi “Doğru” tercihini başkalarına telkin etmekle kalmıyor, zorla kabul ettirmeye kalkıyor!
Öğrencilerin bilgi seviyesini ölçmek için sorular hazırlayan ve cevap şıklarına “Yanlış” cevapları da koyan bir öğretmenin bu eylemi “Doğru” dur. Bir maksada yönelik yapılan tüm eylemler, maksadı sağlama açısından “Doğru” kabul edilir! Burada önemli olan öğrencilerin tercihlerinden öğrenme seviyesinin belirlemesidir.
Hedefe yönelik izlenen her yol elbet “Doğru” değildir. Hedefe ulaşmak için yapılan her eylemin mutlaka sonucu olur! Mesela seçimlere hile karıştırmak, imtihan sorularını çalmak, kopya çekmek; aldatıcı bir başarı sağlar ama uygulamada hile ile bir işi üstlenen çuvallar ve daha kötü bir sonuçla karşılaşır! Kopya çekerek diploma alan bir doktor hastasına verdiği zararın sonucunda hem kariyerinden olur, hem de maddi tazminat ödeyerek parasından olur! Hileli seçimle başa gelen bir diktatör toplumsal ayaklanmaların kurbanı olur!
Yanlış olan başka bir yanlış ile yer değişir! Doğru olan ise özde kalıcıdır! Yani doğru, bir yanlışı doğurmaz ama yanlış başka yanlışa gebedir! Bir şeyin doğru mu, yanlış mı olduğunu anlamak için o şeyin ikamesine bakılır. Bunu iyi anlamak gerek! Çünkü doğru olanın yerini doldurmak mümkün değildir! Yanlış ise yürürlükten kalkınca da başka yanlışı doğurarak adeta kendini ele verir. Bir misal vermek isterim; insanların başına bir şey giymesi mecburi kabul edilmişse (bu kişi özgürlüğü açısından yanlış bir mecburiyettir) bu yanlış ortadan kaldırılırken başka yanlışı doğurur. Yerine başka bir şey giyme mecburiyeti gelir! Yanlış yanlışa gebe… Benzer çok yanlış başka yanlışı doğurdu… Katoliklerde nikahın ömür boyu geçerli olması, uygulamada aldatma veya sevgili edinmeyi doğurdu. Protestanlar ise buna benzer pek çok durumu protesto edip, Protestanlık mezhebini kurdu… Kurban ritüelinde, eski uygulamalarda insan kurban edilmeye kadar uzanmış; yanlıştır, doğurur başka kurbanı… Belki de insanlık eski yanlışlarının doğurduklarıyla oyalanıp duruyor. İnsan ilahlar anlayışı yanlıştır; doğurdu, yarı insan ilahlar anlayışını, o da putları, o da aracıları, o da günümüze kadar bu alanda yemlenen pek çok insanı… Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak gibi. Doğru olan bir şey doğurmaz, fıtridir, kalıcıdır. İkamesi yoktur! Buna örnek vermek isterim; özgürlük isteği, doğrudur ve hiçbir şekilde ikamesi yoktur. Yani yerine konacak başka bir durum yoktur! Yani özgür olmak isteyeni altın kafese koymak ikame olmaz! Doğru olan kalıcı olur! Barınma, beslenme, korunma, giyinme gibi temel ihtiyaçların ikamesi yoktur! Gereçlerin değişmesi ikame olarak düşünülmemeli. Çünkü öz de bu ihtiyaç vardır. Şekli değişir. Yani ekmek bulamayanın pasta yemesi durumunda; ekmek, pastayla ikame olur ama gıda alma ihtiyacı kendisi ikamesizdir!
Son tahlilde; yanlış olan başka yanlışlarla yıkılırken yerini başka yanlışa bırakır! Doğru olsa zaten yıkılması gerekmez, yerine konacak hiçbir şey de bulunamazdı! Toplumsal mücadelelerde denge sağlanana dek bu yanlışlar yer değiştir, el değiştirir! Mücadele edilen her ne ise topluma hükmetme ya da kendi doğrularını kabul ettirme eylemi, özde yanlış olduğundan bu yön değiştirme ve el değiştirmeler olur! Burada yanlış olan topluma hükmetme ve kendi doğrularını kabul ettirmeye çalışmaktır! Ve yanlışın doğurduğu ideolojik görüşlerdir. Mücadele de bu yanlıştan doğar zaten.
Yanlış yapanlar ve onlarla mücadele eden diğer yanlış yapanlar sıra ile birbirlerini alçaltır, yükseltir. Galip, mağlup; zalim, mazlum şeklinde kısır döngülü bir süreç işler! Toplumsal barış ve refah için bu mücadelenin bitmesi esastır. Şöyle bir durum var; madem yanlış, yanlışı doğuruyor, o halde bu mücadele bitmez! Entropi, düzensizliğin bir ölçüsüdür. Enerjinin sakınımı, konusunu kullanarak örneklemek isterim. Bir dinamo kullanarak 1.5 Volt enerji harcayıp 1.5 volt enerji üretilemez. Üretim esnasında (Isı ve sürtünme) enerji dönüşümü olur. Hücre yenilenmesinde de benzer durum var her yenilemede biraz eskime oluyor ve hücre yaşlanıyor! İşte insanlığın ilk aşamalarından günümüze kadar geçen süreç içersinde yanlışlar yeni yanlışları her doğurduğunda özünden kaybetti. Kaybetmeye devam ediyor. Bu değişim insanlığın gelişimini sağlıyor. Tekamül ve terakki, evrimsel gelişim böyle oluyor! Yani yanlışlar, tekrar doğarken aynısıyla doğamıyor; minik miktarda kayba uğruyor. İnsan bilinci yenilenerek gelişiyor. İnsan, özündeki soyut ruhsal yazılımına somut olarak da ulaşana dek bu ayıklama sürecek!
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
aklınıza sağlık hocam yine güzel bir yazı paylaşmışsınız evet yanlış eğer bir şekilde doğrulmazsa tekrar başka bir yanlısı doğuruyor iş iyice içinden çıkmaz hâl alıyor....bunu o kadar güzel örnekli olarak anlatmışsınız bize de okuyup ders almak düşüyor .
yüreğinize aklınıza sağlık her zaman kendi doğrularımızla yaşamak nasip olsun inşallah ..SAYGILAR ..