SEN YARİM İDUN…
“sen yarim idun ,
sevdalim idun ,
ölesiye sevdum seni
her şeyum idun..
kader böyle ayirdi bak yollarimizi
ne yapalum kuramaduk yar yuvamuzi
görüyorum bu aşk beni senide yakar
ayrı düştük seninle yar sonsuza kadar”
Ne çok ağlamıştım dizlerim omuzmdaki yükü taşıyamazken bu şarkıda ve sen güzel gözlerine kara bir sürme gibi sürerken gurula karışık kini, ben sesimdeki en küçük dalgalanmadan hüzün okyanuslarında yol alırsın diye kapatıp, annemin karnında aldığım cenin pozisyonunda durup yalnızlığımın ortasında ağlarken, sen ismini bile bilmediğim bir kadınları okuyup yazılarımdan onlarla çığlıklarımızı sensizliğin duvarına bir madalya gibi astığımızı düşünerek seviştiğimizi sandın. Yanıldın! Ben hayatımda kalbime senden sonra bir ruhu bırak bir cismin sevgisini bile almadım aşkım. O nedenle şimdi gibidişinle öldürürken beni ve bu merhametsiz yüreği sen yarattın derken sevgili, vur taşlaşan kalbini başıma da ez başımı ve gör akan kanın her damlasında bir sen olduğunu ve durma sevgili Vahşi gibi sen kokan tenimin ortasından yar ve ellerinle çıkar yüreğimi kendi gözlerinle görünce kalbimdeki seni ve her yanına adını yazdığımı görünce anlayacaksın seni ne çok sevdiğimi… Bu dünyada ben asileşen kadınları ve itaatkar kadınları hiç sevmesem de erine karşı, hayalin bana asileştikçe geçirdiğim cinnet gecelerinin acısına bile içinde sen varsın diye kabullenerek ümitle yaşadım hep ve kabullendim. Şimdi sayende ölümü kabulleniyorum. Beddua sandığın dualarımda bile içinde sen ve ben varız sevgili. Ve kim bilebilirdi ki bana ellerinin kokusunu sindirerek ördüğün atkının bir gün gelip intiharıma yardakçı çıkarak sonumda boynuma ilmek olarak geçeceğini...
Korkuyorum bundan sonra seni çok incitecekler, tüm işlerin tersine gidecek ve sen benden bileceksin dualarımın hayra doğru olduğunu düşünmeden, beddua ettiğimi zannederek, oysa ben sana kıyamam gülüm, sen benim en özel yanımsın, en güzel yanımdasın. Seni sevmenin kitabını yazabilirdim ama şimdi sayende bu yalnızlık adasının kimsesizliğine saplanmışken beni yokluğunla hüküm verip cezalandırırken, ben sana senin canını kimse ben olmaz acıtırlar diye, “Allah seni benden başkasına nasip etmesin, tebessümün ben olurum inşallah” derken bana neden bunu yapıyor diye ruhun çığlık çığlığaydı. Bir kez daha yankılansın dualarım o usunda, yeniden yankılansın söylediklerim ve söylediklerin aşkım, hangimizin sözleri oktu sevgili, hangimizin yaptıkları neşter yarasıydı da kanattı bir daha gör!
Biz birbirimizle savaştık hep, oysa ben zerre kadar kötülüğünü isteyecek bir adam değildim, ben seni sevmeye hasret bir insanken şimdi, gözlerini toprağa dikmiş bir kimsesizim kendi içimde, her seferinde gidişlerinin ardında dua ettim allahıma hayırlıysa beri gelsin diye, saat bile geçmiyordu gidişinin ardından yaradan yine seni bana veriyordu ve ben şükürleri buluyordum dilimde, sen günahım olmasın o kadar isyan gülleri açarken aşk bahçemizde kadınım, sen benim yegâne sevabımsın. İstersen inanma!
Gözlerime bakınca bir bardak su istediğimi bilecek kadar bilensin ruh özüm sen beni ve yüreğinin bir şeytana yenilmesini istemiyorum, biliyorum ki bu günler geçecek ve biz inadımıza yenilmeden güzel günler göreceğiz, sen ne kadar ters cevap verip kelimelerinin merhametsizlik taşlarıyla ezsen de yüreğimi biliyorum ki, sen bunları isteyerek söylemiyorsun ve isteyerek bekletmedin beni vuslata dair alınan yollarda… Ne çok ölmekmiş beklemek seni, ne çok acıymış meğer kalan ömrüme bedel olan derecede ömürlük sözlerini söylerken kinle karışık ve ben eminim kadınım, seni tanıyorsam sen aslında bana bunları diyecek bir insan değilsin.
Ben hala aynıyım, değişmedim sen değişsen de, bir hikaye anlatmıştın bana yaşlılar yurdunda vuslatın gerçekleştiği bir aşka dair biz ayrılmadık hiç, ayrılmayacağız da ve bilirsin sevgili, kim olursa olsun hayatının içinde bir ben asla olmayacak ve bensiz nefessiz kaldığın her anı bırak gözlerindeki önündeki her insan sana beni hatırlatacak, yoldaki eşinin ağzı laf yapan mısırcı abla, hastane koridorları, telaşla hayatı yaşayan insanların koşturması, kimsesizliği içinde yaşayıp kendi hayatının filmini çeken küçük çocuklar, umursamadan yaşayan insanlar, paraya tapıp eksilmesinden korkanlar, birleşenler ve ayrılanlar velhasılı kelam sevgilim, sen bensin, ben sen ve biz şiirimizi birlikte yazacağız. Ne çok asiydin bana sen, dikenleri avuçlarımı kanatan bir güldün sen, bende gül kokusunu sadece sana saklayan bir dikendim ama en çok bülbüldüm aslında sana gözünden bile sakınan… Anlamasan da, sen bilirsin sevgili, anlama yine de severim seni!
Kuru bir gurura ve kuru bir inada hiçe saydık ya aşkımızı, Allah aşkının yüceliğine inanan iki inançlı insan olarak, oysa şiirleri seninle yazmak istemiştim ben, kızıma seslenirken “Aşkım, kızım, ağzımın tadı, nerde annen?” diye seslendiğimde boncuk boncuk sana bakarken, sizin şiirinizi yazmaktı tek hayalim ama bazen hayat insana istediğini sunmaz, kendi kanındakiler bile senden zerre bırakmayacağız derken, kimsesiz bir çocuk haliyle tüm hayallerimi gömerken içimdeki toprağa sen de beni yüreğine gömdün ben kokan ellerinle kazarak mezarımı, vur aşkım, vur! Ben severekte ölmesini bilirim senin için, vur sen ve bana vurdukça gül bu sınav dünyasında… Ben senden önce giderim yerimizi hazırlamak için.
Geçen sana aldığım kitabı okurken, gözlerimden boncuk boncuk yaşlar süzüldüğünde bir an durup baktım ve dedim ki kendi kendime “ İçimde sakladığım yari ve yaşadığım sevgili neden harcıyorum bozuk para gibi gözlerimden” diye sustum ve ellerimi açıp dedim ki yüce yaradana “ Allahım onun kalbine merhamet ver, o da biliyor onu onun gibi sevdiğimi ve onun diline güzel kelamlarını nasip et ki hizmetkarın olan insandan kalp kırmak beklenmez ve kırdıysa da allahım onu affet çünkü aşkım kötü bir insan değil, bilerek yapmadı bütün bunları, onu çok mutlu et benden aldığın ne varsa ona ver en başta ömrümden aldığını onun ömrüne ekle ki biraz daha yaşasın huzur içinde, allahım o terk edip, istemeyip ve sevgisini tüketip benden gitmiş olabilir ama ben bir ömür onu seveceğim onun aşkından başka bir aşk zaten giremez bu kalbe ve ben ondan başkasını tanımayacağım, bu ten ondan başkasını kabul etmez ve ellerim değil nefesim bile o kokuyorken allahım onun aşkını rızana döndürüp ömrümce sevmemeni nasip ederken onu her işinde muvaffak kıl, rızkını onun eline ver ki onu benden başka kimseye muhtaç kılma çünkü benim olan zaten onun bana muhtaç kalsa ne olur ki güzellikten başka, allahım atkının eskimesine izin verme eskimesin, iki tel kaçtı geçen çok ağladım, kendime çok kızdım zulmettim, onun kokusunu duydukça ona sarılıp yattıkça ona olan aşkımın arttığını hissediyorum.
Allahım onu cennetinde ağırla ve ona benden dolayı kabir azabı verme, çünkü senin bir yansıman olarak kadınımı çok seviyorum. Ben olamayacağım biliyorum ama onu mutlu et, artık benden geçti gözüm toprağında ve en kısa zamanda al beni yanına. Bir bensiz aldığı her nefeste benim farkıma varsın ve ona kıymetini anlat Allahım, bir de midesinin ağrısını geçir Allahım ben olmazsam ömrü boyunca çok ağrıyacak o da biliyor bunu ve çok acı çekiyor n’olur o acısını gider” diye dua ettim ve öyle ezberlemişim ki sanki yaradan kader senaryosunu yazdığı gibi bu sözleride beynime kazımış gibi, her namazdan sonra düşülen her secdede edilen dualarımdasın sevgili. Nefes alamıyorum, boş ver olmasın umurunda! Seni seviyorum.
Mızmız çocuk…
BAKİ EVKARALI
SENSİZ
Gözlerime yaşı ekipte gittin.
Sevdiğim hiç insafın yok mu senin,
Derdime tuz biber oldu derdin.
Sensiz alınan yollar yıkılsın.
Nemrutun zirvesinde dursaydı aşkım,
Atlantis gibi sular altında kaldım,
Ruh özüm kor ateşlerde yandım,
Sensiz yaşanan şehirler yansın.
Kahrıma kederin zehri sürüldü,
Saçlarım dağlara yağmış karlara döndü,
Aşk ile yandığım zamanlar senli olan gündü.
Sensiz parmağa takılan yüzük kırılsın.
İhlasında yoktu zerre kadar şüphem,
Gurur sarınca seni dedim ki ölsem,
Sen kokar kalsa gözlerimde bir damla nem,
Sensiz aşka bakan gözlerim aksın.
Kimsesizliğime isyan edercesine,
Senden ayrı bu dünyayı sever mi kimse,
Kanlı yaşımla düştün sen gözlerime,
Sensiz söylenen şarkılar yakılsın.
Leylaklar kendini bıraktı yokluğunda,
Kurudu çiçekler yalnızlığın koynunda,
Ördüğün atkı yoldaştı ölürken boynumda,
Kırdığın kalemim cehennem ateşinde kalsın.
Belki kavuşuruz mahşerde istersen beni,
Kokunu dün gibi saklar bu şairin eli,
Unutmak mümkün değil, sen unut beni,
Sensiz alınan nefes yarıda kalsın.
Allahtan korkmayan aşıktan korkarım,
Merhametsiz kalplere merhamet yağsın,
Ölüm fermanını imzalarken canım,
Sensiz toprağa girdiğimde gökyüzü ağlasın.
Dilerim Allahtan mutlu ol bir ömür,
Hüzün düşmesin gözlerine sefanı sür,
Bu fani toprak olsa da seni görür.
Sensiz girilen mezarıma güller atılsın.
Yar bekleyeceğim solsa da ömrüm,
Yıllar sonra insafa gelirsin bir gün,
Mezar taşımı süslerse dörtlüğün,
Sensiz okunan şiirler canını bulmasın.
Aşkımız düşsün dillere olsun ibret,
Bensiz de mutlu olursun aşkım sabret,
Önünde dökülsün aşkınca servet,
Sensiz olan mülk yerlere batsın.
Kalmadı gelecek ömrümden umut,
Sevdiğim sen beni ömrünce unut,
Göm aşkı kalbine, nefsini uyut,
Sana benim gözümle bakan gözler kapansın.
BAKİ EVKARALI