GÜLMEYEN VARLIKLAR
Yenge diyerek koştu çocuk. Sevinçle atıldı. Tanıdık birine rastlamak ne güzeldi bu yabancı yerde.
Onun evinden, onun halini bilen, onun sevdiklerini seven, aynı hayatı yaşayan ve paylaşan birine seslendi.
"Yenge’’…
Kadın duyar duymaz arkasını döndü ve koşar adım, bir şeylerden korkmuş gibi kaçtı. Tamda dönmedi, yarım dönmüştü ki anlayacağını anlamış gibi, gerek görmeden uzaklaştı.
Yüzünde öfke vardı. Çocuk şaşırdı. ’’Acaba beni tanımadı mı ?’’ dedi. ’’Evet evet duymamıştır, zaten benim sesim de çok ince, herkes ondan yakınır ya" dedi. Yengesi patika yoldan yukarı doğru çıkarken, çocuk bütün gücüyle yeniden denedi. ’’Yengee’’
Kadın gayri ihtiyari tekrar baktı. Yakalanmaktan korkar gibi hemen yüzünü çevirdi dimdik yokuşta bir çırpıda kayboldu.
Anlam veremedi çocuk. Oysa onu görünce, sevinçten kalbi pır pır etmiş, içi içine sığmamıştı. Kalbinde kocaman bir boşluk hissetti, öyle ki dünya sığardı içine.
Ama yapacak bir şey yoktu. Annesine yengesini gördüğünü ama sesini duyuramadığını söyledi.
Annesi de zaten şimdi eve gideceklerini önemi olmadığını söyledi. Yola koyuldular. Aynı patika yolu onlarda çıktılar.
Eve vardıklarında kapıyı yengesi açtı. Bütün ciddiyetiyle ’’Hoş geldiniz’’ dedi. Çocuk özlemle boynuna atıldı. Yengesini öptü ve "Yengecim ben seni gördüm ama sen beni duymadın" dedi.
Kadın buz kalıbı gibiydi.
Kendisine özlemle sarılan bu küçük kollara zoraki bir karşılık verdi. Evde olup bitenlerden habersiz, neyin faturası kendisine de kesildi bilemeden, hangi suçundan ötürü bunları yaşadığını anlamadan ona sevgiyi öğretti ve anlam veremediği büyüklerin dünyasından nefret etti.
Küçükken annesine en çok sorduğu soru olarak kaldı bu ’’Anne yengem niçin hiç gülmüyor’’
YORUMLAR
Hay Allah! Merak ettim şimdi iyiden iyiye. Sahi, neden gülmüyor ki?
Selâm ile...
Yürükçü
Ne kötü büyümek,büyüdükçe insanın içinde bir kenara itilmiş kötü huyların ortaya çıkması.çocuk kalmak,temiz olmak...Geniş bir dünyada hiç kötü alışkanlıkların olmadığını düşünmek..Büyüdük kirlendik.Asıl kirli olan dünyamı yoksa Onu büyüdükçe kirleten biz insanlar mı?
İçiniz kadar temiz yazınız.saygılar
Yürükçü
Bu konuda aklıma ilk gelen peygamberimiz (S.A.V.) nin "(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.
Tirmizî, Birr, 36" hadis-i şerifi oldu.
.Bir de Einstein'in bir sözü var "Ancak güldüğünüzde insana benzersiniz"
Aklıma ilk gelen bunlar. fakat tıplum bunalımda neden gülsün ki?
Avrupadan yıllar sonra memlekete dönen bir akrabam "bizim millet neden bu kadar somurtkan,hiç kimse mutlu değil" yorumunu yapınca ,memlekette mutlu olmak için az nedenimiz mutsuzluk için ise binlerce sebebimiz olduğunu anımsadım
İhtiyacımız olan tebessümler kayboldu gitti.
Umarım yazınızı çok kişi okur ve hemen yanındakine tebessüm eder.
Yanlış anlaşılmamaları dileğiyle tabi ki.