- 949 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YAKIŞMAYAN GİTMELER...
Hani dükkanına gelişlerime sinir olur, ama gene de yüzüme bir şey diyemezdin ya.Bir kaç gün sana uğramasam, oğlum nerde kaldın?Öğretmen oldun, burnun büyüdü diye serzenişlerin.Hani yenen yemeklerin tadını artıran, lezzetini doyumsuz kılan, yemeği paylaştığın kişiler di sözünü, yaşarak beynimize kazıyan ,bardak dibi gibi kalın gözlükleriyle, tipik laz kıvrımlı burnuyla can dostum…
.Ne güzel hayallerimiz vardı, hatırlar mısın?Hani benim Antalya ya çalışmaya gittiğim de,nereden bilebilirdim ki, körfez savaşı çıkacak ve işsiz kalıp Lara da bir pansiyonu boş boş beklicem.Gelip beni tekrar memlekete ikna edip geri getirmen ,hele senin malum sebepleri bahane edip okucam diye Kıbrıs a gidip,sonra ısrarla seni geri getirmelerim. Senin hiç kullanmıyacağın eğitim fakültesi diplomasını alman ,benim başka şehirde hala ekmeğini yediğim işi yapmama sebep fakülteyi okumam….ve birbirimize desteğimiz…
Sonra hatırlar mısın? İkimizin de sevdiği kızların gidip de tanıdığımız kişilerle evlenmesi ve bizim kahredişlerimiz,birlikte gecelemelerimiz, gizli gizli aynı sigarayı okulun bir alt sokağında içişlerimiz.Hayatın en hareketli fırtınalı günlerinde arasıra tartışsakta birbirimizden hiç kopmayışımız.Sen Gaziantep e ben Ankara Mamak a kısa dönem askere gidişlerimiz.Sonra yeminimizden vaz geçip ikimizin de görücü usulüyle, annelerimizi kıramayarak evlenmelerimiz, bir kız, bir erkek, ikimizin de ikişer çocuğunun olması ve çocuklarımızın arkadaşlıkları ..dostum galiba ihtiyarlıyoruz, ha ne dersin?Derken
Sen ticarette kendi tabirinle istediklerini yapamaman ,benim de hala sadece öğretmen olmam ,anlarsın ya maddi olarak ikimizi toplasalar, bir adam zor ederiz, kayın pederlere göre, dimi kardeşim… Nasılsa onlar hiç okumamışlar ama ikisinin de daireleri, sıfır arabaları var ve bizi kendileri için tek geçer ölçüleri olan kaç kuruş geliriniz var dercesine bakışları ile değerlendirmeleri,aldırma be dostum onların ki hikaye, biz gene harama bulaşmayalım,faize bankaya bulaşmayalım,elin malına ve dahi hiç bir şeyine yan gözle bakmayalım, göreceksin dik duruşumuzla onları daha çok ezer geçeriz….Ne sevdiklerimiz,ne varlıklı ağalarımız nede gösteriş budalası çevrelerimiz,etraftaki çok yüzlü tanıdıklarımız, mal, mülk gelecek…Derken
Senin ağrıyan böbreklerin, benim arada bir sıkışan kalbim, hepsi boş, bunları kimseye söylemeyelim.Şu geçenlerde söylediğin, mezar yerlerimizi alalım sözün kafama yattı,benim sen kafayı yedin dememe bakma, alalım da, şu lanet olası dünya da, selvi de olsa dikili bir ağacımız olsun.Nasılsa iyiler fazla yaşamıyor, hazırlıklı olmak lazım, amma sakın benden önce gitmeye kalkma …mezarının başında kötü şeyler söylerim, derdim.Hadi sen çayını söyle ,bende iki puaça alıp geliyorum,daha nice bulutlu, yağmurlu Karadeniz günleri görürüz bilinmez…Derken
Takvimler 2007 temmuzunun 16 sını gösterirken çok kötü, vahim bir Kara deniz cinneti ve erken elveda….Şimdi sokaklar öksüz,çayların tadı yok,yemek sadece aç kalmamak için yeniyor,lezzetler seninle gitti,biliyor musun? Kardeşim. ………….Zaman geçmez ,şehir ruhunu kaybetti,sarhoş bedeniyle yalpalayıp duruyor, yarın görüşürüz, beni bekle,sen hiç konuşmasan da ben hep konuşacağım ta ki ……..Biliyorum cennettesin, bekle beni kardeşim, bekle hasret çok sürmez…
Kadir ÇELİK Samsun
YORUMLAR
….Şimdi sokaklar öksüz,çayların tadı yok,yemek sadece aç kalmamak için yeniyor,lezzetler seninle gitti,biliyor musun? Kardeşim. ………….Zaman geçmez ,şehir ruhunu kaybetti,sarhoş bedeniyle yalpalayıp duruyor, yarın görüşürüz, beni bekle,sen hiç konuşmasan da ben hep konuşacağım ta ki ……..Biliyorum cennettesin, bekle beni kardeşim, bekle hasret çok sürmez…
okuyup duygulanmamak mümkün değil. acı bir yaşanmışlık... sabır dilemekten başka söylenebilecek bir şey yok sanırım... saygılar...