- 874 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Kitap Meselesi
...
Kitap Meselesi
Hiç kuşkusuz facebook Türkiye’de en çok yayın evlerinin işine yaradı. Ceplerini de iyi doldurdu.
Evet, yayın evleri.
Dahası bir çeşit para atıp kitap çıkan makineye dönüşmüş kapitalizmin şiiri edebiyatı kısaca yazın dünyasını para için metalaştırdığı yayın evleri.
Facebook tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok rağbet gören bir sosyal ağ.
Facebook’un öncesinde msn spaces, myspaces, netlog vb. sanal ağlarda vakit geçiren Türkiye insanı bu saydığım ve benzerleri olan platformlarda gezinirken de bugün facebookta ağır basan iki konuyu daima canlı tutuyordu.
Bu iki konunun biri cinsellik arayışı bir diğeri de bilgisayar başına geçip sosyal ağlarda vakit geçirince duygusallaşması, isyankarvari bir çizgide seyretmesi.
Cinsellik ve duygusal ruh hallerinin her ikisini de paraya çevirmeyi başarmıştır yayın evleri.
Türkiyeli erkeklerin cinsellik arayışının bıkmak bilmeyen bir şey olduğunu belirtmemize gerek yok zaten.
Topyekün duygusal olan bir millet olduğumuzda aşikar.- Biz millet olarak istikrarlı isyankarlarız.-
İşte yayın evleri bu isyankarlığı isyan’kâr’ına dönüştürdüler.
Bu cinsel açlığı kâr’a dönüştürdüler.
Hem de edebiyatı kullanarak.
Evet, edebiyatı. İnsan ruhuna ulaşılabilen o nadir yollardan biri olan yazın dünyasını metalaştırıp ceplerini doldurdular.
Kısacası duygusal insanların bu halini zayıf noktaları olarak gördüler cahil cühela takımı insanları birer taşeron olarak kullanarak soydular.
Edebiyatı kullanarak beraber olacak kadın arayışına başlayan erkeklerin imdadına bu fırsatçı yayın evleri koştu.
Bugün, facebook kullanan her iki kişiden beşinin de şahit olduğu kitap çıkarmak eylemi gün gibi ortadadır zaten.
Kitap çıkarmak bir çeşit moda oldu.
“Bak benim kitabım var, sen benim kitabım olduğunu biliyor musun? Şu kitabımda söylediğim gibi” cümlelerin kurulduğuna her geçen gün daha çok şahit olmaya başladık.
Adının önüne ya da sonuna şiiri bilmeden, edebi değeri olan kitapları okumadan şair, yazar yazmak facebook’un Türkiye’de kullanılmasıyla patlama yaşadı.
İyi okurun unutamayacağı ve bir kitap yazmaya yelteneceği zaman aklından çıkarmayacağı nasihatlerden birisi de şudur; "Bir tek kitap yazmak için yarım kitaplık okuyunuz." SAMUEL JOHNSON.
Lakin bugün ülkemizde kitap yazmaya yeltenen ve hatta yazan insanların bu sözü pek dikkate aldığı söylenemez.
Bir Çin atasözü “Kitaplar insanların yolunu aydınlatır” der. Oysa bugün basılan kitaplara baktığımız zaman yolumuzu aydınlatacak bir kitaba rastlayamıyoruz.
“Kitap ruhun ilacıdır”, diyen Japon atasözünü dikkate alırsak bugün basılan kitap ruhumuzu hasta edecek derecede gereksiz ve hatta kötüdür.
“Kitaplık kurmak, tapınak yapmak kadar kutsaldır”, diyen Victor Hugo’yu dikkate almakta fayda vardır. İnsanların tapınaklarının kötü malzemeden yapılmasına vicdanı el verecek olanlara çanak tutan yayın evleri bir ülkenin düşmanları arasındadır. O ülke bireylerini kalitesiz kitaplarla tamamen kendi ceplerini doldurmayı düşünerek donatmaya çalışmak ülkeyi ileri götürecek bireyleri zehirlemektir.
Ayrıca facebook da açtığı sayfalarda, şahsi profilinde aldığı beğeni ve yorumlardan cesaret alarak kitap bastırmaya yeltenenlerin vitrinleri gereksiz cümleleriyle doldurmalarının önüne geçilmesinde fayda vardır.
Bu kişiler tamamen kandırılmakta ve bastırdıkları kitaplar çoğunlukta satmamaktadır.
Kitap çıkarmayı düşünen her yazar adayı kulağının birine Ruskin’in, “Kitapları iki gruba ayırmak mümkündür: günün kitapları ve her zamanın kitapları”,
Ve “Bir kitap yürekten gelmişse, ancak o zaman başka yüreklere ulaşabilir”, diyen Carlyle’ın sözünü de diğerine küpe yapmalıdır.
Egosuna yenik düşmüş insanların tamamıyla egolarına cila niyetine edebiyatı kullanmaları ve bunu kitap çıkararak yapmaları kabul edilemez bir davranıştır.
“Kendini yenmek zaferlerin en büyüğüdür” diyerek bireyin kendisi üstünde hâkimiyetine dikkat çeken Platon’un bu sözü de akıldan çıkarılmamalı birey önce kendini yenip egosuna esir değil hâkim olmalıdır.
Gösteriş için kitap çıkarmak budalalıktır.
Facebook üzerinden aldığı beğenilerle ve kitap çıkar gibi sözlerle yola çıkarak kitap çıkarmak düşüncesizliktir.
Birey önce dünya edebiyatını okumalı, anlamalı, kendi üslubunu geliştirmelidir. Belli başlı yazarları tanıyabilmelidir.
Söyleyeceklerinin ya da yazacaklarının daha önce söylenmiş olması ihtimalini göz önünde bulundurmalıdır.
Yazmak, bir birikmek meselesidir.
Yazmak, önce kendini sonra yazacaklarını ve de anlatacağı karakterleri tanımak meselesidir.
Bir şiiri şiir yapan kendine okuyan kişilerde ruh bulmasıdır.
Ruh bulmamış şiirleri barındıran kitaplar tabuttan farksızdır.
İyi kitaplara…
İbrahim Sarp Baysu
.
.
.
.
.
.
.
.
.
hiç