Ham Maddeler: Zeinah
Şu 1: 19 yaşındayım ve 21. yüzyılın ilk çeyreğinde kıçımı devirmiş bunları yazıyorum. Ve hemen yanı başımda gayet mühim bir aptallık ve gece-gündüz bombalanan bir şehir var. Ama sanki bir yandan da yok gibi değil mi ? Yani bazen siz de öyle hissetmiyor musunuz ? Ben hissediyorum. Her gün bu kadar çocuğun, masum insanın katledildiği bi’ coğrafyada birkaç haber metninden, gazete başlığından, ağlayan çocuklardan hatta ve hatta yere serilen cesetlerden çok daha fazlası olması gerekli sanki, bu gerçekliğe inanmam için. Ağaçların, kuşların yüzümüze tükürmeleri gerek ya da ne bileyim bize çok sağlam bi’ tokat gerek bu ayarlarda. Küçük bir kız çocuğunun para denen boktan bi’ kağıt parçası uğruna kurşunlandığı bir dünya, kesinlikle bu gezegen değil.
Şu 2: Gözlerinde herhangi bir sağlık sorunu olmadığı halde güneş gözlüğüyle dolaşan insanları anlamıyorum. Gerçekten anlamıyorum. Yani sırf havalı gözükeceksin diye renklerden nasıl taviz verebiliyorsun ? Birkaç kez kendimle dalga geçmek için takmışlığım var oradan biliyorum. Yapmayın bunu kendinize.
Şu 3: Bir sonbahar akşamı caddenin birinde yürürken, ağzın tatlansın, boğazın kurumasın diye aldığın şekerin soyup yere attığın kabı bile yazmaya değerdir. Ben bununla Osmanlı devri saray entirikaları arasında hiçbir fark göremiyorum.
Şu 4: Pepsi’nin yeni 330 mililitrelik kutu kolasının görsel tasarımcısını tebrik etmek istiyorum. Zira çok beğendim hatta bir tanesini içtikten sonra saklamayı düşünüyorum. O sadelik, o renk tonu… Merak edenler için: f1210.hizliresim.com/12/m/f3130.png
Şu da 5: Her şeyi unutmuş gözüküyordu. En önemlisi gülüyordu. Bacak bacak üstüne atmış etrafında dönen bu muhabbeti keyifle izliyordu. Arkadaşları sigarasını yakıyor, her nefeste daha da şenlenen şu şarkıya eşlik ediyorlardı. Ne bir üzüntü ne de bir endişe vardı yüzlerinde. İnsana ansızın bastıran o çökmüşlüğü, o ruhu bilir misiniz ? Birden kendini karşıdaki çay ocağının tepesinde öfkeyle kaynayan büyük metal demliğin plastik sapına bakarken buldu. İşte o an emin oldu kendinden. Ne olup ne olmadığını o an anladı. O an eşitlendi kendine. Peki sonra ne yaptı sizce ?
H. Barış Beledin
cellde.tumblr.com
YORUMLAR
sonrasını bilmem dee,
şu güneş gözlüğü takanlara takıntıyı anlamıyorum,ben dee!..
ben mesela,kendi adıma - antalya cehenneminde,şu mevsimde bile,halaa
gel de takma da göreyim gözünüü durumlarındayken,balkona bile çıkarken nerdeyse taktığımdan-
havasında değilim yani işin :P
gözümde bi'sağlık sorunu mu olması gerekiyor illa! hah hah...
daha iyi görerek gözlükle - rengi,her bi'şeyi :P
asıl takmazsak yanmışızz,huuu :P
olur olmaz her şey'e de takılmaz ki yahuu!
severek : ) yazdıklarını - bu takıntı hariç :P
absurtip
Vertigo
dediğim gibi,seni ilgiyle ve severek : ) takip ediyorum...