- 584 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
SAKALIM YOK Kİ SÖZÜM PARA ETSİN !
Öyle işkembeden atıp tuttuğum sanılmasın !
Asırlardır milyonlarca tabuları çıkaran koca koca adamlar,
saya saya kölesi oldular. Bu da yetmezmiş gibi, bir de saçmalıklara körlemesine saygı duydular.
Ah sizi gidi zorbalar !
Hedef tahtası yaptınız beni.
Cehalete mahkum olmuşluğun faturasını bana çıkardınız.
Sizin gibi sesli harflerle saçmalamak da olmazdı, yakışmazdı bana.
Karşınızda kelimelerim yetersiz kaldı.
Vücut dilinden de anlamıyordunuz ki, neyleyim.
Sessiz harflerimin içinde boğuldum.
Ayaklarınızın altında ezilmekten helak oldum.
‘’Alışmış kudurmuştan beterdir’’
Aksini iddia etsem de, gözünüzün içine içine soksam da; sizin kafanıza göre uyguladığınız, kanunlarını kendinize göre koyduğunuz çürümüş, kokuşmuş yönetsel yapınız ve egemen inanç sisteminiz vardı.
Ne korktunuz, ne utandınız; Allah yazısı dediniz buna.
Oysa bu başlı başına bakış açınızdaki sakatlıktı.
Düşüncelerinizdeki topallıktı.
Saçmalamaktan sınır tanımadınız.
Yedinizden yetmişinize dek dilinize pelesenk oldum.
‘’Sen namussun ve bizden sorumlusun. Yok şöyle giyinmelisin, böyle giyinmelisin. Çok gezmemeli, yüksek sesle konuşup gülmemelisin. Kıçını kırıp oturmalı, ağır başlı olmalısın’’diye tepeme bindiniz.
Bütün bu etiketleri taşırsa namusunuz korunacak sandınız. Öyle ya, siz namusu hep bacak arasında aradınız.
Bir kez daha kelimelerimin yetersiz kaldığı yerdeydim.
‘’Namus ne zamandan beri benim görünüşümle ölçülür olmuş. Beni bir eşya gibi kantara koyup tartarak bir yargıya varmak, sizdeki eksikliğin göstergesidir’’ diyemedim.
Siz, saçma sapan tabuları yaratan koca koca adamlar, dünya sizin etrafınızda dönüyor sandınız. Yanlışlarınızın doğru, doğrularınızın yanlış olduğundan bi haber; konuştuklarınızı bir tek kendiniz dinlediniz, kendiniz güldünüz. Daha kendinizi ve ne istediğinizi anlayamadan, beni kalıba döküp şekillendirdiniz. Beni günahkar addettiniz, itip kaktınız, tecavüz ettiniz, acı çektirdiniz, öldürdünüz. En acıklı öykülerin kahramanı ettiniz.
Şimdi; sadece içimdeki acıyı defetmek istiyorum.
Ülkemin sokaklarına dalıp, kara çalıları yerinden sökmek istiyorum.
Yüksek duvarları göğsümle devirmek istiyorum.
Beni kim takip ediyor, bana kim bakıyor diye kaygılanmadan, korkmadan istediğim gibi giyinip gezmek, çekinmeden gülmek, sevdiğim türküleri söylemek istiyorum.
“Ben de varım, insanım, İNSAN” demek istiyorum.
Tabularınızın canı cehenneme demek istiyorum.
*Müsadenizle*