- 932 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
“SÜRGÜN ÂŞIKLAR” VE MEHMET NACAR’IN TARZ-I SANATINA DAİR
Düşünce dünyasındaki tavizsiz ve dik duruşunu çok önceleri tespit ettiğimiz Mehmet Nacar’ın aynı minvelde gösterdiği dik duruşunu duygu dünyasında da devam ettirdiğine tanıklık ediyoruz.
Ayakları yere sağlam basan bir kavga adamı olduğu kadar, sıkı bir şair olduğunu çok önceleri ispat eden Mehmet Nacar’ın yeni şiir kitabı alışılagelmiş kalıpları zorlayan ve kendi orijinalitesine talip bir şairin sesiyle dolu.
Bu sevda yolunun başından beri,
Göğsüme geçirdin çelik çemberi.
İbadet ettiğim duygu mimberi,
Önüne putları dizmekten vazgeç. (Sayfa 5, Vazgeç)
“Sürgün Âşıklar” baştan sona “aşk aşk” diyen bir şairin sevgiliye sitemleri ile dolu. Aşkı fazlasıyla ve hiç olmadığı kadar ve yoğunluklu bir şekilde yaşayan, aşka yeni tanımlar yükleyenler şairlerdir.
Ezelden ebede, sevgilinin gül cemalinden tanrı aşkına kapıları birer birer aralayan da aşkın ateşinde yandıkça yanan da yine onlardır.
Fuzuli’yi rind-i şeyda yapan, Ferhat’a dağları, Mecnun’a Leyla’yı, Aslı’yı Kerem’e ram eyleyen aşk değil mi? Öyleyse kulak verelim aşkın şairine.
Gözleri güneşli, yüreği sönük,
Ne anlar Mecnun’un harabatından?
İçimde yükselen dumansız yanık,
İnmiyor hüznümün Arap atından. (Sayfa 33, Seferde)
Aynı zamanda sıkı bir eğitimci olan Mehmet Nacar, Türk Maarif’ine uzun yıllar hizmet etti ve sayısız talebe yetiştirdi. ‘’Sürgün Âşıklar’’daki aşk öğretmenliği, Nacar’ın şahsında bütün şairlerin son nefese kadar sevdalı kalacağının izleriyle dolu.
Sevdamın teninde duygudan yelek,
Kalbimin sesinde felekten dilek,
Büyülü dünyamda kanatsız melek,
Okyanus gönlümün yunusu sensin. (Sayfa 49, Nazlı Sultan)
“Sürgün Âşıklar”da aşkın halleri dışında başka duruşlar da var elbet. Yakın zamanda yitirdiğimiz Büyük Türk Medeniyetinin yiğit evladı Necdet Sevinç’e ve “Mihriban”la duygu dünyamızı her dem yeniden fethetmeye koyulan büyük usta Abdurrahim Karakoç’a ithaf edilen şiirler zamana düşülmüş birer not adeta.
“Sevinç” (Sayfa 93) Vatan Aşkına (Sayfa 126-127)
”Alnında dururken busenin izi,
Hüzünde bırakma Mihriman kızı,
‘’Enel hak’’ yazıyor kanayan yazı,
Muhabbet sırrına ermeye devam.”
‘’Ben Kimim’’ adlı şiirinde ise omurgalı duruşunu ve kimliğini haykıran şair, aynı zamanda bir şahsiyetleşme mücadelesinin de tarafı olduğunu dizeleriyle öne çıkarıyor.
Günümüzde Türklüğünü bir günah gibi saklayanlara bir nispet ve bir cevap ‘’Ben Kimim?’’ (Sayfa 54/55) Orta Asyalı köklerin bozkırlı bir milletin sahip olduğu değerler tahtında bir seyahat ve imgelem zenginliği.
Nasıl da kanmıştım gönlü cüceye,
Sabahlar düşmandı onsuz geceye,
Kâğıda, kaleme, harfe, heceye,
Mektuba yapışan pullara yazık. (Sayfa 58/59, Yazıklar Olsun)
Taşlamalarla hicviyenin doruklarında gezen Mehmet Nacar ‘’Yalaka’’ adlı şiirinde her devrin adamıyla sahibinin sesine söz taşıyor.
Nabza göre hem solcudur hem sağcı,
Onun ile yarışamaz her yağcı.
Kangal sanıp bekçi yapsa bir bağcı,
Tilki olur üzüm çalar yalaka.
Merde söver alkış tutar namerde,
Her kapının anahtarı kemerde,
Gümüş palan som altını semerde,
Anırarak zevke dalar yalaka. (Sayfa 52/53. Yalaka)
Daha önce yayınlanmış diğer kitaplarının aksine daha fazla eleştiren, taşlayan ve hicveden bir tarz-ı sanatı benimseyen Mehmet Nacar, bu kitabında ayrıca çağının tanıklığına talip bir kalem olduğunu daha fazla hissettiriyor.
‘’İzindeyiz’’ (Sayfa 78/79) Atatürk’e atfedilen bu şiirinde şair, günümüzün manzara-i umumiyesini estetik bir kaygıyla hic-i resm ediyor.
Siyaset ehlini namuslu sandık,
Zübüklük edenin sözüne kandık.
Kahpelik ediyor mühürlü sandık,
Yavaş yavaş bittik, izindeyiz biz…
Bölücü mayası girdi hamura,
Milliyet duygusu uğrar dumura,
Demokrasi diye kokmuş çamura,
Boydan boya battık, izindeyiz biz. (Sayfa 78/79, İzindeyiz)
‘’Ukala’’ (Sayfa 64). ‘’Antep’i Size Bıraktım. (Sayfa 102/103) ‘’Adamsın’’ (Sayfa 108). Sıpa (Sayfa 116) da şair fazlasıyla öne çıkan ve diğer şiirlerden kendini farklı bir şekilde kategorize eden değişik bir söylem tarzıyla, buna paralel bir şiir nefesi geliştirmiş.
‘’Sürgün ‘Aşıklar’’ı derhal kaydıyla kütüphanenize kazandırmanızı, altı tekrar tekrar çizilecek dizelerle, katettiğiniz hayatın yürüme yoluna yeni ve kalıcı katkıların kendiliğinden monte olduğunu hissedeceksiniz.
Şairlerin inşa ettiği dünyanın albenisi de bu olsa gerek. Kalemine kuvvet, yüreğine sağlık Mehmet Nacar.
Tamer Abuşoğlu
Gaziantep27 Gazetesi. (31. Ağustos/01. Eylül. 2012)
www.gaziantep27.net/
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.