AHLAK ve İMAN
Ahlaklı olmanın en büyük erdem olduğunu biliriz, hele hele şu devirde nasıl önemli bir kavramdır.
Şeytan insanı reddettiğinde dünyaya aldandı, üstün olduğuna inandı, oysa böyle değildi, şimdi bunun uzun uzadıya bahsini açmayacağım ama sonuçta konumuz dönüp dolaşıp şeytana dayanıyor ve ahlaklı olmanın şeytan tarafından nasıl engellendiğine gelip takılıyor. Hocalar o kadar anlatıyor, hocaları bırakın Yüce Kitabımız emrediyor, ahlaklı olmanın yüceliğini bize gösteriyor.
Tam tersine bir gidişat var , artan dünyalık beklentiler, sonu gelmez istekler, sığ hayaller, Allah tarafından başı belli, sonu belli bir ömrü haksız isteklerle boşa geçirmek gibi, Ya İnsanlarda korku bitti, ya da bu bir davul zurna havası gibi geliyor onlara, mal mülk çoğaltmaya çalışmak, fakiri gözetmemek, komşuluk duygularını hiçe saymak, paylaşımdan uzaklaşmak, kimisinin sofrasında yiyecek bir parça ekmeği yokken, kimisinin kral sofrası kurması ve ezilenin yanında olmamak daha ne saymalıyım bu kadar kötüye gidiyoruz. Yalancı bir dünya cenneti kurma peşindeyiz oysa sonsuz cennet varken bu dünyayı sonsuz cennete çevirebilmek varken neyin mücadelesini veriyor bu insanlar?
Ne güzel bir söz geldi aklıma “ MALDA YALAN, MÜLKTE YALAN GEL BİRAZDA SEN OYALAN” başka bir söz der ki: “KRAL OLSAN NE YAZAR, SENİNDE GİRECEĞİN İKİ METRE MEZAR” Söz sözü açar, bunu da sonuçta şuraya bağlamak istiyorum; Ahlaklı olmak bir erdemdir ve iki ses gelir dünya da insana; birisi Allah’ın sesi, diğeri Şeytan’ın sesi peki siz hangi sesi tercih edersiniz? Bu soruya herkesin Allah’ın sesini seçerim dediğini biliyorum ama dış görünüşe bakıp insanları yargılamanın da bir ahlaksızlık olduğunu yüzlerine bir tokat gibi vurmak istiyorum bir çoğuna. Tam da burada ortaya yeni sonuç çıkıyor : İnsan kendinden kaçarken, başkalarının hatalarını gözetliyor ve böylece ortaya büyük bir olumsuz eleştiri silsilesi çıkıyor, ne kadar büyük bir ahmaklık ve gaflet.
Hiç kendinize sordunuz mu dünyadamı yoksa, ahirette mi cennet istiyorsunuz? Peki o sonsuz cennetin yolu dünyada İMAN’dan geçmez mi ? Şimdi sözlerimi tersten okumayın kaldı ki tersten okuduğunuzda her şey her şeyiyle ters gider ters bir insan olur çıkarsınız, yanlış anlamayın; sakın başlığımıda, yazdığımı da tersten okuyun demedim, anlatmak istediklerimi hani iki sesten birisi olan şeytan tarafından değerlendirmeyin, şeytan yanıltmasın sizi, çünkü o her şeyi süsler ve önünüze sunar yanıltma konusunda çok derin bir varlıktır ona göre…
Sonra ne gittiğiniz umre ya da hac, ne kıldığınız namaz, ne yaptığınız ibadetler kalır, hepsi elinizden uçar gider. Ahlak ve İman birbirinden ayrılamayacak kadar bütün kavramlardır ama bir gerçekte var ki bir çok yanlışlıkta ahlak ve İman içine gizlenerek te yapılabiliyor yapan çok insan var ve doğal olarak yaptıkları yanlışın farkında değiller.
Mevlana aslında anlatmak istediğimi açık ve net bir şekilde özetlemiş :
"Dört Hintli mescide gidip namaza durmuş. O sırada müezzin içeri girince Hintlilerden biri namazda olduğunu unutarak;
- Ezan okundu mu, diye sormuş. Diğeri onu dürtmüş:
- Konuştun, namazın bozuldu. Üçüncüsü ise o uyaran arkadaşına;
- Zavallı, ona bakacağına sen kendi namazınla meşgul olsana, diye çıkışmış.
Sonuncu Hintli sevinerek yüksek sesle;
- Elhamdülillah, ben şu akılsızlara uyup namazımı bozmadım, demiş. Böylece dördünün de namazı heba olmuş.
Hepinize İman Dolu Bir Hayat Dilerim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.