- 964 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Bizim Zamanların Sevdasıyla Sevilmeli İnsan
Türk Filmleriyle yetiştik biz, aşkın ne olduğunu tam anlamasak bilemesek de aşkı o filmlerde öğrendik, aşka, aşkın kudsiyetine aşık olduk, şimdiki gibi saman alevi, sabun köpüğü gibi değildi aşklar, seven sevdiğinin uğruna her şeyi göze alır gözünü karatır, "Ben seviyorum" derdi, mertçe... Bugün dediğini yarın unutmaz sözüne sahip çıkardı, çünkü aşk gibi sevdiği de onun için kutsaldı, o zamanların edep-terbiyesi de bir başkaydı, naif, zarif, sevdiğini incitmekten korkan, sevdiğinin yanına giderken adeta yer bile incinmesin dercesine parmaklarının ucuna basa basa yürürcesine yaklaşırdı sevilenin yanına...
Öyle biri olmalı ki o zamanların edep-erkanı ile sevmeli, sahiplenmeli insanı, sahip çıkmalı ağzından çıkan söze, sahip çıkabilmeli sevdasına, bugün biriyle yarın diğeriyle gezip tozmamalı öyle sabah başka bir parkta akşam başka bir parkta dolaşan çocuklar gibi elinde elma şekeri ağzında kendince fethettiğini düşündüğü o yıkılası kaleleri güya fethetmiş olmanın pis sırıtışıyla dolaşmamalı ortalıkta öyle marifetmiş gibi, bilmeli ki neyi yaşatırsa onu er geç yaşar insan, gelir de bir zaman... İşte o zaman yüreğinin üzerine oturacak taşın ağırlığını taşıyıp taşıyamayacağının hesabını yapmalı, yapabilmeli...
Bizim zamanların edep-terbiyesiyle sevilmeli insan, eli vicdanında, tuttu mu elini hissetmelisin ki, elini tutan eli değil yüreği, göz bebeğinin içine bakınca bakışlarının anlattıklarının yanında tüm sözler yavan yetersiz kalmalı… Özetle aşk, aşk gibi olmalı, adam gibi sevmeli, aşkın sevdanın hakkı verilmeli, aşk-sevda içi boş kelimeler değildir içinin doluluk oranı yürektekiyle eş değer olmalı, ulu orta ayağa düşüp değer kaybetmemeli, adam gibi sevmeli olmadıysa adam gibi bitirebilmeli, güya sevda adına sevileni pespaye etmemeli, ince-narin-nazenin bir kuş kanadında her an uçacakmış gibi gözetilip sahiplenmeli!
27/07/2012 10:16
Perihan METİN
YORUMLAR
harika ve cok doğru bir bakışla kaleme alınmış bir yazı.herkesin özlemi aynı sanki.gercek asklar.kalbimizi titreticek soluğumuzu kesicek derinden bir sevgiyle bağlanabilecek yürekler arıyoruz.sürekli yasanan düs kırıklarından baska birsey gecmiyor ama ele,ne care.
Nerede o eski sevdalar? nerede o eski bayramlar? Nerede o eski dostluklar? Nerde o eski saygılar? Sahi nerede kaldı * Bugünden memmun olabilsek sanırım bu arayış olmazdı. Demekki dedim okurken birşeyler ESKİDEN DAHA GÜZELDİ. Düşündüm de ne kadar haklısınız. Aynen katıldım size. İç çekerek, içim burkularak.
Perihan Hanım ,
Gerçek ve bir o kadar da seviyelibir yazı okudum.İnsanarı günün koşulları mı acaba bu
kadar değiştirdi.Sadece sevgi ve aşkda değil çok şeyde arar olduk eski durumları.
Yoksa kuşak farklılığı mı diye düşünüyorumda, yok yok eski sevgiler yok şimdi.Seven de , sevilende bizim zamanların sevdasıyla olmalı ki anlam bulsun.
Böyle düşünen ve bunu yazıya döktüren yüreği kutluyorum. Saygı ve sevgiler..