- 758 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
KELEPÇE...
Ellerim kelepçeli ayaklarımda pranga her mahkumun giydiği potakal rengi üniforma giymiştim tazikli suyla anadan üryan basınçlı suyla duş aldıktan sonra.
Arkamda duran kadın elindeki siyah jopun ucuyla sol omuzuma dürterek iterken hücreye paslı parmaklıkların kokusuyla o zaman tanıştım. Canım karanlıkta dinlenmek istiyordu hücre iyi gelecekti bana. Bu yüzden o gardiyanı ani bir dönüşle kelepçelerimle boğarken dudaklarından öptüm.Hemde çok tutkulu.
Diğer hücrede izleyenler bizi eskiden kalma bir sevgilim sanmıştı bu kadın gardiyanı. Oysa ben onu son kadını son kez öpmek için öpmüştüm. Birde kelepcemin zincirleri gırtlağındaki sesleri boğmak için dudaklarını sıkıca öptüm.O da beni.
Onu ben o zaman kurtardım suç işlemediği Alkatras’tan. İki açık mavi renk giymiş erkek gardiyan beni yüz üstü yere yatırmadan önce kadının kopardığım dudaklarını ve emdiğim kanları onların üzerine tükürdüm.
O an beni deli sandıklarından adım kadar emindim.Çünkü gözlerinden okudum korkularını. İri yarı olan çoktan kafamın ortasında bir yarık açmıştı. Ona gülümserken burnumun kıvrımından gelen kendi kanımı doyasıya içitim.
Ona güldüm bana merhametli davrandığı için. Diğer salak gardiyan sol böğrüme tekme savurdu ben yerde yatarken. Gıdıklandım güldüm. Ben gülerken diğer hücrelerde az önce gülenler aniden susmuştu.
Ben bana tekme savurana en sertini vurması için yalvarıyordum. En kibar vuruşlarına kızıyordum. Kırılan kaburgalarıma inat dişimle dudağımı kanatmıştım. Ne de olsa ikinci avımı bulmuştum.Yerde yuvarlanırken zincirli ve sancılı inilti çıkardım.
Her tarafım morarmış kaslarla doluydu göremesemde. Bilerek iniltilerimi artırdım.Gücümün son el hamlesiyle bir şey söylemek istediğimi belirttim parmaklarımla.Bana tekme savuran gardiyan eğidiğinde duymak için kanli dudaklarıma yaklaştırmıştı kulaklarını.
Kulakları çok güzedi duymak için ama ben dişimle koparmadan önce. Ben o işi yaparken kafamda patlayan son jopla bayılmışım.Gözümü karanlık hücrede actım. Derin bir nefes aldım. İstediğime ulaşmıştım.
Patates lapaları hücrenin demir kapısından aşağı itilerek bana verilmeye başladı.Her seferinde ayak topuklarım tuzak kurup bekledi.Bana sunan o parmakları ezmeyi. Onlar olmayınca bende duvarları yumruklamaya başladım bir boksör gibi. Sakallarım uzamıştı.Aynada bakmadan anlıyordum.Çünkü ellerim de uzuyordu...
YORUMLAR
Guatemala'ya gittin ne yaptın ,portakal elbise giyen birini çekip yazdın sanırım .aceleye geldi bu öykü öyle hissettim ..
sevgiler
DİLEK YILDIZI
Hislerinde haklısın çünkü yazıp yazmama konusunda git gel yaşadım.Sonra yazarken sıkılmaya başlayınca böyle rast gele bir yazı çıktı işte...
Alkatras bile nerden aklıma geldi bilmiyorum valla...
Ayyyhhh... Evet evet KELEBEK diye bir roman okumuş ve sinema filmini de izlemiştim...
Tıpkı onu andırıyor bu b0ol kanlı revanlı yazı...
Hayal gücünüze hayranım... :)
Sevgiler...
DİLEK YILDIZI
BİRAZ SINIRLARI ZORLAMAK İSTEDİM FARKLILIK ADINA GERÇİ TİPİK AMERİKAN FİLMLERİNDEKİ KARELERE YAKINDA OLSA OLSUN....
BU SİZİN TARZINIZ OLAN YAZILAR DEĞİL AMA OKUDUĞUNUZ İÇİN ÇOKÇA TEŞKKÜRLER SAYGIDEĞER YAZARIM
Amerikan sinamasından bir mizansen... kan içici, azılı bir psikopat mahkumun hücresine götürülüşü... kelepçeleri önden vurmamalıydılar, tedbirsiz davranmışlar, yaygın olan uygulama kelepçeleri arkadan vurmaktır....ve bir de kadın gardiyan, alkatras gibi bir yerde birbirlerini düzen mahkumların arasında bir kadın gardiyan düşünemiyorum, ABD adalet bakanlığı da düşünmüyor olsa gerek ki, erkek hapishanelerinde kadın gardiyan görevlendirmiyorlar... filmlere sıkça konu olan alkatras hapishanesinin mistik havasını pek koklayamadım, kadın gardiyanı orada çalışmaktan kurtardığını söylemese, herhangi bir hapishane algılayacaktık ve bu da yeterli olabilecekti, zira alkatrasa özel bir ihtiyaç yoktu anlatımda ... şimdi, gelelim yazım kurallarına: ilk paragrafta cümle al takke ver külahı olmuş, meramını zor anlatıyor. Diğer bölümlerde cümle kurulmuş, ama noktalama ihmal edilmiş ve ard arda gelen iki cümle birleşmiş... sizden daha sıradışı konularda, daha itinalı yazılar bekliyorum. Takipteyim. Selam ve saygılar.
.
kemnur tarafından 7/15/2012 9:06:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
DİLEK YILDIZI
Öncelikle içten ve samimi yorumun için çok teşekkür ederim. Boyanacak kadar güzel bir yorum benim için.
Gelelim itiraflarıma, valla öncelikle faka bastım yakalandım. Fazlaıyla haklısın öncelikle mantık noktasında çuvalladım. Kadını gardiyanı oraya koymamalıydım.(Sen söyleyince benimde aklıma kadın gardiyan sürgün gönderilmiş olabilirmi dedim kendi kendime. ) Zincir konusu aslında filmlerde gördüğüm kadar ayak ve ellere takılı.Ellerindeki kelepcelere önden bağlanıyordu. Bu durumda mahkumlar oldukça zor yürüyorlar bu durumda gardiyanı boğmasıda zor.
Aslında ön hazırlıklı bir yazı hazırlayamadım. Klavyenin başına geçtiğimde başka bir şey yazmayı umarak oturdum yazmaya başladım. Yazınca konu öylesine sürüklendi inanın alkatras bile akıma nerden geldi bilmiyorum. Yoksa internetten alkatrasa dair önceden biraz bilgi edinirdim.O zaman biraz daha destekli yazabilirdim.
Yazıya gelince abim ne desen haklısın.Cümle ve anlatım bozukluğu konusunda.Aslında sonra düzeltirim diye hep düşünsemde öyle kalıyor.Noktalama konusunda çok çalışmam gerekiyor ama tembellik yapıyorum.Ama inanın elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Kalemim hala ilk zaman ki gibi ham biliyorum. Ve her konudan yazarak kendi sınırlarımı zorlamaya çalışıyorum.Pek beceremesemde olsun.
ABİM BU GÜZEL YORUM İÇİN TEKRARDAN TEŞEKKÜR EDERİM.UMARIM YORUMLARINI HAK EDECEK KADAR GÜZEL ŞEYLER YAZMAYI BAŞARIRIM.
EN DERİN SAYGILARIMLA...ESEN KAL....
///Onu ben o zaman kurtardım suç işlemediği Alkatras’tan.///
Öncelikle ben burda sözü geçen Alkatrastan bişey anlamadım.Bana yabancı bir kelime.Açıklansa daha güzel olur gibi geliyor.
İkinciside bu nasıl bir hayal dünyası arkadasım :))) korkutuyon yafff kan man bak korkuyom he haberin olsun:)))
Hikaye çok güzel okurken canlandırayım dedim ama yok ,,,hikaye kalsın sonsuza kadar dedim
Tebrikler :)))))