Sessizlik İhanettir-Filistin'in Çığlığına Karşı İslam Aleminin Sorumluluğu

• 7 Eylül 2024 Cumartesi 13:47:06

Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, Allah onların yerine yakında öyle bir nesil getirecek ki Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihat ederler ve kendilerine dil uzatan hiçbir kimsenin kınamasından korkmazlar. İşte bu Allah’ın öyle bir lütfudur ki, onu dilediğine verir. Allah, lütfu ve rahmeti pek geniş olan, her şeyi hakkıyla bilendir. Sizin dostunuz ancak Allah, O’nun Peygamberi, bir de Allah’a tam boyun eğerek namazı dosdoğru kılan ve zekâtı veren ve rükua varan mü’minlerdir. Kim Allah’ı, Peygamberini ve Müminleri dost edinirse, şüphe yok ki üstün gelecek olanlar, Allah’ın tarafında yer alanlardır. Maide suresi/ 54-56
Filistin’deki trajediyi, İslam aleminin sessizliğiyle birleştirerek bir manifesto niteliğinde bir açıklama yapacağım. Bu süreçte, Allah’ın yüce mesajları olan Maide Suresi 54-56. ayetlerini merkeze alacak, Müslüman toplumların ve liderlerin sorumluluklarını göz önünde bulundurarak geniş çaplı bir analiz yapacağım.
İslam Alemi ve Filistin’in Çığlığı
Ey iman edenler! Bugün yüzyıllardır zulüm altında ezilen Filistin topraklarından yükselen feryatları işitmemek mümkün mü? Bizler, Allah’a ve Peygamber’e olan bağlılığımızı yitirdikçe, dünyada zulüm ve acıların arttığını nasıl göz ardı edebiliriz? Allah’ın bizlere öğütlediği merhameti, kardeşliği ve adaleti nereye koyduk? Filistin’deki çığlık, sadece bir halkın değil, tüm insanlığın vicdanının bir sınavıdır. Bu sınavda bizler, Allah’ın çizdiği yoldan sapmakta ve sessiz kalarak zulmü onaylamaktayız.
Filistin’de yaşanan bu insanlık dramına karşı İslam alemi nerededir? Nerede Allah yolunda mücadele eden, inancını zulme karşı savunan müminler? Kâfirlere karşı onurlu duruş sergilemesi gereken Müslümanlar nerede? Allah bizlere, Maide Suresi’nde “Allah yolunda Cihat eden ve kendilerine dil uzatanların kınamasından korkmayan” bir nesil vadediyor. O nesil nerede? Neden bugün, bu sessizliği bozacak yiğitler yok?
Sessizlik Bir Tercih mi?
Bugün Filistin’de çocuklar, kadınlar, yaşlılar evlerinden edilip bombalanırken Müslüman liderler ve toplumlar nerededir? Sessiz kalmak bir tercih midir, yoksa iman eksikliğinin bir tezahürü müdür? Peygamberimizin, “Müslümanlar bir vücut gibidir, bir uzvu acı çektiğinde diğerleri de aynı acıyı hisseder” mesajını unuttuk mu? Eğer bugün Filistin’deki acıyı hissedemiyorsak, o zaman bu vücudun bir parçası olmadığımızı mı kabul etmeliyiz?
Bu sessizlik, Allah’ın bizlerden yüz çevirdiğinin bir işareti olabilir mi? Maide Suresi’nin ayetlerinde Allah, dinden dönenler yerine yeni bir nesil getireceğini söylüyor. Müminlerin zulme karşı ses çıkarmadığı bir dönemde, bu sessizlik dinden dönmek olarak algılanabilir mi? Bu ayetler, inancımızı gözden geçirmemiz için bizlere bir uyarı değil midir?
Zulme Karşı Sessizlik-Dinden Dönmek mi?
Müslümanların zulme karşı suskunluğu, aslında imanlarının zayıfladığının bir göstergesi olabilir. Filistin’de yaşananlar karşısında kayıtsız kalmak, Allah’ın belirttiği “alçak gönüllü ve onurlu” mümin özelliklerine sahip olmadığımızı gösterir. Allah, “Kim Allah’ı, Peygamberini ve müminleri dost edinirse, şüphe yok ki üstün gelecek olanlar Allah’ın tarafında yer alanlardır” buyuruyor. Peki bizler bugün kimin tarafındayız? Allah’ın yanında olanların zulme karşı sessiz kalması düşünülemez.
Bugün sessiz kalan Müslüman toplumlar, aslında Allah’ın onlara verdiği lütfu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Ayette geçen "Allah onların yerine öyle bir nesil getirecek ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler" ifadesi, iman zayıflığına ve dinden uzaklaşmaya bir uyarıdır. Eğer bu sessizlik devam ederse, Allah bu toplumu yok edip, yerine daha adil, merhametli ve cesur bir nesil getirmeyecek midir?
İslam Alemi ve Zulme Karşı Sorumluluk
Maide Suresi’nde Allah bizlere müminlerin kâfirlere karşı güçlü ve onurlu olmaları gerektiğini öğütlüyor. Ancak bugün İslam alemi, Filistin’deki zulüm karşısında ne kadar güçlü durabilmektedir? Ümmetin liderleri, halklarıyla birlikte seslerini yükseltmeli, adalet için mücadele etmelidir. Ancak bu yapılmadığı sürece, sessizlikle onaylanan zulüm, Müslümanların Allah katındaki değerini azaltacak ve onları lütfundan mahrum bırakacaktır.
Filistin’in Çığlığı- Bir Neslin Ayıklanması mı?
Bugün Filistin topraklarında yaşanan acı, sadece bir halkın değil, ümmetin de imtihanıdır. Filistin halkı, zalimlere karşı direnirken, ümmetin büyük bir kısmı sessiz kalmakta ve sadece izlemektedir. Bu durum, Maide Suresi’nde bahsedilen "yeni neslin" hazırlık süreci olabilir mi? Allah, adaleti, merhameti ve cesareti kaybeden bir ümmeti yok edip, yerine yeni bir nesil getireceğini bildirmiştir. Filistin’de zulme sessiz kalan Müslümanların yerine, Allah’ın sevdiği ve O’nu seven yeni bir nesil mi gelecek?
Bu Çağrı Uyandırma Manifestosudur
Ey Müslümanlar! Filistin’deki kardeşlerimizin acısını duymazdan gelmek, Allah’ın lütfundan mahrum kalmak demektir. Bizler, Peygamberimizin öğütlediği gibi, zulme karşı sesimizi yükseltmeli ve mazlumların yanında durmalıyız. Filistin’de yaşanan zulüm, sadece Filistinlilerin değil, tüm insanlığın sorunudur. Bu zulüm karşısında sessiz kalmak, imanımızın zayıfladığını gösterir ve Allah’ın bizden yüz çevirmesine neden olur.
Unutmayın ki Allah, dinden dönenlerin yerine yeni bir nesil getireceğini vaat etmiştir. O nesil, Allah’ı seven ve O’nun tarafından sevilen, müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı ise onurlu ve güçlü olan bir nesil olacaktır. Bu nesil, Allah yolunda cihat eden, zulme karşı duran ve adaleti savunan bir nesil olacaktır.
Şimdi, zulme karşı susan Müslüman topluluklar olarak, bu uyarıyı dikkate almalı ve yeniden Allah’ın rızasını kazanmak için adaletin yanında durmalıyız. Aksi takdirde, Allah bizleri yok edip, yerimize daha adil ve cesur bir nesil getirecektir.
Maide Suresi’nin bu ayetleri, bizlere sadece bir uyarı değil, aynı zamanda bir sorumluluk yüklemektedir. Bu sorumluluğu yerine getirmezsek, Allah’ın gazabından kurtulamayız. Rabbim, bizlere bu bilinçle hareket etmeyi nasip etsin ve Filistin’deki kardeşlerimizin acılarına son versin. Rabbim o kardeşlerimizi merhametiyle lütfuyla kuşatsın…
Erol Kekeç/07.09.2024/13.30/Namazgah/İST