HASRET YÜKLÜ KERVANLAR
Ah! sevgili
Yıllar oldu gözlerim gözlerine ellerim ellerine dokunmadı hiç karanlıklarda sürünüyorum Hayat beni sensizliğe mahkum etti. Bil ki senden uzaklarda yaşayan bir ölüyüm her gün iki kan çanağı gözle kalkıyorum sabahlar olmuyor gün hiç doğmuyor tenime
Düşünüyorum bazen...,
senden ne kadar uzak olabilirim ki aynı gökyüzünün altında aynı yıldızların koynundayız aynı havayı soluyoruz aynı güneşi görüyoruz
Değişmedi şükür onlar beraberiz sonuçta yani biliyorum sende çok özledin hissediyorum ruhunu her dakika her saniye her yerde hep yanımdasın sanki
Çünkü ruhlarımız hiç ayrılmadı ki söylemiştim sana seni ruhumla sevdiğimi
Hem kalbime hem ruhuma eşlik eden o güzel ruhuna kalbine binlerce şükürler olsun
Hatırlasana şiirler yazardık seninle ortak tek zaafımız vardı ikimizin de o da birbirimizi sevmekti
Senden sonra tüm kapılarım kapalı dokunmadı hiç bir yabancı el yüzüme sevemedim hiç kimseyi unuttun mu yoksa sana inatla hep ( ..cöklü şairim ) demelerimi ah nasıl da güzeldi o günler o yıllar toz gibi savrulduk sonra bilinmezliğe her gün şiir şiir şarkı şarkı geziyorum okuduğum her satırda izin var kokun var sesin var sanki ...
Ah! nasıl dayanacağım bu hasrete yıkılıyor bedenim kalbim acıyor kanıyor ruhum delik deşik bir halde sürüm sürüm sürünüyorum hep
Sanki hiç geçmedi onca yıl sanki hiç ayrılmadık seninle söylesene nasıl taze kalabildi bu aşk. İnan ki bende hiç bilemiyorum sanki yıllar hiç geçmedi zaman hiç ilerlemedi hep aynı anda hep aynı yerdeydik seninle
Sana bunları hiç yazmayacaktım ama bilmeni istedim dün gece rüyamdaydın ilk defa gördüm seni onca sene sonra güneş gibi gülümsüyordu gözlerin nutkum tutuldu tir tir titredim hiç konuşmadık nedense aynı yerde aynı odadaydık yine hiç dokunamadık hiç sarılamadık yine
Öylece bakıştık uzun uzun gülümseyen gözlerle...
Uyandığımda yoktun sadece özlemin hasretin öyle bir ateşi vardı ki yangınlardaydım alev alev
Kalbimde bir sevinç bir mutluluk nasıl özlemişim nasıl bir bilsen işte bu yüzden iki gündür mecnun muyum leyla mı
hiç bilemedim kendimi...
Ama mutluydum hep kendi kendine gülümseyen şarkılar türküler dinleyen çiçeğe böceğe öpücükler konduran divanenin tekiydim anla işte...
Seni mahşerde bekleyeceğim hep demiştim (keşke demeseydim demez olsaydım) seninleyken bilmiyordum ki ayrılığın bu kadar zor olacağını ama yanılmışım
Mahşere kadar ah ! nasıl dayanır bu yürek dayanacak güç kalmadı ki bende
Yıkık bir harabeye döndüm gün geçtikçe ölümlerden ölüm beğensem de o da olmuyor onun vaktini ancak Yaradan bilir
Ah! sevgili ah yaktın yüreğimi... ateşlerdeyim biliyorum ateşlerdesin...
Gel lütfen rüyada olsa da gel yine olur mu
İhmal etme sakın sana vurgun sana tutkun sana sevdalı bu yüreği...
Sakın unutma olur mu...
Tüm gün dinlediğim
bu şarkı sana armağan...beni bana bırakma lütfen
Bir yerlerde çiçekler açıyor
Benim bahçem küllerle dolu
Sana bensiz bahar gelmiş
Benim mevsimim kışlarla dolu
Birileri mutluluk saçıyor
Benim tenim yaşlarla dolu
Sana bu aşk ağır gelmiş
Bana düşen ayrılık yolu
Saçlarını okşuyor yokluğun
Gözyaşıma yetmiyor toprağın
Söndü gökyüzünde yıldızlarım
Ortasındayım kör karanlığım
-beni yokluğunla sınama hep olur mu...
ayşe uçar
30082023
hasretyolcusu
YORUMLAR
Ah yüreğe düşen vakti geçmiş pişmanlıklar ne çok incitir yüreği ne çok ezdirir gözleri gözyaşlarına...
Bekleyen yüreğe beklenen tez zamanda geri dönmesi dileğiyle...
İncinen yüreğinize sevinç yağmurları yağması dileğimle.
Daima saygımla.
flycan57
-şiirime yaptığınız bu yorumla gerçekten yüreğimizin bam teline bastınız-
.Herkesin umarım böyle bir ağrısı yarası vardır özellikle şairlerin sanatla uğraşan kişilerin kanayan bir yarası yoksa yosun tutmuş bir yürekle ne üretebilir ki insan nasıl kalp gözü açık olur ki düşünsenize hayatta her şey yolunda aşk meşk mutluluk yerinde tıka basa yaşıyorsunuz hayatı ya da öyle sanıyorsunuz fırtınalar dindi kasırgalar geçti şimşekler çakmıyo yağmurlar yağdı dindi
sakin bir limanda dinleniyorsunuz fiziksel doygunluk yerinde ruh sakin bi köşede uyumak ta her şey süt liman....yani ne güzel değil mi
değil işte...
sizce o insana nolur beklentisi yok heyecanı yok isteği yok her şeye ulaşmış işte insan burda çürümeye başlar yaşlanmaya başlar ya da istenmeyen yollara savrulur .bence şairlerin
sanatçıların -derdi aşk değil aşkın açtığı yara- ordan beslenecek ki insan... yaşasın hem ruhen hem fiziken kabuk tutmayacak yara kanadıkça acıyla yenilenecek umutla yeniden doğacak yeniden koşacak yeniden keşfedecek dünyayı yaşamı...
işte bazı insanlar serüven sevmez üretmeyi heyecanı sevmez...öyle de yaşar giderler
herkesin yaşadığı gibi
vakti geçmiş sevdalarımız olmuştur vakti geçmiş bekleyişlere boyun eğen yüreğimiz de olmuştur tabi ki küllenmiş bir yürekle kalakalırız sonuçta.
işte küllenmiş yürekte eğer küçücük bir kıvılcım bir küçük köz varsa siz ölmediniz belki kendi kendinize yaşarsınız sevdanızı aşkınızı ama sonuçta yara sizin yaranız zaten işte o yara
size ışık olur yol olur göz olur ...
bazı insanlar burdan mutlak aşka ilahı aşka ulaşır ama bu da herkesin harcı değildir ki...keşke ulaşabilsek ama bugünkü şartlar yaşadığımız koşullar bunu oldukça zorlar
insan şunu iyi bilmeli ki karşılaştığımız herkes her aşk böyle bir yara açmaz bu da nadir olan bir şeydir aslında derdimiz ne aşk ne kavuşmaktır derdimiz sadece yara aldığımız geçmeyen yara...
sonuçta bize yara olana bize ışık olana bize sevda olana sahip çıkmalıyız çünkü herkes olamıyor değil mi
şükürler olsun derdimiz ne aşk ne de kavuşmak derdimiz yara derdimiz yaşamak ki hala yaşıyoruyuz bu sebepten yaşayan ölü değiliz diyelim... çok konuştum bence uzayan sohbetten dolayı af dilerim şiir yolculuğunda yarası olanlarla hep karşılaşmak
dileğimizle diyelim...
sevgi saygımla hep güzel yüreğinize güzel yorumlara çok teşekkürler
Ömer Altun 2
Muazzez Abacı'dan gelsin, naçizane " Vurgun Sayılır"
Nice zamanlar diliyorum, ellerinize yüreğinize sağlık...
flycan57
sevgimle hep