Kemer Altı ( İzmir )
KEMERALTI’NI BİLİYOR MUSUNUZ?
Dün İzmir’de hafif bir yağmur vardı ama hava sıcaklığı 16 dereceydi.
Bizde evde oturmayalım istedik.
İzmir’e İstinye park açıldı, kaç ay oldu biz hala gidip gezmedik.
Ayla ile oraya gidelim niyeti ile evden çıktık.
Sonra yolda kapalı AVM’lerin pandemi tavan yapmışken,
Biz her ne kadar da covidi geçirsek bile çok da akıllı işi olmadığına karar verdik.
Konak’ta park ettik.
Dedik biraz Kordon deniz kenarı, biraz Kemeraltı.
Ben zaten bu İzmirlileri anlamam hiç.
*Elinizin altında Kemeraltı gibi bir hazine varken* , neden Avm’lere gidip kapatır kendini.
Fast food seviyorsan, bütün Avmlerde aynı fabrikasyon şeyleri yiyeceğine,
Bin bir çeşit sokak lezzetinin sunulduğu Kemeraltı’na gitsene...
Aklına ne gelirse? Canın ne çekerse?
Köftesi, döneri, pidesi, midyesi, balık pazarında onlarca çeşit balık yemeği, esnaf lokantasında musakka, cacık yada kelle paça,
Kara Mustafa’nın Hisarönünde kelle söğüşü, kokoreçi,
Menemenci Ali’nin parmak yediren menemeni, tarihi turşucusu..
Doyduysanız, mis gibi %100 doğal karadut, vişne şerbeti.
Meşhur Mennan’da kazan dibi, tavuk göğsü, revani, kaymaklı ekmek kadayıfı...
Bu arada bir çok küçücük dükkanda yediğiniz o sokak lezzetlerin satıldığı mekanlar tarihidir.
En yenisi 50 senelik.
Mesela Kuyum pide. 70 küsur yıldır Kestanepazarı’nda aynı yerde, aynı lezzette.
Mennan, Hisarönü’nde 1920’li yıllardan beri, kaçıncı kuşak aynı tat, aynı nefaset...
Benim favorim tarihi İnegöl köftecisi,
1950’li yıllardan beni aynı dükkanda, orayı benim için özel kılan ise rahmetli babam bile İzmir’e gelince oraya özellikle köfte yemeye gidermiş.
Tabii yüzlerce dükkan.
Ne almak istersen, neye ihtiyacın varsa.
Giyim, kuşam, abiye, takım elbise, gelinlik, kumaş, iplik, çamaşır, çorap, örgü, ayakkabı, terlik, aklına hayaline ne gelirse.
Züccaciye, incik boncuk, kuyumcu, altın, bilezik, takı, toka, kına, bayramlık, seyranlık, sünnetlik.. sayarken yoruldum. Kısaca yok yok bir yerdir Kemeraltı.
Alış veriş yaptınız, en harika sokak lezzetlerinin tadına vardınız ve yoruldunuz.
Resmen ayağınıza kara sular indi.
Hemen tarihi şadırvan altına.
Mis kokulu baharat dükkanlarının içinde mis gibi bir Türk kahvesi.
Yanında başka bir şehirde bulamayacağınız koruk suyu ve nefis lokumlar ile birlikte.
Her şey bitti mi?
Çıkış güzerganızı Havra sokağından ayarlayın.
Nevalenizi de filenize doldurup dönün.
Tazecik günlük balıklar, mis gibi şarküteri ürünleri, en taze sebze ve meyveler, bulmakta zorluk çektiğiniz sakatat ürünleri, kuzu kelle, kuzu paça, kuzu dalak vs.
Size bu yüzlerce şeyin olanağı sunan muhteşem bir açık hava alış veriş merkezinin kralı.
Üstelik tarihi dokusuda cabası...
İstinye Park nedir yahu?
Plazalarda cam fanuslarda yaşayanların, imitasyon kemeraltısı.
Zengin futbolcuların ve pop kültürün ünlülerinin, son model lüx arabaları ile gelip, bir kahveye 150-200 lira ödedikleri saçma sapan mekanlarla dolu bir yer işte...
*Kemeraltı özgürlük demek, lezzet demek, alış veriş demek* .
Etiketin üzerinde yazan fiyatı körü körüne gidip kasada, bankaya 3 taksit, 5 taksit yaptırıp, bankaların kucağına oturmak yerine, kasada dişe diş pazarlık yapıp, indirimli almak demek..
Sevgili İzmirliler, Kemeraltınıza sahip çıkın. O
nu yaşatın. Avm yerine Kemeraltını tercih edin.
Holdingler değil, esnaf kazansın...
*Hakan Beydeş*
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.