- 478 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Unutma Hakkı
UNUTMA HAKKI
Sevgili dostum,
Sosyal medyada ve internette “unutulma hakkı” diye bir şey vardı sanırım. Ben de hayatımda unuttuklarımı ve unutmak istediklerim şeyleri tespit ederek, senin gibi sağlam bir dostumla paylaşayım dedim. Unutulmak hak olduğu gibi unutmak da bizim görevimiz olmalı.
Sevgili dostum,
İnsan beşerdir. Şaşar da. Bu yüzden insan hata yapar. Önemli olan hatada ısrar etmemektir. Bende senin yardımınla tespit edebildiğim hatalarımı bir daha yapmamaya çabalamak üzere tarihe havale etmek istiyorum. Biz hatalarımızı tespit ederek “irade terbiyemizle” daha hata yapmamaya çabalamaya karar verdik ve hatalarımızı bundan sonra da fark ettikçe daha yapmamak üzere tarihe yollamaya devam edeceğiz. “Ben hata yapmam” diyenlere inat biz hata yapabilen insan olduğumuzu kabul edelim ve hatalarımızla yüzleşerek geçmiş hatalarımızı unutalım ve daha yapmamaya gayret edelim derim. Bakalım bu konuda başarı sağlayacak mıyız?
Sevgili dostum,
Haksızlık ederek hakkını yediğimiz ve insanlardan af diliyor ve bize de haksızlık edenlere affettiğimizi belirterek bunları da tarihe havale ediyoruz. Biz af ettik. Başkaları bizi af etmese de olur. Çünkü bizi af edip etmemek onların bileceği iç. Ancak af edenler büyük olanlardır. Allah’ın büyüklüğü de affının çok olmasından değil mi?
Sevgili dostum,
Her insan arada kendisini sorgulayarak nerede yaptığına bakmalı ve başkasını suçlayacakken bu işte benim de hatam var mı diye bakmalı. Öyle insanlar var ki beraber bir iş yapıyorlar ve batıyorlar sonra ayrılıyorlar. Senelerce göremiyorlar birbirlerini. Sonradan birisi hayatta inişler çıkışlar yaşarken hep karsısındakini suçlayarak dava açmaya bile kalkıyor. Başkalarının huzurunu bozmaya kalkıyor. Zamanında neden yapmadın deyince cevap veremiyor. Böyle insanlar olmaktan da uzak kalalım ve hatada ısrar etmeyerek geçmişte beraber yaptığımız hatalarımızı da beraber af edelim ve unutalım değil mi? Ama bazılarına af etmek zor geliyor işte.
Sevgili dostum,
İnsan genelde başkalarının hatalarını görerek kendi hatasın göremez. Olaylara anında tepki veremez sonra o zaman cahildim diyerek aradan 15-20 sonra tepki göstererek insanları huzursuz etmeye kalkarlar bu tutuma tepki gösterenlere de “şaka yapmıştım” derler. Bilmeli ki insanlar çok insan şakadan bile suçlanmaktan hoşlanmaz. Bize yapılmasını istemediğimiz şakaları başkalarına yapmamalıyız. Şakalaşarak yaşamaya bakanları da hoşgörü ile karşılayarak şakalarını da fazla ciddiye almadan yaşamaya bakmalıyız ama şaka yapanlardan da uzak kalmalıyız. İnsanlara şaka yapmak yerine geçmişteki hatalarını af ederek unutarak bilgi ve tecrübelerinden faydalanmaya bakmalıyız. İnsanların hep hatalarını 20 sene sonra bile ararsak belki de o insan 20 senede bizden fazla gelişmiştir ve biz onun bu senelerde edindiği bilgi ve tecrübeden gereksiz yere onu suçlayarak mahrum kalıyoruzdur belki de.
Sevgili dostum,
Unutmak lazım arada bazı şeyleri. Yoksa unutmadıklarımız bizleri yer bitirirler. Geçen özgüven üzerine okuduğum kitapta “ geçmişi unutmazsan geleceğe huzurla bakamazsın, geleceği doğru ,inşa edemezsin” yazıyordu ne kadar doğru şey. Geçmişi unutalım ki yeni bilgilerimizle geleceğe özgüvenle bakalım. Bu anlattıklarımız yaşları 40 civarında olan ama bilinçlenememiş insanlara anlatmak zor tabii ki.
Sevgili dostum,
Hereksin dünyaya bakışı farklı olduğundan kimi suçlamayı, kimi anlamayı , kimi sevmeyi, kimi de bu sevgide başka şeyler aramayı seçer. Bazen insanlar seneler sonra bile ayrılıklarının sebebini seneler önce yaşadıkları hatalarda ararlar. Bilmezler ki zaman, üzerinden uzun zaman geçen hataları af eder ve o hataların hükmü kalmaz. Suçlayan insan bunun farkına bile varmaz ve suçladıklarının neden öyle davrandığını o hataları işlerken ruhsal ve bedensel durumunu göz önüne almaz ve suçlar sadece. Bu da ona sıkıntı verir. Bunları bizde de varsa unutalım ve “unutma hakkı” mızı kullanarak unutalım. Suçlayanlardan uzak kalalım.
Sevgili dostum,
Sana mektup yazarken sıkıntılarımı unutuyorum ve sana bunları yazınca sanki uzman bir psikolog ile konuşmuşuz da bana bir tedavi uygulamış gibi rahatlıyorum. Keşke her dost senin gibi yazdıklarımızı okusa dinlese de bize moral ferse. O zaman insanların sorunları daha rahat çözülür. Dostluk da bunu gerektirmez mi zaten ? Her dost dostunun sıkıntılarını dinleyerek unutması gereken konularda unutması için ona destek olmalı ki bizde unutalım gitsin sıkıntılarımızı.
Sevgili dostum,
Gerçek dost, insana huzur verir. Unutması gerekeni hatırlatmaz. Hatırlaması gerekeni unutturmaya çalışmaz. Bunu da içten yapar ve “sürprizim var” diyerek insanı şakadan da olsa suçlamaz. Şaka şakadan hoşlanana ve sevene yapılır. Yoksa insan şakasının ve suçlamasının arkasında büyük duvarın yıkılması ile altında kalabilir ve o zaman son pişmanlıkları da fayda sağlamaz. O yüzden bizlerde suçlayanları unutmak ve ciddiye almamak için çaba harcayacağız ki onlarda kendine çekidüzen vererek mantıklı davranabilsinler.
Sevgili dostum,
Yaşadıklarımız ve bizlerde iz bırakan hatalarımız, seneler sonra önümüze çıkarak bizlere bir ders veriyor çoğu zaman Bunlardan da gereken ders i alarak geçmişteki hatalarımızı tekrarlamak üzere unutmak ve yapmamaya çalışmak hayat sevincimizi pekiştirerek özgüvenimizi artıran motivasyon kaynaklarımız oluyor. Her olumsuzlukta bile olumlu dersler alan insan işte böyle olgunlaşıyor. İnsan dostunu eski hataları ile yüzleştirsin ama kırmadan üzmeden ve suçlamadan değil mi? O zaman sil insan olduğunun sevincine erer.
Sevgili dostum,
Bir mektubumuzun daha sonuna gelmişken bir farkındalık, bir ders almanın sevincini yaşıyorum ve sana mektubu yazarak biraz olsun rahatlamanın da farkındalığındayım. İyi ki varsın ve varlığınla bizlerin yanlışlarımızı unutmamız konusunda destek oluyorsun. Mektuplarımızı okuyan gözüne ve anlayan beynine sağlık ve sıhhat versin Yaradan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.