Susuzluğum
Y’den
Bir şey yapmalıydım, yaptım, sonra yine yaptım. Hiç bir şey değişmedi. Bir şey değişmiyordu, hiç değişmiyordu, hep aynı idi.. Her şeyin bir şey olduğu diyara gitmeliydim, devamlı gitmeliydim, devamlı akmalıydım, kurumamalıydı sular, göller, güneşi söndürmeyi başarabilseydim, sular kurumayacaktı. Sadece karanlıkta kalacaktı, karanlığı kim severdi, kimse sevmezdi, hep karanlıktı, daima karanlık, yürümeliydim karanlıkta, karanlığın sonunu bulmalıydım. Yürüyorum daha.
Aydınlığı gördüm sonra sevindim, daha hızlı yürümeye başladım, aydınlık gelmiyordu hep aynı yerde duruyordu sanki koşu bandında gibiydim. Aydınlığa kavuşmak istiyordum, daha da hızlandım hızlandım, çok hızlandım. Terlemeye başladım, sırılsıklam ter olmuştum, dudaklarım terimi emiyordu, tuzluydu, susamıştım, su yoktu, sular kurumuştu. Aydınlığa yaklaştıkça azalıyordu sular, buhar oluyordu ben göremiyordum. Sular iyice azaldı, karaya çıktım. İyi ki de çıktım, çimenler daha kurumamıştı, çimenlerde otladım, açtım. çimenlerin suyunu içtim. Tatlıydı.
Yaban tavuklarını gördüm, yakaladım, kanını içtim, sömürdüm tavuğu kemiklerine kadar, susuzluğum yine de azalmadı. Daha çok tavuk yakaladım, boyunlarını kırdım, dişledim, tüylerini yoldum, kanlarını içtim, daha çok kan içtim, susuzluğum yine azalmadı. sonra dağ sıçanlarını gördüm, kovaladım, yakaladım, onları da öldürdüm, onların da kanını içtim, istila ettim yuvalarını bir aile boyu hepsinin kanını içtim, içtim, içtim, kökleri gördüm toprağın altında onları emdim, köklerin suyunu içtim..
Sonra ayak sesleri duydum toprağın üstünden, çıktım kovuktan, geyik idi, baktım, o da bana baktı, böğürdü, boynuzlarını gösterdi, derin derin soludu, hiç bozmadım duruşumu, iki adım geri çekildi, tam dönüp kaçacakken atladım boğazına yapıştım, boynunu kırdım, kanını tattım, yudumladım, daha çok içtim kanını, sömürdüm.. Susuzluğum geçmiyordu..
.
.
.
YORUMLAR
Yinsani
teşekkür ederim.
eksik olmayın.
Şimdi ben bu rüyamsı ama içten içe ruhsal bir taraf bulunan susuzluğu dracula ile bitirirdim. Bu dinmeyen susuzluk derdim tanrı laneti ebediyen sürecek ve geçmeyecek...
Başta Alien gördüm sonra baktım iş vampire sardı dedim burası evim gibi ne güzel..
Ben sevdim yahu..tam benlik..tam y'lik...
Eksik olma aksi olma susuz kalma nesildaşım.
Ama hep yaz, hep ol..
Sağlıcakla
Yinsani
y'lik, sanal gerçeklik.. ne denir ki..
eksik olma aksi olma hep ol...
su içeyim bari..
teşekkürler nesildaşım.
black_sky
Alien için;))
Yinsani
Yinsani
*
Vahşi Yorumlar…
Ben şaştım, lakin gitmiyorum, giydiren giydirene efendim. Burnumda çok kıl var, makinesi var cızırt cozurt alıyorum, kalanları da dostlar alıyor. Çok kötü bir mecaz oldu. Her yer kıl dolu. Berberin, kuaförün işleri kebap olmalı, corona çıkmasaydı, işleri çoktu. Herkes kendi kılını alsa, kimsenin burnundan kıl almaya gerek kalmayacak.
Ne desek birisi rahatsız oluyor, biri sağdan vuruyor, biri soldan, biri dinden, ortadan hani; x bet reklamlarını görmeyen var mı, filmler ilk düştüğünde internete genelde x bet reklamlı düşer, kumar sitesi reklamı yapar, aynı öyle. Kollarınızdan yatırmışlar masaya ortadan biçecek, dönen çelik bıçak sizi.. Oysa düşünceleri kesemezsiniz ki… Anlıyorum, zıt kuşağız, rahat büyüdük, adalet hukuk var diye herkes adil, herkes iyi diye büyüdük, iyiler çıksın karşına diye çok dua aldık, artık duaya da inanmıyoruz efendim. O var ya, kafasına göre takılıyor işte. Kimine ilham ediyor, kimini vezir, kimini rezil. Orta çağdan gelme fikirlerin kuzeyine de güneyine de doğusuna da batısına karşı internet çarşısının yeni kuşak müdavimleri olarak çok farklıyız.. Anlamıyorsunuz, anlayamazsınız da zati, çok anlattım, alındınız, yadırgadınız… Belki ömür devam eder de görürsek yani çekeceğimiz var sonraki kuşaklardan.. Siz yine çok iyisiniz…
Ben çok alıngandım, çok kırılgan, kırılacak, alınacak yerimiz kalmadıysa demek ki… Bu coğrafya çok zorlu bir coğrafya, 40 lı yaşlarıma yaklaşırken anlıyorum daha yeni yeni.. Jetonumuz çok geç düştü. Bir an önce eskilerin deyimi ile, Hakk’ın rahmetine kavuşmayı bekliyoruz, diyorsam; O’ndan bir şey beklediğim anlaşılmasın, hep O’nunla yani Tanrı ile aldattınız. Her şeyi biliyorsunuz, benden bile çok bilmişsiniz, bu dünya vahşi, vahşet dolu. Kan içici düşünce o kadar çok ki… Lakin ben çizgi filmlerde güzel bir dünya görmüştüm ya hu! Devamlı iyiler kazanıyordu, lakin gerçek hayatta devamlı kötüler kazanıyor..
Her 10 yılda, her 30 yılda bir biçiyorlar bu toprakları, sanki korku filmlerindeki gibi hasat zamanına denk geldik. Kanımızı, düşüncelerimizi, hayallerimizi içiyorsunuz efendim, daha doymadınız mı?
İşin açığı; gitsek gidecek yer yok, kalsak memnun değilik.. Lakin seviyok işte safca.. lakin gönlümüz de Tanrı gibi kirli desem… ace yazın B002 den gönderin.. Ne dim.
Kendime çok kızıyorum, bir defa da bilme, boş teneke gibi tıkırdama dünyevi. Öyle derlermiş eski büyükler, çok eski büyükler, çok çok eski kadim zamanlar olmasa da onlara yakın yaşamış büyükler; neyi beğenmiyorsan kendi kafana vur taşı.. Taş mı kaldı kafamızda parçalanmayan..
Ne uçan arabalar düştü piyasaya, ne de çalışmadan, ter dökmeden dünyayı gezecek lüksümüz var. Niye geldik bu zalim dünyaya, dert çile kahır çekmeye mi ya hu? Çok fakir düşürdüler milleti, çok buğz ettiler. Edenleriniz de belli, ne hukuk dinlersiniz, ne de yeni çağı. Vır vır da vır vır…
Çok kalabalıklaştı dünya, haddinden fazla. Çok kötü şeyler düşünüyorlar kodamanlar. İnterneti bile 2’ye 3’e bölmeyi düşünüyorlarmış, haberlerde okudum. İnternet bölündükten gayrı sıra insanları balık istifler gibi avlamaya gelir sıra.. Salgın hastalık derler avlarlar, altın madeni derler avlarlar, demokrasi derler avlarlar, yargı derler avlarlar… Sonra toplanırlar kendi aralarında, ne verelim bu insanlara derler, çeşit çeşit deneyler yaparlar hem zihninizde hem de bedeninizde. Kobay farelerden farkı kalmaz insanlığın, kırsalın, merkezde olmayan yüzde doksan çoğunluğun. Onlar dini de kullanır, milletlerin kültürünü de, dilleri de kullanır, devletleri de, her şeyi kullanırlar, aynı yaratık gibi içerler kanlarını, kemiklerinden toz yapıp ilaç bile yaparlar diğer avladıklarına verilecek.
Kimini onlara siyonist diyor, kiminiz yediler, kiminiz derin istihbarat devletleri, kiminiz şirket diyor, kiminiz dindar, faşist, komünist… Ben de Tanrı diyorum, tek suçlu en büyük zalim o. Benim görüşüme göre; tecrübelerime göre; insanlara insan gözüyle bakacak; iki düşünce var; biri ateistler biri de deistler. Diğerleri her şekilde ayırıyor, gruplandırıyor, savaştırıyor.
Bu coğrafya çok vahşi, çok vahşi yorumlar var. Lakin Y’nin ciğerini sökseniz insan der, kalbini parçalasanız aşk, sevgi, huzur, sağlık, hukuk… En güzeli de komedi aslında.. Öyle bir komedi ki; korku filmlerinin en korkuncu, bilim kurgunun en akla hayale gelmedik senaryoları.
Bu dünyayı fazla kana boyadılar, çok fazla kan var. Kan dökmeye gönderdikleri insanlar, kanı dökülen insanlardan oysa. Zalim; kardeşi kardeşe, atayı oğula, anneyi kıza evlada, komşuyu komşuya…. Uzatın işte kavramları.. dolduruyor, üzerine salıyor, parçalattırıyor. Meslistekiler genelde çok yaşlı.. Eski kuşak devlet..
Gerçek bu, sanalda da, gerçek hayatta da, ileriki kuşaklar bunca zulme dayanamaz, öyle demiyor mu üstatlar, buna ne el dayanır, ne tırnak, ne kafa, ne de yürek..Lakin ol üstadların zihinlerine girenler ile bizim zihnimize girenler farklı.. İnternet çok şeyi değiştirdi.. Komple internet kapatılsa mesela dünyada, elektirik olmasa yeniden; her konuda haklısınız. Ben de her konuda haksızım.
Işınlayın oradan bir Türk Kahvesi.. Zehir katın içine, siyanürlü olsun. Daha leziz…
*
black_sky
Demistim ya Alien 4 de bir sahne var sırf onun için özeldir o film...Hani Ripley'i yani yaratık dns karışıp kendini öldürünce yeniden yapmışlardı. Sonra bizim Ripley yaratık geni ile yeniden doğdu neyse sonra filmin sonlarında kendini bir nevi kendi türünden olmuş olan yaratigi öldürdü...annesi gibi olmuştu işte...o son bölümde yaratığın gelip başını okşatmak isteği ve Ripley' in o ağlamaklı bakışı...inan bana insandan daha duygu yüklü bir sahneydi...anlarsin ne demek istediğimi...
Kuşak durumunda itelendik biraz ama öyle ya da böyle bu kuşak bizi kavramış, şekillendirmiş, yönlendirmiş...ne yapsaydık inkar mi etseydik...bilemedim...
Sen sebepsiz olsa da yaz be nesildaşım...hep yaz...
Daha yazıyı okumadan o fotoğrafı gördüm ya;)))
Alien filmine takıntım vardır benim yahu;))) tabii ki ilk 3 filmi bir de 4 bölüm başka sebeplerden ayrı severim;)))
Şimdi yazıyı okuyayım yine yoruma geleceğim;))
black_sky
Kim bilir kaç kere izledim filmi..hele 4 bölüm çocuğunu öldürürken ripley ne duygusaldı yahu;(((
Beraber İnegöl'e gitmeden önce bu yazıyı yazsaydın hayatta gitmezdim seninle :))
Adaşımla büyük tehlike atlatmışız da haberimiz yok :))
Muhtemelen bize acıdın :))
Şaka bir yana, ben o susuzluğunun nedenini biliyorum.
Geçecek...
Geçmeyen susuzluk yoktur; az kaldı...
Yinsani
:))
kolay gelsin Ekrem can
nerede olduğunu söyle de uzak duralım oradan
Yinsani
Anlaşıldı bu gün yaklaşmamak lazım sana. Hayırdır İnşallah... Acaba eski inanç ya da mitlerde böyle masalsı karakter mi var ki.
:)